"Ah hayatımda gördüğüm en zarif bayansınız Mary!"
Bana yaklaştı. Elindeki suyu başımdan aşağı döktü ve elleriyle saçımı sağdı. Lanet olsun! Boya akmıştı.
"Yoksa Elsa mı demeliydim? Götürün şunu."
"Bırak beni!"
"Beni öldürmeyi mi planlıyordun? Seni aptal sürtük. Aşık olduğun köle nerede?"
"Ben ona aşık falan değilim!"
Bu sözler ağzımdan neden çıkmıştı? Kalbimden mi yoksa sinirden mi?
"Yalana bak!"
Beni zindana indirdiler. Buradan çıkıp Arendelle'e gitmeliydim. Camı çatlatıp kaçtım. Buzdan bir araba yaptım ve bir de at. Ata ne ad koymalıydım? Elsa şimdi bunu düşünecek vakit mi!
Arendelle'e geldiğimde yangın dinmişti anladığım kadarıyla. Saraya geldim.
"Elsa nerelerdeydin?"
Anna bana sarılmıştı,Kristoff hala yatıyordu.
"Daha iyileşmedi mi?"
"İki gün oldu Elsa? Ne iyileşmesi?"
"Kafayı mı yedin? İki gün mü? Her neyse Jack yangını dindirdin mi?"
"Ne yangını?"
"Hans'ın bahsettiği ne oluyor size?"
"Hans'la ne zaman konuştun?"
"Dün beraber konuştuk ya!"
"Majesteleri,bugün gitmeyecek miydik adalara?"
Noluyor böyle?
"Hiçbir şey hatırlamıyor musunuz? Hatta Hans seni kaçırmıştı Anna!"
"Olamaz."
"Ne?"
"Elsa sen Prechia Opheus'a yakalanmışsın. Geleceği gerçek anlamda görebilme."
"Adalara gitmiyoruz ve her yeri surla kaplıyoruz. Geleceği görebiliyorsam olanlar hiç de iç açıcı değil. Bu arada Jack,bana Elsa de."
Jack'le her yeri surla kaplayıp halka konuşmak için kürsüye çıktım.
"Sevgili Arendelle halkı! Kuzey,Güneylilerin büyük gazabıyla karşı karşıya gelmek üzere. Rephina'yı biliyorsunuz değil mi? Her yeri aleve verecek. Sizler bilirsiniz. Ben Prechia Orpheus'a yakalandım. Geleceği görme hastalığı. Şu anda işe de yaradı. Herkes silahlarını hazılasın. Evleri ahşap olanlara saray olarak taştan evler yapacağız. Tanrı sizi korusun! Buradan asla ölü çıkmayacak!"
Arendelle soğuk olduğu için ahşap ev çoktu ancak birkaçını kurtarabilirdik. Saraya girdim. Anna Kristoff'un başındaydı.
"Durumu nasıl?"
"Aynı. Gelecekteyken gördün mü Kristoff'un durumu neydi?"
"Göremedim. Ancak Hans bana Jack'ın sürtüğü diyordu ve bende Hans'a Jack'i sevmediğimi söylüyordum. Bunu kalpten söyleme ihtimalim kaç?"
"Yüzde sıfır. Ayı sürüsünün arasından geçen pire kadar."
"O nasıl bir benzetmeydi ya ! :)"
Kapıya baktığımda Jack oradaydı. Ben görünce kaçtı.
"Jack,Jack! Bekle."
"Seni duydum."
"O gerçek değildi ki! Beni dinle!"
Onu kendime çektim ve öptüm.
"Bunu anlaman için yeterli mi?"
Ben boynumdan tutup duvara itti.O da beni öpmüştü. Sert bir öpücüktü ama önemli değildi.
Bir şey söylemen gidince ben de odama geçtim. Uykuya daldım.
02.46
Terli bir şekilde gördüğüm rüyadan duyduğum sesten uyandım. Rüyada benle aynı saç renginde bir bebek vardı kucağımda. Ben uyandıran sesti halbuki. O sesi tekrar duydum. Ejderha sesi gibiydi. Rephina, bu Rephina!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frozen Love (Elsa-Jack)
FantasyOnlar kendi masallarından çok bizim masallarımızın kahramanı Onlar içimizden biri Ve onların şaşaalı hayatları buzdan ipliklerle örülüyor. Okurken Kuzey'in tüm soğuğunu içinizde hissedeceğiniz bir hikaye... Tüm hakları saklıdır. ©