Pour Toujours | TaeJin √

25 (FİNAL) | "Şarkılar söyleyeceğim"

- 6 Ay Sonra -

Çalan müzik, konuşma sesleri ve içimde ki heyecan gittikçe artıyordu. Sanki bir tüneldeydim ve evet dediğim zaman o tünelden çıkacak gibiydim. Bu tünel mutluluğa açılıyordu. O yüzden umursayacağım tek ses kalbimin sesi olabilirdi. Bu yüzden yüzümde ki gülümseme silinmiyordu. Ceketimi ilikleyip aynadan kendime tekrardan baktığımda ağzım kalbimdeydi. Bu güzel bir histi. Resmen evleniyordum ve takım elbiseme bakıyordum. Gerçekliğini hala sorgularken her şeyin düzende olması kafamı rahatlatıyordu.

Taehyung'un şaşırtıcı evlilik teklifinden sonra tamı tamına altı ay geçmişti. Hoseok ile bu süre içerisinde daha çok yakın olmuştuk. Şaşırtıcı şeylerin arasına girip başı çeken de olmuştu. Hoseok gay olduğunu söylemişti hatta Jungkook ile sevgili olduğunu. İlk öğrendiğimde bayağı şaşırmıştım. Ve tepki göstermiştim. Sonuçta benim cinsel yönelimim yüzünden ailem beni red etmişti. Hoseok'un da gaz verip fişeklemesinin de büyük bir payı vardı. Hoseok, ben gayim diyemediği için bana sinir olmuş ben nasıl özgürce söylerken o söylemediği için.  Farklı ve şaşırılacak bir şeydi bu. Ama üzerinden zaman geçmişti yine, üç ay gibi.

Yoongi ile Jimin ilişkisi ise tuhaf bir şekilde devam ediyordu. Hala sevgililerdi ve gayet mutlulardı. Fakat kavga ediyorlardı sürekli. Bu duruma onlar kadar bende üzülüyordum. İkisi de değer verdiğim insanlardı. Birbirlerini bulmuşlarken bırakacak olurlarsa buna gerçekten üzülürdüm. Yoongi, bu altı ay içerisinde hiç bir zaman intihar girişiminde bulunmamıştı. Rahattık ama bir anda yine bir şey olursa Jimin'i düşünemiyordum.

Namjoon ve Bogum arasında olan tuhaflık da gün yüzüne çıkmıştı. İkisi çocukluktan beri arkadaşlarmış ama normal arkadaşlık değilmiş. Bogum, Namjoon'a verdiği söz üzerine üniversite için başka bir ülkeye gidince araları açılmış ve şimdi karşılaşmaları onları bu hale getirmiş. Ama onlar da bu aralar açılmış gibiler. Birlikte sinemaya, yemek yemeye gidiyorlar. Sanırım olacaklar, ha?

Ve değişik bir ilişki daha oldu.

Jackson ve Jaebum ikilisi...
Meğerse Jackson uzun zamandır Jaebum'a aşıkmış ama ondan emin olamadığı için sessiz kalmayı tercih etmiş. Sanırım en çok şaşırdığım ilişki ikisininkiydi. Jaebum ile her ne kadar iyi düşüncelerim olmasa da mutlu olmasını elbette isterdim. Ki olmuştu da, Jackson ile araları gayet iyiydi. Beni yavaş yavaş unutuyor ve Jackson'a aşık oluyordu. Bu benim için iyi bir şeydi.

Koltuğa oturup başımı arkaya attım. Oldukça heyecanlıydım. Onu gördüğümde heyecanım ikiye katlanacaktı, biliyordum bu yüzden önce kendim sakinleşmeliydim. Bugün onunla tanışmamızın birinci yılıydı. Ve tanıştığımız gün evleniyorduk. Benden mutlusu olamazdı. Masaya koyulan atıştırmalıklara uzanıp kurabiyeleri tadarken kapının açılmasıyla kim olduğuna bakmak için başımı kaldırmıştım.

İçeriye giren takım elbisesiyle Taehyung'u görünce kurabiye neredeyse boğazıma takılacaktı. Zar zor yutkunduğumda suyu kafama dikmiştim. Bu halime hunharca gülerken ateş fışkıran gözlerimi ona çevirmiştim. Kendini durdurmak için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Yanıma oturup elini sırtıma koyduğunda ters bakışlarım hala üzerindeydi. Tanrı aşkına, kapıya vurmadan ne diye giriyordu? Onu böyle görüp heyecanlanacağımı bile bile.

"Bir dahakine kapıyı çal," mırıldanıp kollarımı birleştirdim. Arkama yaslanıp ona tip tip bakarken omzunun üzerinden yüzüme bakmıştı. "Niye heyecanlanıyorsun ki? Az daha kurabiye boğazında kalacaktı," normal bir şeymiş gibi davranmasıyla daha çok sinir olurken beni sinir etmeye çalıştığını anlamıştım. İstediğini de alıyordu zaten, değil mi?

Kaşlarım çatık ona bakarken halime gülümsemişti. Arkaya yaslanıp göğsünü işaret ettiğinde burnumu kırıştırmıştım. Beni umursamadan kendine çektiğinde sarılmamaya inat etsem de yine kazanan o olmuştu. Kollarımı beline dolayıp başımı boynuna gömmüştüm. En sevdiğim yerde soluklanırken nikahın başlamasına sadece yarım saat kalmıştı. Bu heyecanla bayılmak yada düşmek gibi rezillikler yapmak istemiyordum. Sorunsuz bir şekilde bu geceyi atlatmak tek dileğimdi.