Kimya
Yaklaşık 1 haftadır yağızla yalnız geçirdikten sonra sonunda tekrar Türkiyeye dönmüştük. Aslında bu bende büyük bir hayal kırıklığı yapmıştı.Çünkü gündüzleri yağızla eğlenerek geçiriyorduk akşamları daha farklı şekilde geçiriyorduk ama yinede çok güzeldi.Ayrıca bana İngiltereyi başytan başa gezdirmişti gerçekten tamda bir rehber gibiydi.
En hoş yönüde sanırım ona bu bir haftada tekrar tekrar aşık oldum.
Gerçi bunların geçici olduğunun farkındaydım çünkü yağız herne kadar artık yanımda daha iyi davransada hala görünmez bir buzdağı vardı amramızda.
Ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu.
Ama bunuda atlatacağımızı umuyordum.
Yani ilerde inşallah.
Daha fazla düşünmekten vazgeçip yataktan kalktım şu anda yağızın evindeydik aslında bu yatakla ilgili anılarım pek hoş değil ama yinede sadece biraz gözyaşım saklı ama umarım bir dahaki sefere saklı olarak kahkalarım kalır.
Şimdi yağızın evindeydik yani evimizde mi demeliyim daha doğrusu herneyse ben ilk annemlere uğrayalım diye çok ısrar ettim ama önce eve gidip dinlenelim daha yeni geldik diye direk eve geçtik.
Ben kocaman yatakta bağdaş kurmuş oturmuş bunlarıı düşünürken banyodan yağız çıktı. Çıkmaz olaydı.Belinde sadece bir havlu sular akar bir halde çıkınca çok ilgi çekici oluyor gerçi ben bir haftadır onu her ne kadar çıplak görüyo olsamda her defasında utanmadanda duramıyordum.
Başımı hemen ondan çevirip yatak örtüsünün desenlerini inceleyim diycem ama yatak örtüsü sadece siyah çarşaftan ibaret ve ben şu an kafamda değişik komik sahneler eşliğinde çarşafı izliyor ve gülüyordum.
Büyük ihtimalle beni gören şizofren sanır.
Gerçi yağızın bunu düşünmesini isterdim.
"Ne o prenses çok mu mkomik görünüyorum."
Hızla kafamı kaldırdım artık onun yanında daha rahattım."
"Yok aklıma bir şey geldide ona gülüyordum dur ben çıkıyımda sen giyin ."
Tam yataktan kalkmış kapıya doğru yürüyordum ki yağız bileğimi çekip dudaklarımızı birbirine yapıştırdı.Bulabildiği her anda bunu yapması hiç hoş değildi özellikle sokakta kalabalığın içinde bir köprünün üstünde hiç ama hiç hoş değildi.
Hızlıca dudaklarımı ondan çekmeye çalışıp nefes aldım gerçekten bazen nefessiz bırakıyordu.
"Annemlere gidicektik."
Mavi gözlerini devirdikten sonra kıkırdamamı tutamadım.
"Ama dün geldik yeterince dinlendiğimize eminim"
Bana hınzır bir gülüş yolladıktan sonra.
"Kendi adına konuş karıcım hala doymuş değilim."
Ben kızarıklıktan bırak göz göze gelmeyi başımı kaldıramıyordum.Sanırım bu yılıun en kırmızı domatesi ben seçilecektim.
"Tamam tamam hemen kızarma üstümü giyim gideriz ama şimdiden söyliyim fazla durmam"
Ben sevinçle kollarımı yağıza saraken onun çıplak olduğunu unutmuştum.
"Karıcım biraz daha böyle kalırsak gidebileceğimizi hiç sanmıyorum"
Hızlıca kollarımı çekip uçarcasına odadan çıktım arkamdan duyduum kahkaha sesiyle suratıma bir gülücük yerleşti.
Yağız
Yaklaşık bir saattir kimyaların evindeydik.Şimdi ise sessiz bir şekilde masada oturmuş yemek yiyorduk tek konuşan annemlerdi.Allahtan onlar burdaydı.Yoksa bu evde beni öldürmek isteyen üç tane erkek vardı .Gerçi bunu pek ciddiye filan aldığım yoktu ama okyanus benim kardeşim gibiydi ve umarım beni affederdi.Okyanusa baktığımda nazlıyla bakışıyorlardı ve bu hiç hoş değil en azından benim açımdan ama yinede onlar sürekli kavga eder büyük ihtimalle yine kavga etmişlerdir.
Başka bir ihtimal yok gibi.
Kimya tam karşımda oturuyordu.
Herne kadar itiraf etmek istemesemde ilk defa bu kadar güzel bir hafta geçirmiştim ve bu çok hoştu.Ona aşık olduğum filan yoktu ama onu gerçekten önemsemeye başladığımı hissediyordum.
Ayrıca o bol kıyafetleri giymesi benim açımdan daha iyiydi.Böylece kavga etmiyeceğimi umuyorum.Gerçekten bu bir haftada o bol kıyafetlersiz görünce ne kadar hoş bir fiziği olduğunu anlamıştım.
Gerçektende öyleydi evet zayıf değildi ama bana sorarsanız şişmanda değildi.Vücudu çok kıvrımlı bir yapıya sahipti ve bunu o bol kıyafetlerden anlamak imkansız. Ayrıca cildi beyaz ve tertemizdi.
Fizik olarak çekiciydi bence ve bunun benden başka kimsenin bişlmesine gerek yok.
Ayrıca yüz olarakta iyi oplduğunu söylemeden geçemiycem doğal bir güzelliği vardı zaten bundan sonra ona makyaj yaptırtmam ama zaten yapmadığı için şimdilik sorun olmuyordu.
Biz yemeğe odaklanmışken nazlıyla kimya ayağa kalkıp .
"Bizim odada işimiz var ellerinize sağlık"
Nazlının böyle söylemesine hiç şaşırmadıom benim meraklı kardeşim yine bir işler karıştırıyordu ama hadi neyse.Tabi annemde bunu anlayınca.
"Kızım daha ne yediniz oturun bakıyım ikinizde hem kimyalarda orda eev yemeği yiyememiştrir yorgundur onlar yorma kızı otur bakıyım."
Bunu duyar duymaz yüzümü bir sırıtış alırken aynı anda kimyanınki domatese döndü.
"Yok anne bizim işimiz var hadi afiyet olsun."
Deyip kimyayı çekiştirmeye başladı.Masaya geri döndüğümde bütün gözlerin benim üzerimde olması beni biraz ürküttü ne yalan söyliyiiyim.
Kimya
Aslı teyzenin öyle demesi beni gerçekten utanç içinde bıraktı.Ne diyeceğimi şaşırmıştım aAllahtan nazlı beni kurtardıda rahatladım.Şimdi nazlıya bu bir haftayı her ayrıntısına kadar anlatıyordum.Anlatacaklarım bittiğinde nazlı heycanla benim gözlerimin içine bakıyordu."Yani anlayacağın çok güzel bir haftaydı ama hala beni sevdiğini sanmıyorum."
"Senide anlıyorum kimya ama biliyorsun abim biraz zordur.Bence seni önemsiyor ki önemli olanda bu bak ne diyeceğim harika planlarım var onu kıskançlıktan öldüreceğiz."
"Nasıl?"
"Tabi önce şu bol paçavralardan kurtulup sana güzel bir imaj yaparak bu yüzden yarın benimlesin çok eğleneceğiz çok"
Nazlı hülyalara dalmış bir şekilde sırıtırken bende bu fikri tartıyordum.Ben kendimi güzel bulmasamda belki bir şans deneyebiliriz zaten başka çaremiz mi var bu öküz kocam pek iç güzelliğe bakan biri olmadığına göre bende içimdeki güzelliği dışıma yansıtabilirim sanırım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri ve Çirkin (2)♐
Художественная прозаÇocukluk arkadaşı olmalarına rağmen birbirinden nefret eden iki aşık… Ailelerinin zoruyla evlendirilmek istenen iki genç… Planlanmış evlilik bir tek gelin ve damadın haberi yok… Daha doğrusu gelinler ve damatların haberi yok… Onlar serseri ve çirk...