Selham tikrardaaan bu bölümü çok romantiq yazasım geldi çümkün Bruno Mars : It Will Rain dinlierek yazıorum bölüm şarkımızda o haydin eyvallah ayrıca bölümü sefgiliniz ile hayal edebilirsiniz örnek ben Bruno Mars'la hayal ediorum . Yeni kitap-EDD okuyunuzz plz
İyi Okumalar (!)
Hastane odasındaydım.Herkes odadan çıktı.Tek başımaydım.Aniden gelen kusma isteği ile kustuğum için taburcu edilme sürem uzadı.
Ardından kapı birden çalındı.(Kafiyemjdldldld her neyse ciddili bölüm) İçeri Berke girdi.
"Gelebilirmiyim Duru?"
"Iı tabii"
Kapıyı yavaşca kapatıp yanımdaki koltuğa oturdu.
"Seninle birşey konuşmak istiyorum Duru!? Iı tabi kendini iyi hissediyorsan!?"
"Dinliyorum Berk!"
"Berk?"
Gülerek omzuna bir yırmıh attım.
"O senin kısaltman gibi birşey"
"Pekala, Iım Duru ben şey"
O sırada kapı birden açıldı.Berke'nin sözü yarıda kesildi.Gelen hemşireydi.
"Duru Hanım Merhaba , Yemek getirdim.Ardından ilaç içeceksiniz ve serum takılacak."
"Teşekkürler!?"
Hemşire kapıyı çarpıp çıktı.
"Ee Berke ne diyecektin?!"
"Ya boşver önemsiz saçma birşey ee nasıl hissediyorsun?"
"Fena değil.Sadece biraz midem bulanıyor."
"Peki kafeteryadan istediğin birşey varmı?"
"Yok,hayır teşekkürler."
Berke tam kapıdan çıkacakken ağzım konuşmaya başladı.
"Iaa Berke!"
"Efendim?"
"Şey.. Yemek.." deyip sevimli sevimli gülümsedim.
Kafasını kapıya doğru çevirdi.Ardından tekrar bana dönerek gülümsedi.Birkaç adımda bana doğru geldi.
Konuşmadan yemekleri yedirdi.Yedirdiğinde yüzümü buruşturdum.
"Hey,Bu senin sağlığın için!"
"Berke bu iğrenç yaa"
"Sus gız annen duyar,Çarpılırsın."
Gülerek yemeğimi yedim.Ardından Tuğhan ve Asya içeri girdi.
"Duru iyisin değil mi?"
"Tabi, eh işte"
Berke atladı "Çok iyi Sevgil.. kankası ona çırpa içirdi!.."
"Ya bırakın şunu amK naz yapıyo!!"
"Tuğhan siktir git"
"Ne tamam Duru tamam siktirir giderim şimdi ben"
O sırada annem ve teyzem içeri girdi.
"Kim siktirip gidiyo lo"
"Ya anne Tuğhan işte ."
"Rahat bırak olum kardeşini"
*
*
*
"Berke birşey sorabilir miyim?"
"Tamam"
"Ege,onu arar mısın konuşmak istiyorum"
"Hayır, o piç ile konuşamassın herşey onun yüzünden oldu."
"Sadece bozuk yemek yediğim için oldu Berke abartma"
"Umrumda değil onunla bir daha görüşmeyeceksin!"
"Ama...Ver şu telefonu"
Hastane yatağından kalkıp arkası dönük olan Berke'nin sırtına atladım.
"Lan!?"
Telefonu elinden almaya çalışırken ikimizde yere düştük.
Birbirimize mal ve tepkisiz bakarken bu iğrenç,vıcıkvıcık,sefgilisi olmayanların kıskanacağı ortamı bozup gülmeye başladım.
Gülmek denmez anırmaya başladım.Ben anırınca Berkede anırmaya başladı.Sonra tekrar susup iğrenç halimize geri döndük.
Tam birbirimize baqarqen içeri Ege girdi.Berke ile aynı anda kafamızı Ege'ye çevirdik.
"Duru,Seni merak etmiştim.Oysaki baya iyisin ve eğleniyorsun.Hah ne güzel."
"Ege..."
"Sanane ? Sevgilisi değilsin değil mi? Birdaha onu merak etme o zaman.Ben gayet iyi bakıyorum ona . Şimdi o iğrenç çiçeklerini al ve siktir git. Ha eğer gerçekten sevseydin Duru'yu onu aldatmazdın.Hala burda mısın ? Kaybol !"
"Sana ne lan sana ne ?"
Oturduğum yerde yüzümü elimle kapattım.bacaklarımı kendime çekip sallanmaya başladım.Sert bir kapı sesi duyuldu.Ege'nin gitmiş olması umudu ile ellerimi açtım.
O gitmişti.Berke!
Ege yanıma yaklaştı ve yanağımı okşadı.Ayağa kalkıp elini sertçe ittirdim.Tokat atıp tüm tükürüq bezlerimi birleştirip yüzüne tükürdüm ve itikledim.
Omuz atıp geçerek hastane kabinine çıktım.Koşarak Berke'yi aramaya başladım.
Onu gördüm.Hastaneden çıkıyordu.Arkasından koşturup yakaladım.Kolundan sertçe kendime çevirdim.
"Berke..!" Sesim Çağresiz,Yorgun,Hasta,Deyişik çıktı.
O ise bana tepkisiz baktı.Farkında olmadan ağladığımı bana Berke fark ettirdi.
"Neden gittin?!"
"Ondan hoşlanıyorsun!?"
"Kimden?!"
"Ege'den o piçten"
"Berke!Ondan hoşlanmıyorum gerçekten hoşlanmıyorum inan bana ...?!"
"Peki"
Gerçektenmi amK gerçektenmi?Sadece peki mi? Hahaha pekala Berke !
Koşarak hastane odama çıktım.Telefonumu alarak aşağı indim.Elimi cebime soktum ve bir miltar para çıkarttım.
Paraya bakarak gülümsedim.Berke'nin yanından sertçe geçerek elimi kaldırdım.Niye filmlerdeki gibi hemen gelmedi ?
Lanet taksileri durduramayınca yürümeye başladım.Koşma derecesine gelip hızlıca kendi evime geldim.
Kapıyı üstüme kilitleyip anahtarı üstünde bıraktım.
Kapıya yaslanıp yavaşca aşağı kaydım.rimellerim ağlamaktan akmış ve tüm yüzüme dağılmıştı.Ardından kapıdan kalkıp buzdolabın başına geçtim.Bir bira çıkartıp içtim.
İçmeyecektim kendime söz vermiştim ama içmeseydim kendime zarar verecektim.Bazen ergenler gibi davrandığımın farkındayım ama , ama bazen çileden çıkabiliyorum.
Neyse biraz daha içki içip koltuğa kıvrıldım.Ve o an kimi düşündüm biliyor musunuz ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kankama Aşığım
Hài hước"uyan artık abiğ" Zorluk çıkartan , sıkıcı , bencil , korumacı bi abim var. Adı Tuğhan . Sevgilisi yok çirkin biri (Aslında taş) . Tek çarem onu öldürmek . Onu çok seviyorum ama bazen beni deli ediyo. "Abi ben Berkelere gidiyorum" "Dur la gitme biy...