"Elsa! Elsaaa!"
Dalmıştım yine,Jack beni uyandırmıştı.
"Daldın gittin yine."
Herkes hiçbir şey olmamış gibiydi. Arryn pusetinde Anna iste Kristoff ile ufak tahtta. Yine bir Prechia Orpheus vakasıydı ve en kötüsüydü. Kız kardeşim bana rakip olamazdı.
Anna
Arryn hızla büyüyüyor. 6 yaşına geldiğinde onu Saray Okulu'na yollayacağım. Tahtla ilgili ise bizzat Elsa onu yetiştirecekmiş. Bende bu aralar ateşlenmeler var. Ateşim çıkıyor ve saçlarımın kızılı koyulaşıyor.
Elsa
"Ne dedin sen?"
Anna'ya Orpheus vakasını anlattım.
"Bu aralar ateşim çıktı diye şikayet ediyordum ve saçlarım neredeyse kırmızı."
"Ya..."
"Ne?"
"Ya gücün Arryn'e de geçtiyse?''
"Hiç iyi olmaz.''
"Ben de öyle diyordum ancak yardım edersen güçlerini kontrol edebilir."
"Ben daha kontrol edemiyorum."
"Birlikte halledeceğiz."
Sabah uyandığımda Anna'ya bakmaya gittim. Yoktu. Yatakta bir not vardı.
"Arendelle ve sizin için tehlikeliyim. Arryn'e iyi bak. -Anna"
Şaka mıydı bu? Hemen onu bulmak zorundaydım. Ormandan geçerse ölürdü. Kristoff'un yanına gittim. Notu ona okuttum.
"Anna'yı bulmalıyız."
Jack odaya girdi.
"Siz ikiniz burada kalıp Arendelle'i ve Arryn'i koruyacaksınız."
"Elsa..."
"İtiraz istemiyorum. Ben kaçtığımda o tek başına gelmişti."
Ertesi sabah yola çıkmıştım. Arkamda birinin olduğuna emindim ancak bakmayacaktım.
"Anna! Anna! Nerdesin Anna?"
Sıcaklık yüksekti,yakında olmalıydı.
"Elsa."
Arkamı döndüm.
"Jack? Senin burada ne işin var?"
"Yalnız kalmanı istemedim."
Bundan sıkılmıştım.
"Bundan sıkıldım artık! Ben 22 yaşında yetişkin bir kadınım ve en az senin kadar güçlüyüm."
"Ama ben sadece..."
"Emirlerime itaatsizliğinden de sıkıldım artık. Kendini kral falan mı zannediyorsun?"
"Ama vaftiz töreninde..."
"Evliliğimiz geçerli falan mı sandın? Ben artık istemiyorum. Bir süre ayrı kalsak iyi olur."
"Elsa ne yaptım ki ben?"
"Ne yapmadığını saysam daha kısa sürer."
Arkama bakmadan yola devam ettim. Ne bok yerse yesin artık umrumda değildi.
Volkan dağına gelmiştim. Dağın arkasında turuncu bir şey parlıyordu. Yaklaştım. Benim kristal sarayın gibi bir ateş saray vardı muhtemelen Anna buradaydı. İçeri girdim.
"Anna?"
"Elsa!"
Benim kıyafetime benzer bir kıyafeti vardı sadece koyu turuncuydu.
"Eve gidelim Anna seni her zaman seveceğim."
Koşup ona sarıldım.
"Kontrol edebiliyor musun?"
"E... Evet."
Birden midem ağrıdı ve oraya kusuverdim.
"Elsa? İyi misin?"
Arendelle'e dönmüştük. Doktora görünmüştüm.
"Tebrik ederim majesteleri,hamilesiniz."
Bu hiç iyi olmamıştı daha yeni ayrılmıştık. Bebeğim gayrımeşru olacaktı.
Sabah Jack'e sözüm olan kılıç oyununu oynamak için bahçeye çıktık.
"Beni kırmadığınız için teşekkür ederim majesteleri."
Ona öyle söylediğim için pişmandım ve kendimi hamile olduğumü söyleyerek affettirebilirdim.
"Karnıma dikkat edin Bay Frost."
"Anlamadım?"
Gülümsedim ve gözlerimi devirdim. Bayağı oynamıştık. Açtım ve yorgundum.
"Çok iyiydiniz Bay Frost."
"Sizin kadar olamasam da majesteleri."
"Size hiç sormadım. Mottonuz nedir Bay Frost?"
Durdu ve söyledi.
"Gerçek sevgi yanmış bir kalbi dondurabilir."
Tam bize göre bir mottoydu.
"Bu turtadan biraz daha alabilir miyim? O hala aç."
"O derken mideniz mi?"
"Hayır karnımdaki embryo."
"Ne?"
"Hamileyim gerizekalı uzatma da öp beni."
Gülmeye başladı, beni kucağına alıp döndürdü.
"Özür dilerim Jackie. Sana asla öyle söylememem gerekirdi."
"Affedildiniz kraliçem."
Dudaklarıma yapıştı.
"Bu arada evliliğimiz geçersiz de değil."
Gülümsedi. Gülüşünü bile özlemiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frozen Love (Elsa-Jack)
FantasyOnlar kendi masallarından çok bizim masallarımızın kahramanı Onlar içimizden biri Ve onların şaşaalı hayatları buzdan ipliklerle örülüyor. Okurken Kuzey'in tüm soğuğunu içinizde hissedeceğiniz bir hikaye... Tüm hakları saklıdır. ©