Özel Bölüm 2 ♐

5.5K 240 18
                                    

Kimya

Karnıma bir sancı girmesiyle rahatsız uykumdan uyanmam bir oldu. Hayır bebeklerim şimdi olmaz. Lütfen miniklerim daha bir hafta var. Derin nefesler alıp sadece sancı olduğuna kendimi ikna etmeye başladım.

Tabi bu bacaklarımın arasından akan soğuk sıvıdan sonra tamamen imkansızlaştı.

"Ahhhh."

Sancının acısıyla dudaklarımın arasından acı bir çığlık koptu. Yanımda ki yağızın endişeyle kalkmasıyla şimdi bide onu çekeceğim aklıma geldi.

"Aşkım doğuruyor musun yada dur sabret ben halledicem aşkım sakın ben gelmeden doğurma bekle bebeğim derin nefes al."

Deyip yanımdan fırladığı gibi tahminimce korumaların yanına fırladı. Sanki suyum geldiği anda bebekler karnımdan fırlayacakmış gibi.

Derin nefesler alıp veriyordum. Miniklerim bir hafta daha bekliyememişti.

Karnıma giren ağır bir sancıyla büyük bir çığlık atmam bir oldu. Tabi yağızın odaya iki izbandut ve bir ambulans ekibiyle dalması bir oldu. Daha derin nefesler almaya başladım acımın hafiflemesi için. Sedyeyi taşıyan adamlar hemen geldi. Beni sedyeye aktarıyorlardı bu sırada yağızda şok olmuş gibi kenarda bekliyordu. Sanırım hemşire sandığım kişide beni sakinleştirmeye çalışıyordu bu pek bir şey ifade etmiyordu.

Ne onu dinleyecek halim ne de takatim vardı. Canım çok acıyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ama yinede ağzımdan kaçan acı çığlıklarımı engelliyemiyordum. Yağıza ihtiyacım vardı ama o benim acı çekmeme dayanamıyormuş gibi bir köşede endişeyle bana bakıyordu.

Güçlü olmak zorundaydım bu üç minik madem ki bu karından bugün çıkmak istiyorlar o zaman bugün çıkacaklar. Derin nefesler alıp çığlıklarımı engellemeye başladım. Bu arada çoktan ambulansa binmiştim.

Tabi asonsördeki süre benim acı dahada arttırmaktan başka işe yaramamıştı. Şimdi o kadar yüksekten oturmanın hiç hoş bir şey olmadığını anladım.

Acı çığlıklarımın azalması sonucu ambulansta nihayet yağız elimi tutmuştu. Bunun hesabını daha sonra acı bir şekilde soracaktım ona. Yaparken iyi ama doğuma gelince kaçacak yer aradığı kaçmamıştı gözümden.

Yanımda neler konuşuluyo ne deniliyo ne anlatılıyo hiç bir fikrim yok tek ihtiyacım olan annemin yanımda olup beni sakinleştirmesi.

" Yağız -uhhh annemi ara gelsin -uhhhh çabuk ahhhhh!"

Acıdan ne yapacağımı bilemiyordum.

"Aradım bebeğim hastanede bizi bekliyorlar hadi ıkın güzelim her şey yolunda gidecek dördünüzede bir şey olmasına izin vermeyeceğim bebeğim hadi ıkın canım hadi."

Derin nefesler almaya devam ettiğim hastaneye ne zaman vardık ne zaman annem benimle doğumhaneye girdi hiç bir fikrim yok tek bildiğim sarırım bebeklerim ilk doğmak için üçünün birden yarış yapması sonucu karnım ve kasıklarım bu kadar çok acıyordu.

Yağız

Kaç saat oldu hala ne bir haber vardı nede bir gelişme. Çıldıracaktım. Onun acı çekmesine dayanamadığım için şu anda yanında değildim olsamda ona kötü gelmekten başka bir işe yaramazdım.

Ah bu kadar acı çekeceğini bilsem ona elimi dahi sürmezdim.

Elimden gelen tek şey dua etmekti. Ve bende öyle yapıyordum ben onlarsız yaşayamazdım. Gecenin körü olmasına rağmen bütün aile buradaydı. Hatta anneannesiyle babaanneside buradaydı.

Omzuma dokunan elle o tarafa dönüp demir babayla karşılaştım evet amcalıktan babaya terfi etmişti. Kimyanın yoğun ısrarları sayesinde.

Diz çöküp benimle birlikte yere oturup duvara yaslandı.

"Merak etme evlat benim kadınlarım güçlüdür pes etmezler anneside çok zor bir doğum daha doğrusu ameliyat geçirmişti."

Aslında hiç kimyanın nasıl bir ddğumla doğduğunu bilmiyordum daha doğrusu sormamıştım.

"Ameliyat derken sezeryan mı?"

"Hayır evlat beyin ameliyatı tabi sezeryanda var ama herneyse işte doğuma az kala merdivenlerden düşüp başını vurmuştu. Kanamasıda başlayınca uzun bir ameliyat benim sayızca geçen yaşlanmam sonucu hem iki çirkinime birde yakışıklıma kavuştum. Ne çocuklarım nede karım pes edip beni yanlız bıraktı. Eminim ki ordan sağ sağlim senin gibi tipsiz ve benim dünyalar güzeli kızım ggbi minikler çıkacak cbve bir daha bana baba dersen torunlarımın babası filan dinlemem kırarım kafanı. Ona göre şimdi kendine gel ve kızım çıktığında böyle şekeri elinden alınmış çocfk gibi bakmayı bırak."

"Pekala babacım."

Tam kalkerken babacım diyince bana öyle bir bakış attı ki içerde çocuklarımın doğumu olmasına şükrettim yoksa büyük ihtimalle aşağıdaki morkta bir yerde benim için ayıracaklardı.

Bende derin bir nefes alıp ayağa kalktım o sırada doğumhanenin kapısının açılmasıyla direk o tarafa doğru yürüdüm.

Mavi anne ile doktor çıkmıştı içeriden ama mavi annenin gözleri yaşlarla doluydu.

"Ne oldu kimyaya bir şey mi oldu?"

"O kadar güzellerki demir görsen doğar doğmaz ağlamaya başlayıp içeriyi birbirine kattılar. Çok güzeller demir ."

Demir babanın ona sarılmasıyla kollarını sımsıkı ona sardı. Bu arada annemle babamın sevinç çığlıkları ve selim fıratın benim yandığımla ilgili alayları ve tabi nazlının göz yaşlarıyla etrafta tam bir curcuna vardı. Ben mi sadece hayatımda yaşadığım en mutlu günümün tadını çıkarıyordum.

Kimya

Anamı ağlatan bu üç fırlama minik yüzünden çok acılı bir doğumun sonunra aslı annenin kafama kırmızı kurdele bağlamasını seyrediyordum. Anam ne mi yapıyor doğum canım cicim dediği kızını unutmuş nazlı ve selimle üç cazgırla oynuyorlar.

Her birinin kucağında bir tane kim kime benziyor yapıyorlar. Ne varsa kaynanada var yeminle. Benim canım aslı annemde olmasa unutuldum. Zaten yağızda yok.

Iyi nisan lafın üstüne gelirmiş. Yağızın girmesiyle odanın boşalması bir oldu annemler utanmasalardı minikleride götüreceklerdi.

Yağız ilk önce miniklerin yanına gidip hepsinin anlından öptükten sonra yanıma gelip dudaklarıma kocaman uzun bir öpücük bıraktı.

"Seni seviyorum."

Işte benim yumuşamam için sadece bu kelimeler yeterliydi. Tek bir cümlesiyle beni dünyanın en mutlu kadını yapması işte böyle mümkün oluyordu galiba .

"Bende seni seviyorum tabi miniklerimizden sonra."

"Yani hemen unutuldum he prenses ama merak etmebende bu tatlılıklarıyla onlardan daha çok kimseyi sevemem ."

"Hep minik mi diyeceğiz ki bence artık isimlerini söyleyelim."

"Oğlanları karıştırmamak için bir yol bulmalıyız."

"Gerek yok mesela bak şu boynunda ufak bir kızarıklık olan muhammed diğeride mustafa ve tabi kızımızda istanbul onu şimdiden kıskanmaya başlayabilirsin şahsen bütün erkek doktorlar kızımızı görmek için buraya geldiler."

Yağızın ağzından çıkan küfürlerle kızımızın şimdiden evde kalacağını anlamak zor olmadı.

Evet bir özel bölüm daha yorumların azlığını özelbölümler olmasınamı bağlıyorum ama yinede bunlar yavaş yavaş vedalar bu yüzden hikaye hakkında içinizde ne kaldıysa isteyipte olmayan beğenmediğiniz dökülebilirsiniz bende böylece ilk hikayemdeki eksikliklerimi görmüş olurum ve benim gibi not bölümünü atlamayıp okuduğunuz için tekrar teşekkürler :)

Serseri ve Çirkin (2)♐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin