Parktan eve taksiyle döndüm. Annemden biraz geç kaldığım için azarımı işittikten sonra odama gidip pembe elbisemi dolaptan çıkardım. Aysel teyze ve oğluna güzel ve cici gözükmeliydim. Sonuçta aynı evde otracaktık.
Elbisemi giydikten sonra mutfağa indim. Annem yine döktürmüştü. Kısır, kek, mercimek köftesi, mantı... Güzel bir akşam olacağa benziyordu. İnşallah Efe de akıl dengi birisiydi.
"Döktürmüşsün yine Selma sultan!"dedim gülerek. "Onlara misafirlermişögibi davranma olur mu kızım, sonuçta aynı evde kalacağız yakın davran biraz."dedi. Umarım onlar da cana yakındır diye düşündüm."tabii ki annecim."dedim hemen. Yoksa 10 saat konuşurdu.
Zil çaldığında annemle kapıya doğru gittik. Yüzüme en güzel gülümsememi yerleştirip kapıyı açtım. Aysel teyze olması gereken kadın bana sarılırken gözlerimi kapattım. Aysel teyze
Çekilince, arkasından Efe'nin çıkmasını bekliyordum.
Ama Arel çıktı! Gözlerim kocaman olmuş, ağzım açılmış bir şekilde ona bakarken kahkahayı patlattı. Annem meraklı meraklı bize bakıyordu. Eğer ona sevgili olduğumuzu söylersek herhalde kafamı duvara sürtüp kıvılcım çıkartırdı.
"Kızım yoksa siz tanışıyor musunuz Efe'yle?"dedi annem. Hala efe diyor ya, e-g-e doğrusu e-g-e!
"Yoo, nereden tanıyayım anne"dedim elimi uzatırken. Elimi sıkarken "memnun oldum 'Efe'"dedim. Yan yan gülerek "Efe değil Selma teyzecim, Ege..."dediği anda ikimiz de kahkahayı bastık. Arel'i içeriye alırken salona geçti. Ege'yle yanlız kaldığımızda karnına vurup"haberin vardı değil mi Ege?!" Dedim. Tekrar güldü ve bana sarıldı. Onu ittirdim."annem görürse ikimizin de ölüsü çıkar buradan haberin olsun."dedim. Dudağını büzdü.
Salona geçtiğimizde birbirimizden uzağa oturmuştuk. Annem Aysel teyzeye dönerek"bu gece buradasınız değil mi ayselciğim?" Dedi. Aysel teyze "tabii ki Selma, başka yerimiz mi var?"dedi. Sonra annem Ege'ye dönerek "Egecim iste- " "Arel derseniz daha iyi olur Selma teyze, Bana genelde Arel derler. Bazı insanlar dışında tabii."derken bana göz kırptı. Kaşlarımı çattım. Anneme göre daha tanışmamıştık, göz kırpmayı yanlış anlardı.
"Peki Arelcim, istersen duş alabilirsin. Ya da üstünü değiştir. Kendi evinmiş gibi rahatına bak oğlum.Çisel, hadi sen Arel'e evi gezdir."demesi üzerine ikimiz de ayaklandık.
Tüm evi gezdirdikten sonra sıra odama gelmişti. "Anne? Biz odamdayız," diye seslendim. "Tamam kızım."der demez odama girip kapıyı kilitledim. Arele dönerek kaşlarımı çattım.
"Öyle çok sevimli oluyorsun Çisel, hiç korkmuyorum!" Dediğinde gözlerimi devirdim. "Niye bana söylemedin?.dedim. Bana doğru yaklaştı. Ben de bi adım geriye gittim. Ama daha fazla gidemedim. Çünkü sırtım duvara çarptı. Dudaklarıma eğilip öpmeye başladı. Ama ben karşılık vermedim.
Geriye çekilip "niye böyle yapıyorsun Çisel?"dedi."çünkü cevap vermedin. " dedim. Güldü."çünkü sürpriz olsun istedim."dedi. Daha fazla dayanamayıp dudaklarına bu sefer ben uzandım. Karşılık vermişti. Dudağında yine yarabandı olduğunu fark ettiğimde dudaklarımızı ayırıp "bunu atmamış mıydım ben?"dedim. Elim yarabandına değiyordu ki "çıkaralım da annen anlasın sevgilim"dedi.
Ona nasıl bir ifadeyle baktığımı bilmiyordum ama öyle bir güldü ki... Ona sıkıca sarılıp boynuna kafamı gömdüm. Boynunu öperken "ben de burayı öperim o zaman."dedim. Tekrar gülmeye başladı.
"Aşkım?"dedi. "Hımm?" Kokusunu içime çektiğim için sesim boğuk geldi. "Bilmem farkında mısın ama artık aynı evde yaşayacağız. Sürekli birlikte olacağız, seni özlemeyeceğim."
**
Akşam yemekten sonra bir saat kadar daha oturduktan sonra, Ayselmteyze ve annem yatmaya gitti. Biz de Ege'yle başbaşa kaldık.
"Film izleyelim mi hayatım?"diye sordum. "Olur ama ben üstümü değiştireyim."dedi ve odasına doğru gitti. Ben de bu arada Romantik Komedi'yi çıkardım. Arel geldiğinde "sen filmi koy, ben de pijamalarımı giyip geliyorum aşkım"diyip odama gittim.
Baykuşlu pijama altımın üstüne mor atletimi giyip saçımı topuz yaptım. Yanına döndüğümde uzanmış beni bekliyordu. Kayması için bacağına vurdum. Gülümseyerek yana kaydı. Yanına uzanıp göğsüne yattım.
Film başladığında korku filmi olduğunu anladım. Filmi değiştirmişti. Elimi göğsüne vurduğumda güldü. Filmin sonunda korkudan ölüyordum.
"Çok korktuysan seninle uyuyabilirim sevgilim."dedi. Gülümsediğimde aniden beni öpmeye başladı. Ama bu sefer çok sakindi. Bacaklarımı beline doladığımda beni kucağına alıp odama götürdü. Arkamızdan kapıyı kilitleyip beni yatağıma yatırdı. Nefessiz kaldığımız için ayrıldık.
"Umarım annemler anlamaz."dedim. "Ben sabah erken kalkıp odama geçerim."dedi. "Tamam sevgilim."dediğimde tişörtünü çıkarıp yanıma yattı. Ona sıkıca sarıldım.
"İyi geceler öpücüğü yok mu sevgiline?" Derken dudaklarını havayı öper gibi yapmıştı. Bu komik haline gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Elimi dudağındaki yarabandına götürüp, yarabandını çıkardım. "Şimdi olur işte."dedim. Dudaklarını öpmeye başladım tekrar. Nefesim bitene kadar öptüm.
Dudaklarımız ayrılmadan yan yana yatıyorduk. "Seni... Çok seviyorum Ege" dediğimde tekrar beni öptü. "Ben de seni sevgilim. Çok seviyorum."dediğinde dudağına bir öpücük bırakıp gözlerimi kapattım.
O bana dönmüştü, ben de ona. Yüzlerimiz çok yakındı. Dudaklarımız birbirine değiyordu. Nefeslerimiz karışıyordu. Sonsuza kadar böyle kalabilirdim. Onunla aynı evde yaşayacaktık. Bunu düşününce sevinçten güldüm. Uzanıp alt dudağımı emdikten sonra "uyu artık sevgilim"dedi. Sesi çok uykuluydu. Ona kıyamadım ve uyumaya karar verdim. Saçlarını okşarken gözlerimi yumdum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...