Frozen Love (Elsa-Jack)

Bekle Beni Morgan Freud

"Ne demek bu?"

"..."

"Anne söyler misin ne demek bu?"

"Her şey senin etrafında oluyor. Sen odaya gittiğinde Arryn yoktu. Dün de Arryn'e baktığında hiçbir şeyi yoktu. Acıbademli kurabiyeyi de sen yedin. Bu yeterli mi?"

"Olamaz. O-o zaman haydutlar bölgesinden hiç geçmedik. Orası Valara Köyü'ydü."

"Haydutlar Bölgesi Valara'dan uzak. Biz batıya gittik ancak Valara doğuda."

"Morgan haydutları tutmuş veya batıya giderken Daphne'yi görmüş olabilir mi?"

"Valara Köyü her yere taşınıyor olabilir mi?"

"Batıya gitmesi için Arendelle'e gelmesi gerekiyor."

"Belki gelmiştir ve kimse farketmemiştir. Sadece 1 dakika..."

"Yarın Daphne'yi kovayım mı?"

"Hayır. O bana lazım."

"Sen de Morgan'a."

Annem odadan çıktı. Ne dediğini anlamak istemiyordum. Daha dünkü bok gelmiş beni kurban yapmaya çalışıyordu. Sakin ol,Iliac. Yatağıma yattım ve yorganı üzerime çektim.

SABAH

Elsa

Kahvaltıya indiğimde herkes oradaydı. Sadece kızım Iliac yoktu.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Iliac nerde?"

"Bilmiyorum odasındadır. Hadi Arryn gidip kuzenine bir bak."

"Ama anne."

"Arryn dedim!"

Arryn

Oflayarak Iliac'ın odasına çıktım. Kapıyı tıklattım.

"Iliac?"

"..."

"Iliac?"

Ses gelmeyince açtım. Odasında yoktu. Bir çığlık sesi duydum. Kütüphane yönünden geliyordu. Oraya koştum. Kütüphanenin kapısını açtım. Iliac bağırarak ağlıyordu ve elleri kandı.

"N'oldu?"

"Marina ölmüş."

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ona sarıldım.

"Sakin ol gel çıkalım buradan."

Kolundan tuttum ve banyoya götürerek ellerini ve yüzünü yıkattırdım. Kahvaltı salonuna indik.

Jack

Iliac Arryn'le odaya girince endişelendim. Gözleri mosmordu ve bembeyazdı. Elleri de kırmızıydı. Hepimiz ayağa kalktık.

"Iliac?"

Havayı kokladı ve yere yığıldı.

Iliac

Gözlerim kapanıyordu. Daha fazla bu kokuda duramazdım. Neden hiç kimse duymuyordu bunu? Evet sesler kesiliyor. Üşüyorum. Bekle beni Morgan Freud. O acıbademleri sana yedireceğim.