bölüm parçası:
loren gray - queen♡
Çok yakın bir süre içinde ölüyor olmalıydım, zira bu baş ağrısının ve vücut sızısının başka açıklaması olması mümkün değildi.
Başta JK Rowling olmak üzere, tüm büyücülük dünyasına söverken yorganımı üzerimden attım.
Ayaklarım soğuk zemine değdiğinde, anılar zihnimi doldurmaya başladı. İçmiştim. İçmiştim ve.. Sonrası neredeydi? Hayır.. Tüm klişelerdeki gibi her şeyi unutmuş olamazdım.
Hadi ama.. Biz büyücüydük. Bunun olmaması gerekirdi. İlk kez sarhoş olmuştum, fizik kurallarına göre unutmam normaldi ama.. Unutmamış olmalıydım.
Küfürlerimin dozajı git gide artarken aynadaki yansımama bir kez daha baktım ve avuçlarıma doldurduğum ılık suyu, yüzüme çarptım.
Hızlıca eteğimi, gömleğimi, çoraplarımı ve cübbemi üzerime geçirdim. Regulus'un Slytherin atkısını takmaktan kendimi alamadım. Şapkamıda taktığımda bahçede güzel ve sert bir kahve için hazırdım.
Bu gün ilk dersimiz öğleden sonraydı. Saat ise henüz 10 gibiydi. Kendime göre fazlasıyla geç uyanmıştım. Buz gibi sabahı tercih ederdim. Alkol uyutmuş ve biyolojik düzenimi bozmuş olmalıydı.
Salona iniyordum. Kitabımı kolumun altına alıp Draco'ya bakındım. Salon her zaman olduğu gibi, asil yeşile bürünmüş, deniz yaratıkları tarafından kuşatılıyordu, güzeldi.
Salonda kahkaha atan bir kaç kızın arasından sıyrılıp izbe bir yoldan gitmeyi tercih ettim.
Mutfağa inecektim ve görmek istesemde, istemesemde, burada öpüşen çiftler mutlaka olurdu. Çoğu farklı binalardandı, aşklarını gizli yaşıyorlardı. Seçmen Şapka'ya bir kere daha sövdüm.
" 'Benim adım Kate değil Katie' dedi ve gitti. Benimle asla arkadaş olmaz!"diyen bir ses duyduğumda, hızlıca duvarın arkasına sindim. Bu geçen ki Hufflepuff olmalıydı. Ama kiminle konuşuyordu?
"Gönül işlerine bulaşmak istemediğimi biliyorsun. İstesem bile o kızı kendime aşık edemem ki? Malfoy'a sırılsıklam aşık olduğu bariz ötesi."dedi bir erkek sesi.
"Lydia, iş yine sana kalacak." dedi Hufflepuff'lı. İsmi neydi? Lyla? Sanırım üç kardeşlerdi, Lyla, Lydia ve.. Erkek olanın ismini öğrenmeliydim. Çetebaşı o gibiydi.
Önce direkt bir düelloya girmeyi ve çocuğun yüzünü gördükten sonra Obliviate çakmayı düşündüm. Ama Lyla'da, o çocukta muhtemelen üst sınıflardandı.
Çok güçlüydüm, evet. Ama reflekslerim üst sınıflar kadar olamazdı. Hayatımda hiç gerçek düelloda bulunmamıştım. Muhtemelen ben Obliviate çakana kadar, biri beni yere yapıştırırdı. Üçe karşı tek olduğum gerçeğide atlanamazdı.Tamam güçlü falandım ama, ilah değildim ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PURUS ϟ
Fanfiction▶Harry Potter AU Hayran Kurgusu.◀ 『 Purus, Katie isminin anlamı olan Saf kelimesinin Latince'sidir.』 KDB, sizin bildiğiniz üzere Katie Diana Black, babasının gözlerine sahip bir kız çocuğuydu. Gözleri griydi. O buydu. Gri her şeyiydi. Ne beyaz olmay...