-BARAN'DAN-
Suğdem'e saçma bir trip atmıştım ve okul çıkışında ona yine kendimi affettirmeyi planlıyordum. Suğdem okuldan çıkıp eve yürürken onu takip ettim. Suğdem yolda yürürken başı sürekli yerdeydi. Bir dakika! Suğdem hayır dikkat et!Aniden beyaz bir araba Suğdem'e çok hızlı bir şekilde çarptı. O an Suğdem yere yığıldı. O kadar hızlı koştum ki yoldaki insanlarda Suğdem'in yanına gelmeye başladı. "Suğdem, lütfen aç gözlerini! Ambulans çağırın!"
Elimi Suğdem'in kafasının altına koydum ve kucağıma doğru çektim. Kafasının arkasından kan akıyordu. Üstüm kan olsa da hiç umursamadım.
"Suğdem lütfen kalk, Suğdem lütfen."
"Suğdem bak ben yanındayım."
"Uyan lütfen!"
Defalarca bu sözleri tekrarladım.
"Ambulans neden hala gelmedi!"
Ambulansı arayan kadın söze atladı.
"Ambulans 20 dakika içinde gelirmiş."
"Başlatma 20 dakikasına!" ve Suğdem'i alıp kendimi arabama koydum. Hız sınırını oldukça fazla aştım. Hastanenin önünde bağırdım.
"Yaralı var!"
4 hemşire sedye ile koşa koşa geldi.
Suğdem'i sedyeye koydular ve onun elini tuttum.
"İyi olacaksın Suğdem."Hastanede dönüp dolaşıp Suğdem'i bekliyordum. O an aklıma Simay'ı aramak geldi.
"Alo Simay!"
"Efendim Bar-"
"Has-hastaneye gel hemen!"
"Noldu, noluyor?"
"Suğdem'e araba çarptı! Gel hemen!"
"Sakin ol Baran, bağırma. Nerdesin?"
"Nasıl sakin olayım? Suğdem'e araba çarptı diyorum! Konumu atıyorum sana."
"Bekliyorum."Kendimde değildim, korkuyordum çok korkuyordum. Allah'ım lütfen bir şey olmasın Suğdem'e.
Duvara çöktüm ve Suğdem'i düşünüyordum. Yaklaşık 15 dakika sonra Simay hastaneden içeri girdi. Korkmuş bir vaziyette yanıma çöktü.
"Baran, nolmuş Suğdem'e?"
"Dedim ya, araba çarptı."
Simay hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
"Ne-nesi varmış?"
"İç kanaması." dedim sesim çok titreyerek.
"Baran..."
"Ağlama, iyi olacak Suğdem."
Simay ellerini boynuma doladı ve bana sarılıp ağlamaya başladı. Şaşırdım. Çok üzgün olduğu için bana sarılma diyemedim.2 saat sonra ameliyathaneden doktor çıktı ve ayağa kalktım.
"Suğdem, na-nasıl?"
"Ameliyatı çok iyi geçti, dayanıklı bir kızmış. Ama hayati tehlikesi hala var, iç kanaması çok fazlaydı."
"Şuan...iyi mi?"
"Evet, şuan iyi. Yanında kalacak birisi var mı?"
"Var, ben varım."
"Siz nesi oluyorsunuz?"
"Ben, ben arkadaşıyım."
"Hasta birazdan ameliyathaneden çıkar. Geçmiş olsun."
"Sağ olun."Yine duvara çöktüm. Onun yanında kalacağım, onun hep yanında kalacağım... Suğdem ameliyathaneden çıktı. Gözleri hala kapalıydı. Tekrar eline dokundum.
"Ben hep yanındayım."
Simay'da sadece arkamda duruyordu. Suğdem'i odaya götürdüler ve peşinden gittim. Odaya almadılar, camdan onun uyuyuşunu seyrediyordum. Gözlerini kapatınca ne kadar da güzel oluyor. Ama gözlerini açmasını istiyordum. Lütfen Suğdem, aç gözlerini. Daha tartışıp, güleceğimiz çok günler olacak.Oturdum ve Simay'da yanıma oturdu.
"Kahve ister misin?"
"Suğdem bu halde iken ne kahvesi?"
"Çok kafana takma, iyi olacakmış."
"Kafama takma mı? Doktor hayati tehlikesi var dedi."
"Ama iyi olacak ben inanıyorum."
Sessiz kaldım. Kalktım, Suğdem'e bakmaya devam ettim. Simay hastanenin kantinine indi. Suğdem'e bakarken odadan hemşire çıktı.
"Hastanın yanına girebilir miyiz?"
"Sadece bir kişi girebilir. En fazla on dakika."
"Tamam."
Verilen kıyafetleri giydim ve içeri girdim.Onun yanına oturdum. Teni bembeyaz, dudakları teniyle aynı renk olmuştu. Yutkundum ve söze başladım.
"Suğdem, hadi uyan." Gözümden bir damla yaş düştü.
"Seninle yaşayacağımız çok şey var."
tekrar gözümden bir damla yaş düştü.
"Ve ben...ben seni özledim Suğdem. Bağırışını, kokunu, gülüşünü, tartışmalarımızı..." gözümden bir damla daha yaş düştü.
"Hiç bir zaman üzülmeni istemedim, seni üzeni gebertirim!"
Hemşire sürenin dolduğunu söyleyince Suğdem'in kulağına fısıldadım.
"Ben seni özledim, çok özledim. Seni...seni seviyorum ufaklık."
Alnından öptüm ve odadan çıktım.Bölümü nasıl buldunuz? Şimdi niye tekrar kısa yazdın diye soracaksınız, haklısınız...
Bugün 2 bölüm atmak istediğim için kısa yazdım. Diğer bölümüde bu akşam atarım. Kitabı kütüphaneye ekleyip oy verirseniz çok sevinirim. Sizi seviyorum sincaplarıım! 🌄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZIM
Fantasy"Özür dilerim, gerçekten." Cevap veremedim bile, yeniden ağlamaya başladım. "Yapma böyle, ben de üzülüyorum." "Annemi özlüyorum yanıma gelip bana sarılmasını istiyorum, sadece bir kere ya!" "Belki ben annen gibi sarılamam ama..." Aniden ellerini bel...