Sabah uyandığımda enerjik bir şekilde kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa yöneldim. Ekmeğin içine nutella sürüp hunharlarca yedim. Çikolatasız asla yaşayamam. Bugün günlerden Pazar olduğu için evde kalıp dinlenmeyi tercih ettim. Pijamalarımla televizyon izlerken telefonumdan bildirim sesi geldi. Telefonu açıp Whatsapp'a girdim ve Baran'dan bir mesaj vardı.
*Seni kapıda bekliyorum, hadi hazırlan gel.Baran'ın beni arabasıyla dışarıda beklediğini görünce koşarak üstümü değiştirdim. Siyah dar paça pantolonumun üstüne kısa kollu beyaz-siyah çizgileri olan bir tişört giydim. Saçlarımı düzleştirip çantamı aldım ve evden çıktım. Dışarı çıktığımda Baran'ın o kırmızı arabasını gördüm. Vay be, birkaç hafta önce üstüme su sıçratan bu arabaya şimdi biniyorum...
Arabanın kapısını açtım ve ön koltuğa oturdum.
"Günaydın uykucu."
"Uykucu?" Baran bana bakarak gülmeye başladı.
"Bugün seni evime götüreceğim."
"Evin mi? Pe-peki sadece biz mi?"
"Yok, arkadaşlarımda gelicek, evde parti yapacağım."
"Hangi arkadaşların?"
"Dilan, Beyza, Tuğba, Dilara, Ayşenur, Hand-" O an Baran'ın koluna vurdum.
"Ahh! Ne vuruyorsun kızım? Şaka yaptım tamam."
"Banane, umrumda bile değilsin."
Baran gülmeye başladı sözümü yalanlayarak mırıldanmaya başladı.
"He he..." Baran'ın koluna tekrar vurdum. Tekrar canı acıdı ve bağırdı, bizde gülmeye başladık.Baran'ın evinin önüne gelince ağzımın açıldığını hissettim. Evi cidden ev değil, köşktü. Bana bakarak gülmeye başladı.
"Sanırım ev benden daha yakışıklı."
Sustum sadece ona baktım ve sonra gülmeye başladım. Arabadan indik ve evin kapısı açıldı. Salon efsane bir yerdi. İçerideki teyzeler Baran'a "Hoşgeldin oğlum." dediler. Baran'da tebessüm etti. Baran'a baktım ve sonra soracağım soruyu anlayarak dudaklarını araladı.
"Merak etme annem ve babam evde değil, hadi seni odama çıkarıyım."
"Nee? O-odan mı?"
"Saçmalama, soymayacağım seni. Gezdirmek amaçlı diyorum."
"Peki."Yatak odasına girdiğimde tekrar ağzım açıldı. Oda denize bakıyordu. Duvarlar beyaz, yatak siyahtı. Ses tonumu kısarak "Beşiktaşlı mısın?" dedim.
"Hayatımda en sevdiğim ilk şey Beşiktaş, ikincisi de..." ve Baran sustu.
"İkincisi de?" dediğimde Baran benden gözlerini kaçırdı. Nasıl yani? Benim tanıdığım Baran gözlerini benden mi kaçırıyordu? Balkonun kapısını açtı ve oturdu. Bende yanına oturdum.
"Sevdiğin ikinci şey neydi?"
"Zamanı gelince öğrenirsin."
"Ama şimdi söyl-" lafım bitmeden zil çalmıştı. Baran bana bakıp "Aşağı inmemiz gerek." dedi, bende kafa salladım.Oturma odasına geçtiğimizde Baran'ın arkadaşları oturuyordu. Bizde oturduk ve Baran beni onlarla tanıştırdı.
"Gençler bu Suğdem. Suğdem bunlarda Emre,Yusuf,Semih,Elvan ve Buse." Tebessüm ettim ve Baran devam etti.
"Elvan ile Yusuf, Buse ile de Emre sevgili."
"Tayfa katliam yani." dedim anlamsızca. Hepsi gülmeye başladı ve Semih bana döndü.
"Benim sevgilim yok, senin var mı?"
Gülerek cevap verdim. "Yok, benimde sevgilim yok."
"Eee, şey o zaman bu akşam beraber takılırız." Baran'a baktım fakat yere bakıyordu ve dişlerini sıkmaya başladı. Sinirlendiğini görebiliyordum. Emre bizi fark edip lafa atladı.
"Oğlum y*vşama kıza!"
Buse yanıma oturdu ve yanaklarımı sıkmaya başladı.
"Ya çok tatlı kızsın."
"Töşökkörlör" dedim ve herkes gülmeye başladı.Süslemeler tamamen bitmişti ve hava da iyice kararıyordu. Partiye gelen misafirler tamamlanmıştı. Baran üstünü giyinmeye gitmişti ve smokiniyle geri geldi. Baran merdivenlerden aşağı inerken aklıma Biskolata şarkısı geldi ve gülmeye başladım. Çete bana "noluyor lan?" diye bir bakış attı. Baran yanıma geldi.
"Sen bu halde durmayacaksın değil mi?"
"Ne varmış halimde?"
"Elbise falan yanii, eee anlarsın ya işte."
"Tamam da nereden bulabilirim ki?"
"Benim odama çık, yatağın üstünde bir sürpriz var."
"Ne sürprizi?"
Baran ellerini bilmiyorum manasında kaldırdı ve sırıtmaya başladı. Merdivenlerden yukarı çıkıp Baran'ın odasına girdim.Kapıyı açar açmaz yatağın üstünde bir elbise gördüm. Elbise, siyah, önü düz ama arkası beline kadar açıktı. Elbiseyi sevmiştim, hemen giyinmeye başladım. Elbisemi giyip komidinin yanında olan siyah önü açık toplu ayakkabıları giydim. Saçlarımı ellerimin arasına alıp karıştırdım. O sırada kapı açıldı ve yanıma Elvan geldi. Bana hayranlıkla bakıyordu...
"Lan çok güzel olmuşsun!! Yanımda kırmızı ruj var onu da sürersek meteor gibi kız olursun." İkimizde gülmeye başladık.
"Teşekkür ederim." dedim ve kırmızı rujunu bana verdi. Aynaya geçip ruju dudaklarıma dolgun dolgun sürdüm.
"Eyeliner ister misin?" diye sordu Elvan.
"Yok, çok abartılı olurum." Elvan kafa salladı ve çantamı alıp odadan çıktık. Merdivenlerden teker teker iniyordum ki herkesin bana baktığını gördüm. Baran elindeki bardağı ile donakalmıştı, açıkcası mutlu oldum.Çetenin yanına gittim ve selam verdim. Buse cevap verdi.
"Suğdem şuan hayatımda gördüğüm en güzel kızsın..."
Tebessüm ederken Semih'te mırıldanarak cevap verdi.
"Bence de."
"Teşekkür ederim."Buse ile komik bir olay konuşuyorduk. Tam gülerken herkesin kapıya baktığını fark ettim. Bende yüzümü kapıya doğru döndüm ve gülüşüm soldu. Bu da kimdi? Aşırı güzel beline kadar uzun kahverengi saçlı, gözlerinin maviliğiyle adeta ışık gibi bir kız girdi içeri. Fiziğide güzeldi ayrıca. Kız eliyle saçlarını arkaya atarken sadece Baran'a bakıyordu. Buse ve Elvan "OHAAA!" deyince onlara dönüp "Bu kız kim?" dedim. Buse şaşkınlıkla bana bakarak "Cidden tanımıyor musun?" dedi.
"Tanımamam normal değil mi?"
Elvan lafa atlayarak "O kız Buket, Baran'ın eski sevgilisi. Taş gibi kız değil mi?" Şaşırarak Baran'a yüzümü döndüm. Baran karşı masada o kızla konuşuyordu. Kızla ara sıra gülüşüyorlardı. Hayır, Baran'ın o güzel gülüşünü benden başka kimse görmesin... Tekrar Buse'ye dönüp "Ne zaman ayrıldılar? İlişkileri ne kadar sürdü? Çok mu yakınlardı? Nereden tanış-" diye soru sorarken bir el omzuma atıldı. Baran'ın elini gördüğümde bana döndü.
"Sakin ol güzellik."Bölümü nasıl buldunuz? Bu bölümü benim için çok değerli olan Tuğba, Ayşenur ve Dilara'ya hediye etmek istiyorum. Bu hafta az bölüm geldiği için çok üzgünüm. Sizleri çok seviyorum sincaplarım...❤😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKMAZIM
Fantasy"Özür dilerim, gerçekten." Cevap veremedim bile, yeniden ağlamaya başladım. "Yapma böyle, ben de üzülüyorum." "Annemi özlüyorum yanıma gelip bana sarılmasını istiyorum, sadece bir kere ya!" "Belki ben annen gibi sarılamam ama..." Aniden ellerini bel...