▶Harry Potter AU Hayran Kurgusu.◀
『 Purus, Katie isminin anlamı olan Saf kelimesinin Latince'sidir.』
KDB, sizin bildiğiniz üzere Katie Diana Black, babasının gözlerine sahip bir kız çocuğuydu. Gözleri griydi. O buydu. Gri her şeyiydi.
Ne beyaz olmay...
hoşgeldinizz✨ bu bölüm için daha farklı planlarım vardı aslında ama telefonum bozuldu. tüm aksiliklere rağmen son zamanlarda yazmaktan en çok keyif aldığım bölümlerden biri oldu. 3k kelime yine, her satırını özenle yazdım. umarım beğenirsiniz<33
lauren daigle - rescue
güncelleme : yeni bölümün hazırlanmasına +150 yorumdan sonra başlayacağımı hatırlatmak isterim🥺🦋
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Katie.. Katie, güzelim? İyi misin?'' diyen bir sesle kendime geldim. Draco'nun kollarının arasındaydım.
Bir an duraksayıp etrafa bakma ihtiyacı duydum. ''Bu kadın.. '' diye mırıldandım. ''Beni rahat bırakmıyor.''
Draco derin bir nefes aldı. ''Farkındayım. Senden ne istiyor?'' diye sordu. ''Kendine gel demekten başka bir şey yapmıyor. Ne yapmak istediğini anlamıyorum.'' dedim.
''Biraz daha zaman verelim olur mu? Halledeceğiz.'' dedi ve beni alnımdan öpüp elimi tuttu. Biraz yemek kesinlikle iyi gelecekti.
''Günaydın.'' diye seslendim masaya. Neşesiz de olsa cevap mırıltıları havada yankılandı. Masa karışıktı. Bin bir çeşit şey üzerinde tabaklara konulmuştu ama kimse bir iki lokmadan fazla yiyebilecek gibi durmuyordu.
Draco babamın tam yanında oturdu. Bu davranışı o an kafamda soru işaretleri uçursa da babam ona ufak bir gülümseme verdiğinde taşlar yerine oturmuştu.
Dün gece ben uyurken bir şeyler paylaşmış olmalılardı. İkisinin de koşulsuz sevdiği kişi bendim, bazı anlarda birlik olmaları gerektiklerini anlayacak kadar olgunlardı.
Babamın Draco'dan nefret etmediğini ben zaten biliyordum ama sevgilim bilmiyor olmalıydı. Sadece ufak baba kıskançlıkları yaparak onunla uğraşmaktan keyif alıyordu.
Sükunet içinde herkes kahvaltısını etti. Birkaç dakika sonra Remus konuştu. ''Arthur'u görmeye gideceğiz çocuklar.'' dediğinde masadaki herkes hareketlendi. Weasley'ler tüm gece bu anı beklemişlerdi.
