Kimya
Yolda son anda yağızı çevire bilmiştim şahsen bu halde gitsem benim için hiç sağlıklı şeyler olmazdı. Şimdi arabanın içindeki derin sessizlikle eve doğru yol alıyoruz. Yağıza göz ucuyla baktığımda sinirle önüne bakıyordu. Şahsen bu siniri çenesinde seğiren kastan anlayabilir insan.
Gerçekten insanı ürkütüyor.
Bitmek bilmez bir yolun ardından sonunda göktelenin önünde durduk. Arabayı yeraltı garajına park ettikten sonra hızlıca anahtarı kapatıp arabadan çıktı.
Adeta bir edward tavrıyla arabanın etrafından dolanıp benim kapımı açtıki ben çoktan dualara başlamıştım.
Hızlıca kolumdan tutup otoparktaki asansöre bindirdi her ne kadar kolumu acıtsada ses çıkarmamaya özen gösteriyordum. Çünkü aksi halde dahada sinirleniyordu. Şahsen tecrübelerimden biliyorum.
Beni hızlıca eve sokmasıyla koltuğa fırlatması bir oldu.
Hızlıca kendimi düzeltip yağızın sinirle ellerini saçlarından geçirmesini seyrettim. Gerçekten sinirlenmişti.
Şimdi sinirle gözlerimin içine bakıyordu.
"Bu halde ne halt yiyordun açıkla bakalım."
Sesi her ne kadar sakin çıksada gözleri hiçte sakinmiş gibi durmuyordu. Okyanus rengini almıştı.Gözlerinin en güzel rengi bu haldeyken belli olsada siniri o güzelliği bastırıyordu.
"Biz sadece gezmek için çıkmıştık."
"Gezmek için çıkmıştınız bu halde dur ilk seni halledeyim sonra nazlı hanımada sıra gelecek şimdi önce senin şu üstündekilerden kurtulalım sonsuza dek."
Ben daha ne olduğunu anlayamadan koluma tekrar asılmıştı. Yatak odasına girdiğimiz gibi üstümdeki askılı tişörtü çıkardı.
"Yağız"
"Sus prenses sessiz ol yoksa elimden bir kaza çıkacak. "
Bunu demesiyle altımdaki şortuda çıkardı. Eski ben olsaydı utancından saklanacak yer arardı ama balayından sonra her ne kadar istemesemde bu utançtan hiç bir şey kalmamıştı.
Üstümde sadece iç çamaşırlarımla ayakta dikiliyordum. Yağız gözleri sonunda üstümde dolaştıktan sonra bana en yakınında bulunan tişörtlerinden birini alıp kafamdan geçirdi.
Ondan sonra hiç bana bakmadan dolaba doğru yürüyüp yeni aldığım bütün kıyafetler top halinde alıp yere attıktan sonra hızla odadan çıktı. Yavaşça yatağa gidip oturdum bacaklarımı bağdaş yapıp yağızın beni kıskanmasını düşündüm.
Ister istemez yüzümde bir gülümseme oluştu bir insan önemsemediği bir insanı neden kıskansın ki .
Yağızın odaya elinde bir çöp poşetiyle girmesinden sonra yüzümdeki gülümsemeye sahip çıkmaya çalıştım şahsen yağız bu gülümsemeyi yanlış yorumlayabilirdi.
Kıyafetleri çöp poşetine doldururken kapı zili.çalmaya başladı tam açmak için ayaklanmışken yağızın kolumu tutmasıyla kendime geldim.
"Bu halde nereye gittiğini sanıyorsun bekle burda. "
Hızla odadan çıktı her kim zili çalıyorsa gerçektende çok ısrarcıydı.
Bir süre bekledim cırtlak bir kadın sesi gelince sahiplenme iç güdüsüyle hemen salona gittim.
Sanırım bu manzaraya tanık olmak kalbim için hiçte iyi bir şey değildi. Kızıl saçlı halk arasında afet diye adlandırılan bir kadınla öpüşüyordu. Sanırım canım hiç bu kadar yanmamıştı daha fazla izlemeye midemin dayanmayacağını bildiğimden hemen geri odaya koşup kapıyı kitledim etrafımda olanların hiçbirinin farkında değildim. Sadece gözyaşlarım ve ben vardım. Kapının arkasına yaslanıp gözyaşlarımı serbest bıraktım. Kısa süre sonra kapı sesi gelince gerçeğin farkına vardım.
Arkamdan gelip inkar etmek yerine o kadınla gitmişti. Ben burda canımı kaybetmiş gibi ağlarken o ggtmişti tek kelime etmeden o kadınla gitmişti. Hıçkırıklarım yüzünden bedenim sarsılırken aklımdaki tek düşünce kalbimin nasıl acıdığıydı.
Ben sadece bir rüyaya kapılmış kendimi kitaplarımla özdeştirmiştim. Etrafımdaki pembe çemberi kimsenin yıkamayacağını düşünüp kendimi kaptırmıştım.
Bir kumar oynamış bir hiç uğruna kalbimi ortaya koymuştum. Ve sonuçta yenilgiyi kazanmış kalbimi kaybetmiştim.
Doğum günümden dolayı biraz gecikmiş.olabilirşahsen yeni 15 olmama rağmen insan yaşlılık bunalımına girebiliyormuş bide doğum günüde en yakın arkadaşınız gelmeyince böyle oluyor sanırım sonuç yazar bir yaş daha yaşlandı :(
![](https://img.wattpad.com/cover/8445975-288-k705878.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri ve Çirkin (2)♐
General FictionÇocukluk arkadaşı olmalarına rağmen birbirinden nefret eden iki aşık… Ailelerinin zoruyla evlendirilmek istenen iki genç… Planlanmış evlilik bir tek gelin ve damadın haberi yok… Daha doğrusu gelinler ve damatların haberi yok… Onlar serseri ve çirk...