22 |"Sonsuza kadar benimsin"

1K 94 39
                                    

Telefonda ki mesaj beni bir kuyuya atarken düşüncelerim de suda boğulmuştu. İlk defa ne yapacağımı bilmiyordum. Ona söylesem paniğe kapılır mıydı? Derin bir nefes alıp parmaklarımın titremesini umursamadan cevap yazdım.

Gönderilen: Yoongi
Taehyung içerde telefonu mutfaktaydı. Haberi olmasa daha iyi olmaz mı?

Alt dudağımı tedirgince ısırırken Taehyung'un gelmemesi için içimden dualar ediyordum. O şerefsiz herifin konusu açıldığında berbat hissettiğini anlayabiliyordum. Bilerek o şerefsizi gözüne sokamazdım. Bir dakika... Taehyung'u değil ama aşkımızı mı gözüne sokmalıydım? Belki bu sayede giderdi, ha?

Gönderen: Yoongi
Korkmana gerek yok Jin, tamam mı? Taehyung bilmezse daha iyi aslında. Bu yüzden evden çıkın. O gelmeden gidin ki kötü şeyler olmasın.

İçimde gram olmayan korkuyla sırıttım. Aksine içime dolan cesaret tuhaftı. O şerefsizin karşısına geçip aşkımızı göstermek istiyordum. Yediği dayak ona yetmediyse bunu hak ediyordu, hemde fazlasıyla.

Gönderilen: Yoongi
Tamamdır, Yoongi. Ben ne yapacağımı biliyorum. Sen sadece dayını al ve buraya geldiğinde götür. Bir kaza çıkmasını istemiyorum.

Mesajları silip telefonu bıraktığımda ağzıma dolanan şarkıyla mırıldanarak içeriye doğru ilerlemeye başlamıştım. Taehyung'un bir dizi izlediğini gördüğümde dudağıma tehlikeli bir gülümseme yerleştirdim. Dev camlardan dışarısı gayet iyi gözüküyordu. Büyük ihtimalle geldiğinde ilk önce camdan içeriye bakacaktı. O yüzden görüş alanımı iyi hazırlamalıydım, değil mi?

"Lütfen kalbini bana çevir ve bana doğru yürü," gülümseyerek söylerken başını bana çevirdiğinde gülümsemem genişlemişti. Şaşkınlıkla bana bakmaya devam ediyorken ona doğru yürüyor, bir yandan da camı kontrol ediyordum. Hala lanet bedenink görmediğim için sinirlensem de cezasını iyi bir şekilde vereceğim için mutluydum. "İçtenlikle seni istiyorum, bunun için hayatımı riske atacağım," bu kısmın ne kadar bize uyduğunu düşünürken çoktan kendimi ona kaptırmıştım.

Oturduğu için bacak arasında ki boşluğa oturup boynuna sokulmuştum. Kucağına iyice yerleştiğimde kollarıyla bedenimi sarmıştı. "Ne oluyor birtanem?" Saçımı öpüp çenemden yüzümü kaldırdığında endişelenmemesi için daha çok gülümsemiştim. "Ya bilemedim ki sarılasım geldi," aklıma bir bahane gelmediğinde salladığımda halime gülümsemişti. Burnumu baş parmağı ve işaret parmağı arasına alıp sıktığında gözlerimi kapatmıştım.

Bu tatlı hallerim onu şaşırtmıştı, farkındaydım. Başka çarem yoktu, bunda farkındaydım. Cidden o şerefsiz sayesinde öpüşmüştük ve benim bir şeyleri daha iyi anlamamı sağlamıştı. Şimdi de Taehyung'a daha çok bağlanmamı sağlıyordu. Sanırım bir yandan ona teşekkür etmeliydim. Kendi dediğime gülerken yanaklarından tutup onu durdurmuştum.

Ellerini tekrardan belime yerleştirdiğinde dudaklarımı büzerek yanaklarımı sarkıtmıştım.

"Beni biraz sevmeni istiyorum, Taehyung-sshi."
Tatlı bir ses tonuyla konuşup boynuna kollarımı sardığımda gür bir kahkaha atmıştı. Git gide soğuyan hava ile şöminemiz yanıyordu. Bana kendi evimi sormadığı için minnettardım. Evin sahibinin o olduğunu söyleyemezdim sonuçta.

Bir eli belimdeyken diğeri eline kaldırıp yanağımı okşadığında buruk ve mutlu bir şekilde gülümsemişti. "Bazen inanamıyorum biliyor musun?" Sorusuyla kaşlarımı kaldırmıştım. "Neye?" Gülümseyerek sorduğumda yüzüme bakıp iç çekmişti. "Beni sevdiğine, sevgili olduğumuza..." Söylediği şeyi anladığımda ne diyeceğimi bilemesem de moralini bozmamak için başımı iki yana salladım, düşüncelerini bıraksın diye.

Pour Toujours | TaeJin √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin