"Kaçın.!!!"
Her yer is kokuyor,her duvar yanıyordu. Anna güç krizi geçirmişti ve saray yanıyordu. Yıkılacaktı. Bir çanta dolusu eşya aldım ve Iliac'ı göğsüme bastıratak saraydan çıktım. Tanrı'ya şükür ölü ve ağır yaralı yoktu. Ne kadar dondursam da sönmemişti. Saray yıkılmıştı. Yeniden yapılması uzun sürerdi. Ve bir patlama daha. Tüm Arendelle Rephina faciası gibi yanıyordu. Ölenler yoktu hepimiz Arendelle'den kaçmıştık. Başlarında olmalıydım ama 8 kişiden başka kimse yoktu. 6'si bizdik iki kişiden biri orta yaşlı bir kadın ve kızıydı.
"Özür dilerim."
"Ah Anna,ne yaptın sen?"
"Ama sen de yapmıştın."
"Ben en azından insanların hanesini yok etmemiştim!"
Geceye doğru bir mağaraya girdik. Genç kız kendini tanıttı.
"Ben Natalie bu da annem Catherine."
"Majesteleri." Reverans yapmışlardı.
"Memnun oldum ama geç oldu. İki çocuk var umarım rahatsız olmazsınız."
"Yo,hayır. Benim de bebeğim vardı."
"Ne oldu ona?"
"Az önce maalesef..." dedi annesi. Anna'ya pis bir bakış attım. Anna başını öne eğdi.
"Ben Arryn'i uyutayım."
Sabah küçük bir kız sesiyle uyandık. Çıkıp baktım. Arendellelli bir kız ağlıyordu.
"Noldu sana küçük?"
"Ailemi kaybettim. Bulamıyorum onları."
"Sakin ol aileni bulana kadar bizle kal."
"Olmaz uzak dur!"
"Ben Elsa,Arendelle kraliçesi."
"Yalancı!" Elimle buz çıkardı.
"Affedin."
"Adın ne?"
"Daphne."
"Kaç yaşındasın Daphne?"
"3."
Arryn'le aynı yaştaydı. Mağaraya getirdim.
"Arkadaşlar bu Daphne. 3 yaşında ailesini kaybetmiş.
Arryn
Hayatımda gördüğüm en güzel kızdı. Sarışındı sarışın severim.
Elsa
Arryn,Daphne'yi yiyecekmiş gibi bakıyordu. Daphne'de etkilenmiş olacak ki ona doğru yürüdü.
"Ben Daphne."
"Bende Arryn. Çok güzelsin Daphne."
Daphne dahil herkes gülmüştü.
"Ne gülüyorsunuz? Gel Daphne oyun oynayalım bak bu oyuncağı teyzem yaptı."
Daphne,Iliac'a doğru ilerledi.
"Ne kadar tatlı bir bebek senin oğlun mu Elsa?"
"Yalnız o kız."
"Kız mı? Hıı. Adı ne?"
"Iliac."
"Hadi Daphne oynayalım."
"Yolda oynarsınız"
Yola çıktık. Daphne ile Arryn yol boyunca oynadılar.
"Seni çok sevdim Arryn."
"Ben seni uzay kadar sevdim Daphne."
Sarılmışlardı. Çok tatlılardı. Tahta sopalarla oynuyorlardı. Haydut bölgesine gelmişlerdi.
"Şimdi çocuklar sessiz olun."
Daphne ve Arryn,Anna'nın bacağına sarıldı. Daphne bana doğru gelirken vurulmuştu.
"DAPHNE! Hayır Daphne seni ailene götürmeden ölme Daphne!" Onu kucağıma alıp bölgeden koşarak uzaklaştık. Ona pansuman yapsam da kalbi atmıyordu.
"Hadi ama Daph. Ölme. Seni ailene götürmeden ölme."
Boynu omzuna düşmüştü. Arryn yanına gelip üstüne çiçek atmıştı.
Akşam için bir dağın tepesi en güvenli yerdi. Yönümüz Kuzeybatıydı,Gardiyankent'e gidiyorduk.
Anna
Arryn ile kayaya oturduk. Başını omzuma koydu ben de onun başını okşadım. Derin bir iç çekti.
"Noldu hayatım?"
"Tüm sevdiklerimiz bir gün bizi bırakıp gider mi anne?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frozen Love (Elsa-Jack)
FantasyOnlar kendi masallarından çok bizim masallarımızın kahramanı Onlar içimizden biri Ve onların şaşaalı hayatları buzdan ipliklerle örülüyor. Okurken Kuzey'in tüm soğuğunu içinizde hissedeceğiniz bir hikaye... Tüm hakları saklıdır. ©