27. AteşDağlı "Geçen Zaman2"

9.8K 533 12
                                    

Gök gürültüsünün sesi ile uykumdan sıçrayarak uyandım. nerede kiminle olduğumu hatırlamam bir kaç saniyemi aldı. Şimşekler beyaz perdeden içeri sızarak odayı dolduruyordu. Gökyüzünde çakan şimşekler neredeyse gece ve gündüzü bir arada yaşatıyordu.

Yattığım koltukta hafifçe doğrulup, gözlerim karanlık odanın içinde gezindi. Oda karanlıktı ve odayı sadece şöminenin yanan ateşi aydınlatıyordu.

Ateş hala sönmediğini göre Yusuf ateşin sönmemesi için yeni odun atmış olmalıydı. Duvarda asılı duran saate bakıp, gözlerimi ovuşturdum. Sanırım saat sabahın beşi idi.

Terden sırılsıklam olmuştum. Resmen suyun icinde uyanmış gibiydim. Yüzüme yapışan saçlarımı geriye ittirdim.

Oturur pozisyona gelip kalkmak için hamle yapacağım sırada hemen arka koltukta uyuyaya kalan Yusufu gördüm. olduğum yerde ses çıkarmadan sessizce durdum.

Yusuf oturduğu tekli koltukta başını arkaya doğru yaslamış kaşları çatık bir sekilde uyuya kalmıştı. onun bu hali daha çok yorgun düşmüş gibi bir haldi.

Karşımda duran tehlike !

Daha bir kaç gün öncesine kadar buradan kaçabilmek için yaptıklarım aklıma gelince simdi ki bu halimin ne garip bir durum olduğunu düşündüm.

İçimi çektim. Üzerindeki kıyafetlerini değiştirmiş olduğunu farkettim. Bakışlarım giydiği siyah tişörtün altından beliren karın kaslarına takılması ile yutkundum. 

Kabul Karşımda duran tehlikenin artık farkındayım.

Yusufun hareket etmesi ile düşüncelerimden sıyrıldım, Bakışlarımı hızlıca başka yöne çevirdim. Aynı anda yanaklarımın yine ısındığını hissettim. 

Onu izlediğimi anladı mı acaba ?

"Ne düşünüyorsun.." diye tok sesi karanlığın içinde yankılandı.

Niye böyle heyecan basmıştı ki şimdi !

"Hiç birşey.." dedim. kendim duyacağım ses tonu ile mırıldandım.

Oda bu kadar sıcakmıydı gerçekten ?

"Daha iyimisin ?"

Yüzüne çevirmeden sırtı dönük bir sekilde başımı sadece olumlu anlamda salladım.

Neler oluyor bana, nedir bu ikinci seviye modu mu felan mı?

Elimi kendime yelpaze yapmadan evvel, Daha ne olduğunu anlamadan oturduğu yerden kalkıp, Yanı başıma geldi. bende bir anda alarm zilleri çalmaya başladı.

"Konuşmalıyız ?" dedi.

Bu saatte !

Yok artık !

Sahi bir insan bu saatte ne konuşabilirdi ki?

Acaba uyuya kalmadan evvel ki durumu mu konuşacaktı ?

Yoksa ?? Başka başka şeyler mi ? 

Kendi kendime sırıttım.

Bu kulağa daha hoş geliyordu.

Fakat bir anda elini alnıma değdirdi.

Neydi bu şimdi ?

Başımı sallamış olmam ona cevap olmadı mı yoksa ?

Yoksa ? Ah olamaz.

Kesin yüzümün kızarmış olmasını gördü. Bu yüzden ateşim olduğunu düşündü.

ATEŞDAĞLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin