Bölüm 3

27 5 0
                                        

Tuvaletten döndükten sonra telefonumu çantama atıp Arel'in yanına gittim.

"Kusura bakma Arel ya, Uras işte inadım inat. Keçi inadı var onda. Şimdi gitmezsem 2 ay konuşur o..."

"Hiç önemli değil Çisel, boşver." Off bu kadar kibar olmak zorunda mıydı sanki!

"Tamam o zaman. Sonra görüşürüz." Dedim.

"Nasıl?" Dedi. Yüzüne boş boş bakarken anlamadığımı fark etmiş olacak ki açıklama yaptı.

"Nasıl görüşeceğiz yani?" Dedi.

Kaba bir şekilde "Haa" dedikten sonra gülmeye başladım. Benim acelem vardı ve o sanki bilerek lafı uzatıyordu. Gerçekten Uras'ın gelip Arel'e zarar vermesini istemiyordum.

"Sen numaranı şuraya yaz görüşürüz bir şekilde." Derken elini uzatmıştı ve gözünü kırptı.

Hemen çantamdan kalemimi çıkarıp 11 haneli telefon numaramı onun eline yazdım, altına da gülücük koydum.

"Görüşürüz." Deyip kafeden çıktım

Oradan hemen uzaklaşıp Uras'ı aradım.

- Efendim Çisel

+Yanımda birinin olduğunu nereden biliyordun Uras?

-Şu an bunu nereden bildiğim mi önemli yoksa yanında birinin olması mı önemli Çisel?

Artık bağırıyordu. Ben de bağırmaya başladım.

+Ben en azından o "biriyle" el ele dolaşmıyorum ya da yakın davranmıyorum!

- Tabi o yüzden dudaklarınızın arasında sadece 1 santimetre mesafe vardı ve sen onun dudaklarını okşadın değil mi! Gerçekten yakın davranmıyormuşsun be Çisel! Beni asıl delirten bana hiç öyle bakmadın ya da dudaklarıma dokunmadın? Neden?

+...

-hani biz birbirimizi seviyorduk? Artık yetti bu kurala bir son veriyoruz.

Ağlamaya başlamıştım. Kısık çıkan sesimle sordum.

+ Hangi kurala?

- Çıkmama kuralına. Sen bemi seviyorsun, ben de seni seviyorum ama yakın olamıyoruz ve başkalarına gidiyoruz.

+ Hayır Uras, çıkamayız.

-Niye? Pardon ya unutmuşum, Arel bey var yanında! Neden o değil mi? Şu salak kural yüzünden ondan hoşlandın!

Oha! Arel'in adını nereden biliyordu? Yoksa tanıyor muydu? Ben nasıl bir işe bulaştım ya, gittikçe dibe batıyorum resmen.

+Arel'i nereden tanıyorsun sen!

-Arel kim? Öyle birini tanımıyorum nerden tanıyayım!

+Az önce Arel bey var dedin Uras! Kandırma beni!

-Öyle bir şey söylemedim ben! Demek o piçin adı Arel! Onu bulup bir güze-

+Öyle bir şey yaparsan sana olan saygımı kaybederim. Bunca yıl seni sevdim ve gerçekten artık sinirime dokunuyorsun! Eğer Arel'e birşey yaparsan hayatından beni silmen gerekir ki şu anda bana yalan söylediğin için ve maço tavırlarından dolayı silsen iyi olur! Bitti Uras, BİTTİ!!

Hemen telefonu kapattım ve taksi çağırdım. Uras bir işler çeviriyordu kesin. Arel'i tanıyordu, biiz öyle görmüştü ve hala iğrenç iğrenç konuşuyordu.

Onu orta okuldan beri tanıyordum ve hiç bir zaman bana böyle davranmamıştı.

Taksiye parayı verdikten sonra eve doğru yürüdüm. Apartmanın asansörüne binerken -1. Kata bile çıkmaya halim yoktu- aklım Arel'deydi. Ya Uras ona bir şey yaparsa? Asansörün aynasında kendime baktım. Gözlerim şişmişti ve burnum kızarmıştı.

Zile bastım ve bekledim. Annem kapıyı açınca şaşırdı.

"Çisel?! Ne oldu kızım sana? Niye ayğladın?"

"Moralim bozuldu biraz anne önemli bir şey değil."

"Peki kızım odanda dinlen biraz sonra yemeğe çağırırım ben seni."

"Tamam annecim."

Hemen odama gittim. Kulaklıklarımı çekmeceden bulup telefonuma taktım. Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım.

10 dakika geçmişti ki telefonun mesaj sesiyle gözlerimi açtım. Mesaja baktım.

GÖNDEREN: yeni tanıştığım yakışıklı

"Acaba bende bir şeyini unutmuş olabilir misin güzellik?"

Önce kim lan bu dediysem de sonradan Arel olduğunu anladım ve sırıtışıma engel olamadım. Numarasını tuvalete gittiğim sırada kaydetmiş olmalıydı herhalde. Aklıma Uras geldi. Ama benim için Uras bitmişti. Artık onu düşünmemeliydim. Umrumda değildi.

GÖNDERİLEN: yeni tanıştığım yakışıklı

"Neyimi unutmuşum yakışıklı?"

Yazıp gönderdim. Acaba fazla mı hızlıydım. Amaaan olsun. Gerçekten acaba neyimi unutmuştum onda.

GÖNDEREN: yeni tanıştığım yakışıklı

" Kalbin bende kalmış olabilir mi acaba güzelim?"

Oha! Amacı neydi bunun? Kararımı vermiştim. Artık Uras yoktu. Sadece Arel vardı.

GÖNDERİLEN: yeni tanıştığım yakışıklı

"Orasını bilemem yenitanıştığımyakışıklı:) Ama sanki başka bir şeyim de kalmış gibi..."

GÖNDEREN: yeni tanıştığım yakışıklı

" Kitabın bende kalmış yenitanıştığımgüzellik:) Bir ara buluşalım da al. Mutlaka okumanı istiyorum Çile'yi..."

Mesaj yazmaktan ellerim ağrımıştı artık. Bir de hani olur ya yatarsınız, telefonu yüzünüzün üstünde tutarsınız ama elinizden kayıp yüzünüze düşer. Şu an o riskli pozisyondaydım. Ben de aramaya karar verdim.

İlk çalışta açtı telefonu.

- Güzellik

+ nerede ve ne zaman

- Güzelim! Fazla hızlısın, bu kadar heyecanlandırdım mı seni?

+ ha ha çok komiksin yeni tanıştığım yakışıklı. Sadece kitabımı almak istiyorum o kadar.

-hımm demek kitabını alacaksın, kalbini almayacaksın ve hep bende kalacak yani. Bak bu iyi bir fikirmiş :)

+acaba senin kalbin de bende kalmış olabilir mi acaba

- kesinlikle kalbim sende kaldı güzelim

+hala saat ve mekan söylemedin Arel

- hımmm tamam o zaman, 1 saat sonra kuğulu parkında

+tamam. Görüşürüz

-görüşürüz güzelim.

Hemen yataktan kalktım. Sonuçta 1 saatim vardı.

ÇileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin