"Tatlı"♐

7.9K 270 20
                                    

Yağız

Dün gece ona dokunurken değişik hissetmiştim bilmiyorum.

Hissetmek istemediğim şeyler hissetmiştim.

Şu an kollarımın arasında o kadar savunmasız duruyordu ki içimde ona karşı bir koruma duygusu beliriyor. Bir sahiplenme iç güdüsü. Dün gece tamamen bana ait olmuştu.Herne kadar onu yatağa atmak için kandırmış olsamda o benimdi.Herşeyiyle.

Onu daha çok kendime çekip gözlerimi kapattım en son böyle düşündüğümde hiç iyi şeyler yaşamamıştım. Ne olursa olsun ona bağlanmayacağım.Ona güvenmeyeceğim.

Kimya

Gözlerimi açtığımda yağız kollarında çıplak bir şekilde uzanıyordum. Dün gece aklıma geldikçe utançtan ne yapacağımı şaşırıyordum.Gözlerim yağıza kaydığında öyle güzel uyuyorduki çok masum.

Gerçi dün gece aklıma geldikçe masumluğunu kaybediyordu ama yinede dün gece her ne olursa olsun onun olduğumu hissetmiştim.

Eğer uyanırsa utançtan yüzüne dahi bakamayacağımı bildiğimden hemen yavaşça kollarını belimden çektim. O kadar sıkı sarılmıştı ki bırakmak istemez gibi.Zorda olsa onu kendimden ayırıp yavaşça yataktan çıktım.Ayağa kalkmaya çalıştığımda kasıklarım ne kadar acısada sonunda başardım.Hızlıca kardolaba gidip kendime kıyafet aldıktan sonra tekrar yerdeki iç çamaşırlarımı aldım acilen giysi işini halletmeliydim.

Banyoya girip kendimi küvetin içindeki sıcak suya bırakıp rahatlamaya çalıştım. Ben böyle şeyleri hep kitapta okurdum. Oda utana sıkıla okurdum. Ama dün gece ah utançtan öleceğim galiba.

Banyo yaptıktan sonra hızlıca giyindim.Artık o kadar alışmıştım ki yağızın kıyafetlerine istesemde kendi kıyafetlerim garip bir his yapardı.Ayrıca onu kokusu varken kendi kokumu pek istemiyorum açıkcası.

Banyoda saçımıda kurutup hızlıca bir örük yapıp odaya tekrar girdim.Yağız hala yanındaki yastığa sarılmış bir biçimde uyuyordu.O uyanmadan hemen aşağı indim acilen o alandan uzaklaşmam gerekiyordu.

Hemen aşağı inip mutfağa girdim.En iyisi kendimi meşgul etmek.Canım kahvaltı hazırlamak istemiyordu.Daha çok tatlı yapmak istiyordu.Hemen salona gidip laptopu alıp mutfaa getirip tezgahın üstüne koydum.İlk önce sütlaç tarifi açıp malzemelerine baktım.Mutfak o kadar doluydu ki eksik malzemenin çıkacağını sanmıyorum.Hızlıca malzemeleri tezgahın üstüne toplayıp kendime bir önlük takıp başladım yapmaya .Bir süre sonra hafif bir müzikte açtım.Sessizlikten canım sıkılıyordu ne yapıyım.

Bir kaç saat sonra önümde 5.tatlımın malzemeleri duruyordu.Ben malesef yemek yaparken temiz çalışamıyordum.Her yer un olmuştu.Sanırım gerçekten biraz pasaklıyım. Tamam annemin her zaman hatırlattığı gibi çok pasaklıyım anladım yüzüme vurmayın.Yani ne var herkeste biraz üşengeçlik vardır.Tabi bende biraz fazla olması belki sorun olabilir ama ben kendimi böyle seviyorum.

Unla yumurtayı çırparken birden sıkıca sarılan kollar hissettim.Yağızın kokusunu ayırt edemiyordum.Çünkü artık bende onun gibi kokuyordum.Ama bu sıcaklığı tanımamak imkansız.

Eğilip kafasını iyice boynuma gömdüğünde nefes almayı unutmuştum.

"Nefes al prenses"

Sanki onun söylemesini beklermiş gibi derin bir nefes aldım ciğerlerim bu havayla rahatlamıştı.O kollarını iyice belimde sıkarken kendimi onun kaya kadar sert olan göğsüne yasladım.Bu bana kendimi iyi hissettirmişti.Boynumda onun nefesini hissetmekse tarif edilemezdi.

Serseri ve Çirkin (2)♐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin