12.Bölüm♡

59 6 6
                                    

Selamm! Nasılsınız? Çok özledim sizi, bu aralar Wattpad'e hikaye atamıyorum çok üzgünüm ama hem derslerim hem bölümler çok çakışıyor ve bir türlü yazamıyorum. Biraz da üşengeçlik olabilir😂 Öncelikle şu zamana kadar bu kitabı sıkılmadan okuyan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. İnanın beni çok mutlu ediyorsunuz. En büyük moral kaynağımsınız! Kitapta hiç bu yerlere geleceğimi hayal etmedim. Şuan kitap 185 okunma ve ben her bir sayı arttığında çok mutlu oluyorum. Hayallerime 1 adım daha yaklaşıyorum. Size ne kadar teşekkür etsem az. Bu kitabı yazmama yardımcı olan ve benimle birlikte ümitlerini yüksek tutan Beyza,Sudem,Ayşenur,Tuğba... ve daha canım arkadaşlarıma çok teşekkür ederim! Sizleri çok ama çok seviyoruuum!!!😍 Bu sizin başarınız!👏❤
----------------------------------------------

Sadece Baran'a bakmaya başladım. O bana güzellik mi dedi? Gözlerim kocaman açılmaya başladı. Buse'ye bakıp lavaboya gitmem gerektiğini söyledim. Lavaboya girdiğimde aynaya bakıp yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu gördüm. Sonra içerden gelen seslerle irkildim. Ne olduğunu merak edip içeriye gittim. Herkes Baran ve Buket'in etrafına toplanmaya başlayıp "Öp!" diye bağırıyordu. İlk önce ne olduğunu anlamadım fakat Buket Baran'ı öptüğü beynimin durduğunu hissettim. Herkes onları alkışlarken ben öylece kalakaldım. Elimden kayan telefon ile alkış sesleri kesildi ve herkesin yüzü bana döndü. Ben sadece ona bakıyordum...

Gözlerimi Baran'dan kaçırıp koşarak evden uzaklaştım. Karanlık sokakta ağlayış seslerim yankılanıyordu. Kendimi durduramıyor sürekli ağlıyordum. Hem ağlayıp hem koşuyordum.
"Suğdem!" Baran'ın bana seslendiğini duydum fakat umursayacak halim yoktu. Aldırış etmeyip hızla yürürken beni kolumdan tuttu ve kendine çekti. Yüzüme öyle bir bakıyordu ki, ben de onun karşısında kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.
"Ne oldu?"
Şaşırdım ve bağırarak cevap verdim.
"Gerçekten soruyor musun?"
"Suğdem, çekip gittin!"
Ondan uzaklaşmak istiyordum. Onu...onu görmek istemiyordum ve hızlıca yürümeye başladım.
"Gerçekten kaçıcak mısın?" dedi.
Öylece yerimde kalakaldım ve Baran tekrar bağırmaya başladı.
"Kaçıyorsun farkındasın değil mi?!"

Arkamı döndüm ve çetenin geldiğini gördüm. Buse ve Elvan yanıma geldi, birden ağlamaya başlayıp sokak ortasında bağırmaya başladım.
"Beni kaçmaya sen zorladın!"
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Baran'a doğru koşacakken Elvan ve Buse beni tuttu.
"Bunu bana sen zorladın!"
Baran yıkılmış bir şekilde bana bakıyordu. Ben ise hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Buse beni sakinleştirmeye çalışıyordu. İki eliyle iki kolumu tuttu ve gözünden bir damla yaş aktı.
"Sakin Suğdem, yapma..."
"Bunu bana o zorladı Buse, o zorladı!"
"Tamam bak şuan sakin ol, hadi evine gidelim lütfen."
Buse bei zorla Emre'nin arabasına götürürken yine Baran'a bağırdım.
"Bunu bana...sen zorladın!"

Hıçkırıklarımı tutamıyordum. Vücudum bu kadarına dayanamıyordu. Ben...ben onu çok seviyordum. Onun saçları benim ellerime aitti. Onun elleri benim saçlarıma aitti. Onun gözleri benim gözlerime, onun dudakları benim dudaklarıma aitti. Arabaya bindiğimde hıçkırıklarım arttı. Emre arabayı kullanırken dışarı bakıp ağlıyordum. Ben bunu hak edicek bir şey yapmadım. Tek suçum onu sevmek miydi? Onun gözlerinde kaybolmak mıydı? Ben onundum, o da benim...
Eve girdiğimde kendimi yatağıma atıp ağlamaya başladım. Elvan ve Buse bende kalmak istediler. Bende kabul ettim. Buse hepimize kahve yapıyor, Elvan ise beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Oysa ben onu düşünmeden edemiyordum...

-YUSUF'TAN DEVAM-

Suğdem arabayla gittikten sonra Baran sokakta çıldırmıştı.
"Abi bırakın yanına gideyim! Bırakın beni, gideyim!"
Aniden Semih araya sinirli bir şekilde girdi.
"O siktiğimin kızı için Suğdem'i üzmeyeceksin!"
"Sanane lan! Sanane!"
Sonra aniden Semih Baran'a yumruk attı. Baran Semih'e, Semih'te Baran'a defalarca yumruk atarken araya girdim.
"Sakin olun oğlum!"
Semih ellerini kafasına aldı ve sakinleşmeye çalışırken cevap verdi.
"Lan Suğdem'in halini görmedin mi? Bu sikik beyinli Suğdem'i üzüyor ce ben buna dayanamıyorum!"
Baran yeniden sinirlenip Semih'e doğru yanaşırken onu tuttum.
"Tamam abi sakin, hadi eve gidip sakince konuşalım."
Baran'ı eve zar zor götürdüm. Evde hala parti yapıyorlardı, Semih evdekilerin çıkması için uyardı. Herkes gittiğinde etraf çöplük alanıydı. Baran birasından içmeye başladı. Bir bardak, iki bardak, dört bardak...
"Yavaş iç oğlum, tamam yeter lan!"
Baran ve Semih sarhoş olmuştu. Koltukta uyuyakalınca bende etrafı toplamaya başladım.

ÇIKMAZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin