"Hadi kalk uykucu Oliver yine konuşma yapıcak."Mindey'e gözlerimi devirdim.Off.Gözlerimi biraz daha açıp kurumuş olan dudaklarımı ıslattım.
"Bu saatte ne konuşması yaa böyle."bıkkınlıkla söylediğim şeye Mindey mutlu bir şekilde"Her zamanki konuşmalarındanmış."
"Off tamam üzerimden kalksan."kafasını sallayıp üstümden indi.Yüzümü yıkamak için lavaboya giderken Mindey'de mutfağa geçti.Yüzümü yıkadıktan sonra odaya geçtim.Altıma siyah short üstümede beyaz tshirt giyip aynada kendime baktım.Bir anda gözlerim parladı.
Bu koku harika.Kan kokusunu her duyduğumuzda gözlerimiz parlıyor.Açlıktan olsa gerek.Mindey'nin kocaman iki bardağa doldurduğu kanı görünce dudaklarımı yaladım.Hemen oturup hızlıca içtim.
İşte bu harika.
"Biraz yavaş olsan."Mindey'nin sesiyle bitmiş bardağımı masaya koyup"Hadi geç kalıcaz."
"Tamam"diyip oda bardağı dikledi."Kendimi hayvan gibi hissediyorum."diyince bastım kahkahayı.Gerçekten hayvan gibiydik.
"Hayvanlara hakaret etme."diyip birlikte güldük.Kafasıyla kapıyı işaret edince bende tamam diyip tezgahtan telefonumu alıp Mindey'i bekledim.Üstünü değiştirip geldiğinde kulübeden çıktık.
Bütün herkesin çıktığını tespit ettiklerinden sonra Oliver her zamanki gibi konuşmaya başladı.
"Merhaba çocuklar.Avlanma programı hala devam ediyor ama yarın son.Son kalanlarla yarın av olayını çözdük mü tamamdır.Neyse.Çadırlarınızı kurduğunuz alan vardı ya oraya şehir yapıcaz.Sizin için oraya barlar,alışveriş merkezi vs.bir çok şey yapıcaz.Ve birde okul."herkes memnun olmayan sesler çıkarırken"Aileleriniz böyle istedi her neyse.Bugün avlanacaklar yanıma gelsin."diyip gitti.Herkes homurdanırken Tom'u gördüm.Ağaca yaslanmış etrafı izliyordu.Mindey'e dönüp
"Büyük ağaca gidiyorum."kafasını onaylamışçasına salladı.hızlı adımlarla yanından uzaklaştım.Tom neden kafamı karıştırmaya yarıyordu ki.Daha önce kimseye aşık olmamıştım.Ne yapacağımı bilmiyorum.Elim ayağıma dolanıyor sanki.
Büyük ağaca vardığımda tırmandım.İkinci dala çıkınca nefes nefese kalmadım.Vampirlikten olsa gerek.Kimse yoktu.Burda rahatca düşünebilirdim.Ailelerimiz bizim için okul istemiş.Bizi buraya gönderirken ne düşündüler acaba.Sırtımı ağacın gövdesine yaslayıp boynumdaki kolyeyi çıkardım.Aile resmimiz olanı.Ahh!Kahretsin onları çok özledim.Beni buraya getirmiş olsalar bile.Bunca zaman yalan söylemiş olsalar bile bu benim ailemdi işte.Ailem.
"Üzgün görünüyorsun."kolyemden kafamı kaldırıp Chase baktım.Aman Tanrım bunun burda ne işi vardı.Birisi bizi görürse ceza alıcağımı biliyor.
"Senin burda ne işin var?"dişlerimin aradından konuşurken sinirlendiğimi hissettim.Sonuçta üzerime atlamıştı değil mi?
"Özür dilerim tamam mı?Sinirliydim o zaman.Bir de siz alanımıza gitmiştiniz."
"Seni kolay kolay affetmem."ne saçmalıyorum ben.Kurtla arkadaş olamam.Ceza alabilirim salak ben.
"Peki affedilmem için ne yapmalıyım."bana biraz daha yaklaştı.
"Aklından ne geçiyorsa o olmiycak."
"Sana da birşeyi beğendiremiyoruz."ne saçmalıyor bu.
"Gitsen iyi olur."konuyu kapatmak istiyordum.O konuları bir 'yabancıyla'helede konuşmayı hiç sevmem.Rahatsız olurum.
"Benden sıkıldın mı?"
"Evet"onu sevmemi mi bekliyor?
"Pekala istenmediğim yerde durmam."dalda yavaşca ayağa kalkıp giderken bana döndü."Bir daha gelmiyceğim anlamına gelmez."göz kırpıp karşıya atladı.Arkasından aptal aptal baka kaldım.Kafamı döndürdüğümdeyse karşımdaki kişiyi gördüğümde nerdeyse düşüyordum ki beni belimden tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz kampı
RandomNormal bir kamp değil.Sadece vampirlerin olduğu bir yaz kampı.Aileler zorunlu oldukları için çocuklarına vampir olduklarını söylemez.Çocuklar kampta ne olduklarını öğrenir.