10.Bölüm♡

61 5 0
                                    

Gözlerimizi birbirinden ayırmıyorduk. İçimden bir ses hadi ona haykır sevdiğini diyor ama yapamam, haykıramam. Ya o beni sevmiyorsa? Gözlerimi gözlerinden çektim zorlada olsa. Sakalları ile oynamayı bıraktım. O sadece bana bakıyordu. Gözlerini ayırmıyordu suratımdan. Daha bugün gözlerime bakmayıp "Uzak dur benden!" diyen Baran, şimdi sadece bana bakıyor. Kalbim neden bu kadar başka atıyor? Neden sürekli Baran'a bakmak istiyorum? Çünkü ben ona aşığım. Bunu kabullenmem gerek, ben... ona... aşığım.

Baran bana bakarken uyuyakalmıştı. Uyurken bile bu kadar yakışıklı olur mu bir insan? Saçları, dudakları, kirpikleri... O kusursuzdu, kusursuz!

Artık gözlerimin kapanma isteğini hissediyordum. Gözlerimi daha fazla yormayıp kapattım.

Sabah uyandığımda kucağımın boş olduğunu fark ettim. Etrafa baktığımda kapının açık olduğunu gördüm. Nerdeydi bu çocuk? Kapı neden açıktı? Kalbimi hissetmiyorum.
Hemen ayağa kalkıp koridorda koşmaya başladım. Bugün Cumartesi olduğu için okulda kimse yoktu. Koridorda hızlı hızlı koşarken birden birine çarptım. Çantamdaki bütün eşyalarım yere düştü, kafamı kaldırdım ve Anıl'ı gördüm.
Telaşlıca sordum."Se-senin ne işin v-var burada?"
"Senin ne işin var burada?"
"Be-n, be-n şey-"
O an Baran'ı gördüm. Yanıma geliyordu. Eyvah!
"Hayırdır oğlum, ne işin var senin burada?"
"Asıl sizin ne işiniz var?"
Daha fazla konuşmalarını istemediğim için lafa atladım.
"Ben telefonumu unuttum o yüzden Baran'la almaya geldik." Baran aniden elimi tutup beni merdivenlerden hızlıca indirdi.

Kapının açık olduğunu gördüm ve beni bahçeye çıkardı.
Mutlu bir ses tonunda "Kapılar açılmış!" dedim.
"Seninde gönlün açılmış."
Şaşırarak baktım Baran'a.
"N-ne?"
Baran bağırarak "Hadi bana doğruyu söyle!" dedi.
"Sana ne hakkında doğru söyleyeyim?"
"Sen, Anıl'dan hoşlanıyorsun! Ezik misin kızım sen? Anıl senin gibileri hemen harcar."
O an çok sinirlendim ve Baran'a sert bir tokat attım. Yanağını tutup bana bakıyordu. Ne dediğinin farkında mıydı o? Anıl'dan hoşlanmak mı? Ben sadece senden hoşlanıyorum. Gerizekalı!
"Hoşlansamda sanane? Emin ol benim gibileri sen gibiler harcar!"
Sağ gözümden bir damla yaş aktı. Sonra sinirden ağlamaya başladım, bana bakıyordu fakat bir şey demiyordu. Bende sinirle gittim yanından. Yolda ağladım, yürürken ağladım... Evin önüne gelmiştim. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Çantamı fırlatıp duvara dayanıp ağlayarak yavaş yavaş çöktüm.

"Benim gibiler ne lan!"
"Ezikmişim." Sinirlerim aşırı bozulduğu için hem ağlayıp hem de gülüyordum.
"Anıl gibiler beni harcarmış!"
"Gerizekalı, aptal, salak, b*k böceği!"
Kalktım ve yüzümü yıkadım ve koltuğa oturdum. Telefonumu elime aldım ve bildirimleri açmadan baktım.

*Odun'dan 2 Cevapsız Arama

Aramaları umursamadım. Televizyonun karşısına geçip ağlamaya başladım...

Gece olmuştu ve odama doğru giderken bir ses duydum. Biri cama taş atıyordu, evimi kim taşlar bu saatte? Camı açtım ve Baran'ı gördüm. Camı kapatıcakken bana seslendi.
"Hey, hey dur dur dur!"
"Ne var?"
"Aşağıya gelir misin?"
"Yüzünü bile görmek istemiyorum!"
"Tamam aptallık ettim."
"Aptallık mı? Tam bir maldın!"
"Tamam, maldım ama lütfen aşağı in sadece beş dakika."
"Olmaz!"
Baran bana yalvararak "Lütfen." dedi.
"Tamam ama sadece beş dakika."
Camı kapatıp mükemmel pijamalarımla aşağı indim. Kapıyı kapattım ve Baran'ın yanına indim.
Ellerimi bağlayıp duvara yaslandım. Kaba bir şekilde sordum.
"Ne var?"
"Ben özür dilerim, öyle demek istemedim."
"Hep özür diliyorsun? Seni affedemiyorum artık!"
"Seni, beni affetmen için ikna edeceğim ve affedeceksin."
"Pek sanmı-"

Birden kendimi duvara yapımış halde buldum. Dudaklarımda sıcaklık hissettim. Baran, beni öpüyordü. Nasıl yani o...o beni öpüyor mu şuan? Zamanı öyle dondurmak istedim ki. Kalbim çok hızlı atıyordu. Dudaklarını dudaklarıma değdirdiği an beynim uçup gitmişti sanki. Doyumsuzca öpüyordu beni...
Elleri yüzümde, dudakları dudaklarımdaydı ve ben o an çıldıracaktım. Daha doyumsuzca öpüyordu beni. Sanki ömründe sadece beni öpmek istermiş gibi öpüyordu işte...

Baran dudaklarını benden çektiğinde donmuş vaziyetteydim.
"Affettin mi?"
Mırıldanarak "Affetmedim desem, yine mi öpeceksin?" dedim.
"Benim için hava hoş."
Beni tekrar öpecekken parmağımı dudağına dayadım.
"Dur, beş dakika doldu." dedim ve hızlı adımlarla eve girecekken bağırdı.
"Hee, bu arada lütfen öpüşmeyi öğren!"
Eve koşa koşa girdim. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Ne dedi o bana? Öpüşmeyi öğren mi? Evde kahkaha atıyordum. Yatağıma yattım ve bu geceyi asla unutmamak üzere uyudum...

Selam, yine yeniden ben!👏😂
Bölüm nasıl olmuş fikirlerinizi yazabilirsiniz. Kitabı kütüphanenize ekleyip oy verirseniz çok sevinirim.
Hepinizi kocaman seviyorum sincaplarım!!❤🌚

ÇIKMAZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin