19.bölüm

1.4K 163 11
                                    

Burada olduğumu nasıl ve kimden duydu hiç bir fikrim yoktu. Tek bildiğim şey o andan sonra hiç bir şey normal olmayacaktı.
Yaşlı adam öyle bir bağırıyordu ki tüm binada yankı yaptığına emindim.
Hayatım boyunca bana bağırılmasından nefret etmiştim.
Korkmuştum gerçekten çok korkmuştum.

"Bana telefonunu ver"

Telefonumu çıkartıp uzattım. Rehbere girerek Kai'nin numarasını sildi.

"Kim olduğun, nerden geldiğin umrumda bile değil. Ona bak!"

Kai'yi elleriyle gösterip bağırmaya devam etti.

"Eğer onun geleceğini düşünüyorsan, eğer onu biraz olsun seviyorsan ondan uzak dur.
Burada olduğun öğrenilse neler olur haberin var mı?
Bu kadar erkeğin içine girerken hiç utanmadın mı?
Hiç korkmadın mı?
Daha önce kaç kere geldin buraya?
Çıkacak olan skandallar senin umrunda değil mi! Ha! Değil mi!"

Bas bas bağırıyordu. Ağlamak üzereydim. Gözlerim öyle bir dolmuştu ki bir göz kırpmama yer çekimine bırakacaklardı kendilerini.

Etrafa baktıktan sonra gözüne kestirdiği çantamı ve hırkamı hızlıca bana uzattı.
Dişlerimi sıktıktan sonra gözlerimden akan bir damla yaşı sildim ve hızlıca koşarak kapıya gittim.
Daha sonra ne oldu bilmiyorum.
Bilmek istemiyorum.
Düşünmek bile istemiyorum.

---

Caddeye adım attığımda boş boş yerlere bakıp yürüyordum. Gözlerim bulanıktı ve adım attığım yerleri dahi göremiyordum. Önümde duran direğe dayandım. O kadar yüreğime dokunmuştu ki dedikleri. En içimi o kadar yakmıştı ki bunun acısıyla kendimi yere bıraktım.

Hıçkıra hıçkıra, bağıra bağıra, gözyaşlarım tükenene kadar olduğum yerde ağladım.
İnsanların bana bakışlarına, yanıma oturup ne olduğunu anlamaya çalışmalarına aldırmadım.
Suratım şişene kadar, konuşamayacak kadar halsiz duruma düşsecek kadar ağladım.
Belki dakikalarca, belki saatlerce.

İlk öpücüğümü alamadığım son aşkımdan uzaklaşmak için attığım her adım canımı yakıyordu.
İlk ve son sarılmamda onu daha iyi koklamadığım, ona daha sıkı sarılmadığım için her bir hücrem pişmanlıkla doluydu.
Gülüşlerine doyamamıştım, bakışlarının güzelliğini henüz tadamamıştım bile.
Güne onunla uyandığım ilk ve son sabahımda onu doyasıya izleyememiştim.
Uğruna canımı verebileceğim ilk "seni seviyorum'umu" alamamıştım.

Ben bunları hak edicek ne yapmıştım?
İmkansız olana ulaşmak üzereydim.
Onunla olmak, onu sahiplenmek üzereydim.

Hani her aşk mutlu sonla biterdi?
Hani dayandığımız tüm zorlukların karşısını alırdık?
Hani kaderdi bu, hani?
Neden lan
Neden benim olduğum kabine girdi?
Neden ulan
Neden benim yanımda uyudu?

Allah kahretsin.
Sınanacağım şey neden Kai olmak zorundaydı.
Allah kahretsin.
Neden sevdiğim adama bu yakınken aslında bu kadar uzaktım?

Love in DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin