Love in Dream

13.bölüm

Madem öyle sonuna kadar gidelim.

Bağladığı elleri arasında ters dönüp suratımı onun hizasına getirdim. Şuan bana o kadar yakındı ki takındığım bu tavrı soğuk kanlılıkla sonuna kadar korumam gerekiyordu. Bir fan gibi değil, normal bir kız gibi.

"Amacın ne"

O andan hiç etkilenmemiş gibi davranıyordum. Yani en azından davranmaya çalışıyordum.

"Yaptığımız her şeyin bir amacı olmak zorunda mı?
Düşünmeden yaptığın şeyler yok mu senin"

Canım şu kafanı burnumun dibinden çekersen düşünme fonksiyonlarım yerine gelecek.

Kendimi geri iterek yaşam faaliyetlerimi geri kazanmanın mutluluğu içindeydim. Normalde amacım olan konudan baya sapmıştık. Açıkcası ortamı germekte istemediğim için tüm şirinliğimle ona döndüm.

"Muhabbet edelim miiiii?"
"Neden bu kadar komik konuşuyorsun? Haha!"

Şuan benimle resmen dalga geçiyordu.
İşin kötüsü cümleye başladığında neden bu kadar tatlısın diyecek falan sanmıştım.

"Komik mi konuşuyorum"
"Gerçekten çok tatlısın"

Harika. Duymak istediğim şeyi söylemişti ama ses tonu ve tarzına bakılırsa karşısında küçük kız çocuğu varmış gibi söylemişti.

"Teşekkür ederim."
"Daha önce hiç sevgilin oldu mu?"

Oh? Bana daha önce sevgilim olup olmadığını sordu. Yalnız bir dakika şuan olmadığını nerden biliyorduda daha öncesini sordu?

"Şuan olmadığını nereden biliyorsun?"

Yine o gülümsemesini takındı. İkimizde birbirimize bakan pozisyonda bacaklarımızı karnımızın içine çekmiş tanımadığımız bir insanın evinde muhabbet ediyorduk. Ve şuan ki konu çok can alıcıydı!

"Günlüğünde hiç bahsetmemişs-"

Dayanamıyacağım. Daha fazla günlük derse bayılacağım şurda. Ah keşke kiltli günlüklerden alsaydım! Ah keşke onu ulu orta yere koymasaydım!

"Daha önce oldu"
"Yakışıklı mıydı"

Ya karanlıkta göremiyorsun galiba. Ben çirkin bir adamla çıkar mıyım?

"Hı hı çok yakışıklıydı"
"Uzun muydu"

Aha. Deliriyor sanırım. Ne gereksiz bir soru be.

"Sayılır"
"Kaç yaşındaydı"
"Benden bir yaş büyüktü, yani seninle aynı yaştaydı"
"Neden ayrıldınız"

İşte şimdi işlere istediğim gibi yön verebilirim. Öyle bir bahane söylemeliyim ki benim ilişki içinde nasıl davrandığımı bilsin!

"Çok kıskanıyordu tahammül edemedim"
"Gerizekalısın"

Bana gerizekalı dedi!
Bana!
Bana!
Üstelik birde arkasını dönüp yatmaya başladı.

"Ya! Yüzünü bana dön! Hiç bir şey bilmeden neden gerizekalı diyorsun. Ne derece kıskandığını bile bilmiyosun!
Ya şu yüzünü bana çevirir misin?"

Allah kahretsin! Bunu hiç hesaba katmamıştım. Şuan resmen kendimi gerizekalı gibi hissediyordum. Ne boş, ne mantıksız, ne gereksiz bir nedendi o! Şu güzel konu sayemde piç oldu!

"Erkek dediğin seviyorsa kıskanır o yüzden ayrılınır mı"

Bir anda suratını bana dönüp bağırır ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Ama bak tam olara öyle olmad-"
"Nasıl olduğu önemli mi? Rahatlığın yüzünden ilişki mi bitirdin"
"Ama susmuyosun ki anlatayım"
"Böyle giyinip dışarı çıkarsan kıskanır tabii! Haklı çocuk!"

Pardon? Duyduğum şey doğru muydu? Şuan resmen ben olsam bende kıskanırdım havasındaydı değil mi?

"Ne var giydiğim şeylerde"
"Yok bir şey yatıyorum ben"

Konuşmanın en can alısı kısmında yatsada mutluydum. Çook mutluydum. Ona ilk defa idol gözüyle değilde sevdiğim sıradan bir adam gözüyle baktım.

O farklı değildi. O da aynıydı. Bizim gibi. Kıskanıyor, gülüyor, merak ediyor. Bana ilk defa açmıştı bu yanını. Umarım daha güzel yönlerine şahit olabilirdim.

"İyi geceler" suratımdaki tüm şebeklikle ilk "iyi geceler"imi orada verdim ona.
İlk ve en masum iyi gecelerimi.