Kara Kart

Bölüm 53 Hizmetkar Kalkınma Bankası

Shi Lei aldatılmış gibi hissettirdi. Yatağı devirdi ve neredeyse kıyafet giymeden bitti.

Şanslıydı ki zaten kıştı ve kapıyı açar açmaz, soğuk bir rüzgâr ateşi onu tekrar yatağına geri soktu.

Sıcak yatak, Shi Lei'nin en sadık arkadaşıydı ve vücudunu tekrar ılık hale getirdi. Shi Lei'nin beyni de normal olarak iyileşti ve işlev gördü.

Dün gece Scepter ile konuştuğunu hatırladı ve bu ödül hakkında neredeyse hiç bir şey yoktu. Çünkü Shi Lei aşırı endişeliydi ve tüm soruları diğer şeylerle ilgiliydi ve bu 9,300 yuan'ı ihmal etti.

Her ne kadar 10.000 yuan bile değildiyse ve şu anda Shi Lei'nin haftada 100,000 yuan'ına sahip olduğu bir şey değildi, ama serbestçe işleyebileceği tek paraydı. Başka bir şeyden bahsetmiyoruz, ama bir şeyler ters giderse, Shi Lei'nin bu parayı toplam hesaplamalardaki farklılıkları telafi etmek için kullanması bekleniyordu.

Hayır, şu 9.300'ü almalı! Uçmanın ne kadar küçük olduğu önemli değil, hala et!

Shi Lei bu sefer umursamazca yatağını atlamamıştı. Battaniyelerin altındaki kıyafetlerini giydi, dişlerini fırçaladı ve yurttan ayrılmadan önce yüzünü yıkadı.

İlk şey doğal olarak bu para miktarı ile durumun açık olması için Scepter ile konuşması gerektiği gibi self-servis bankasına gidiyordu.

Shi Lei koştuğu sırada siyah kartını çıkardı. Kafasını indirdi ve bir bakışı vardı, ama bunun biraz farklı olduğunu fark etti.

Shi Lei dikkatli bir bakış attı ve sağ alt köşede gerçekleşti, banka logosu değişti.

Kartı aldığında, düne kadar tüm yol, sağ alt köşede 'Slave Development Bank' yazıyordu. Ama şimdi, İngilizler 'Hizmetkâr Kalkınma Bankası' olarak değiştirildi.

Hizmetçi? Bu ne anlama geliyor? Shi Lei'nin sınırlı İngilizce kelime bilgisi bu kelimeyi çevirmesini engelledi.

Telefonunu çıkardı ve tercüme etti. Daha sonra, Shi Lei, kelimenin tanımının çalışan ya da hizmetçi olduğunu biliyordu.

Köleden hizmetçi mi? Seviyeli gibi görünüyordu. Hmm, 'hizmetçi' sözcüğü gerçekten daha iyi ses çıkardı. Hizmetçi onun vücudunu satmış gibi görünüyordu.

Shi Lei biraz kasvetliydi. Değişimin, eğitim aşamasından bir seviyeye kadar seviyelere çıkıp çıkmadığını bilmiyordu, ya da onun kölesi olmadığını ve kara kartla ilişkisinin işverenin olduğunu vurguladığında, Asa'nın küçük hilesiyle gördüğü için bilmiyordu. ve çalışanı.

Eğer ikinci tahmin olsaydı, o zaman "çalışan" kelimesini kullanmak daha doğru olurdu. En azından daha resmi bir çeviri oldu. 'Hizmetçi' nedir?

Ama ikinci tahmin değildi, o zaman her seviyenin farklı bir kimliğe sahip olacağı anlamına mı geliyor? Eğer gerçekten böyle olsaydı, bir sonraki seviye çalışan olmalı ve üçüncü seviye hissedar olmalı? Sonra dördüncü seviye ortak olur ve Shi Lei kendini kara kartın patronu yapabilir mi?

Açıkçası, imkansızdı. Muhtemelen, Shi Lei'nin kendi kimliğini kabul etmesi değişmişti. Hala kölenin anlamını ince bir şekilde ima eden bu kelimeye gelince, büyük olasılıkla Scepter'in makyajından kaynaklanıyor.

Ah, istediğini yapabilir. Shi Lei'nin neyle ilgilendiği, ona ait olan 9 bin 300 yuan idi.

"Shitou, nereye gidiyorsun?"

Birisi Shi Lei'yi omuzlarına çok fazla yaklaştırdı. Arkasını döndü ve o da Xu Yi idi.

"Sadece uyandım ve karnım acıktı, ben yemek yiyeceğim!" Shi Lei ellerini salladı ve ayrılmak istedi. Scepter'i bulup bulması gerekiyordu ve Xu yi ile konuşmak için zaman yoktu.

Xu Yi'nin gözleri bunu duyduğunda parladı. Hemen dedi ki: "Zengin yemek olacak, takip etmeliyim! Geçen sefere gittiğimiz yere gidelim mi? "Xu Yi, Shi Shi'nin etrafına ellerini tereddüt etmeden konuşmaya devam etti.

"Sadece 2 geçmiş, uzun zaman önce öğle yemeğini bitirmedin mi? Sadece uyandım, neden gidiyorsun? "

"Açıkçası, seninle deniz ürünleri yiyeceğim. Yediğimi ya da yemediğimi merak etme, senin için hiç para biriktirmeyeceğim. "

"Bende iki tane buğulanmış çörekler satın almayı planlıyorum, sende ister misin?" Shi Lei, Xu Yi'nin ellerini diğerlerinin avantajlarından faydalanan bu tür bir adama baktığında tokatladı.

Xu Yi güldü ve şöyle dedi: "Şaka yapmayı bırak. Senin gibi bir fuerdai nasıl bizim gibi buğulanmış çörekler yiyebilir ki? Ayrıca, biz olsak bile, bu Pazar günü okula geri döndük. Hatta yeterli paramız var ve buğulanmış çörekler yememize gerek yok. Hadi gidelim, gururlu Fuerdai, bugün ne yiyoruz? "

"Siktir git!" Shi Lei'nin telefonu konuştuğu sırada çaldı. Xu Yi'nin hala ona yaklaşmak istediğini ve kollarını Shi Lei'nin omuzları üzerine koyduğunu gördü, kusma gibi davranarak onu tekmeledi. Telefonu çıkardı ve arama Zhang Meimei'den geldi.

"Bayan. Zhang, merhaba. "

Xu Yi hala çalışıyordu ve Shi Lei'nin durmasını söylemesi için ellerini salladı. Telefonda, Zhang Meimei mutsuz görünüyordu ve şöyle dedi: "Bay Shi, saat 2:30. Liangliang'a saat 2'de öğretmenim için gelmeliydin. Ama onu aradım ve gitmediğini söyledi? "

Shi Lei bir saniyeliğine boştu ve özel ders aldığını hatırladı. Kafası karışmıştı: "Bana bugün gitmem gerektiğini söylemedin."

Zhang Meimei çıldırdı: "Bu sabah erken ayrıldım. Seni arayacaktım ama senin gençlerin haftasonunda uyumayı sevdiğini düşünerek sana bir mesaj yolladım. Bugün Liangliang'a öğretmenlik yapman için sana ihtiyacım olduğu açıktı. "

Shi Lei telefonunu çabucak kontrol etti ve sadece mesajı gördü. Shi Lei özür diledi: "Üzgünüm, aldığım mesajlar genellikle reklamlardır, bu yüzden umursamamıştım. Buna ne dersin, ben zaten senin yerinden çok uzak değilim, hemen gideceğim ve saat 15'de başlayacağız. "

Bu açıklamayı duyan Zhang Meimei, aklın kabul edilebilir olduğunu ve ses tonunun sert olmadığını düşünmüş görünüyordu: "Güzel ama umarım bu bir daha olmaz. Sözlü vaat de bir sözleşmenin etkisine sahiptir. Siz bir üniversite öğrencisi olarak, yasalar hakkında temel bilgilere sahip olmalısınız. "

Shi Lei konuşamadı. Kendi kendine düşündü, tek taraflı açıklamanızdı ve ben bile aynı fikirde olmadım? Sözlü bir söz haline nasıl geldi? Ama tartışacak bir tür değildi, o da dedi ki: "Bir dahaki sefere dikkatli olacağım. Ama Bayan Zhang, lütfen bir dahaki sefere beni arayın, telefonumdan beri hiç mesaj almadım. "

Zhang Meimei bir şey demedi ve hemen takıldı. Shi Lei telefonda bip sesini duydu ve "Rude!" Dedi. Ardından telefonu cebine geri itti.

Xu Yi Shi Lei'ye göz kırptı ve dedi ki: "Bayan Zhang, orada neler oluyor? Bu bizden daha büyük bir güzellik olmalı, değil mi? "

Shi Lei, Xu Yi'nin bunu yanlış anladığını bilmesine rağmen, Zhang Meimei gerçekten güzeldi ve neredeyse 40 yaşındaydı, bu yüzden Xu Yi gerçekten yanlış değildi.

Başını salladı ve Xu Yi bir sırıtla şöyle dedi: "Bir fuerdai'den beklendiği gibi. Kızları okullarımızda bile alamıyoruz ve zaten o olgun kadınlara da sahipsiniz. Tsk, Shitou, tadın oldukça sapık ...... "

Shi Lei bir tekme attı ve Xu Yi zamanında kaçamazdı. Shi lei yemin etti: "Ahbap, lanet olsun!"

"Hey, henüz mahvetemem, yedim!"

"Buğulanmış çörekler o zaman! Çok meşgul olduğumu görmüyor musun? "

"Gerçekten buğulanmış çörekler mi yiyorsunuz? Boşver o zaman! "Xu Yi utanmadan kaçtı.