Scarlett&Rhett

Sarmaşık'a Dönüş

   Gözlerini zorlukla açtı. Hem dün gece ağladığı için hem de sabaha karşı uyuduğu için acıyordu gözleri. Saatine baktığında öğlen olduğunu gördü, hiç bu kadar geç uyanmamıştı yıllardır. Birden yüzüne bir gülümseme yayıldı. Kerim'le birlikteyken daha geç uyandığı da olurdu. Sabaha kadar dün geceki gibi sohbet ederler, güneşin doğuşunu seyrederlerdi. İçinde çok büyük bir özlem hissetti. Özlüyordu o günleri, Kerim'i. Milaya baktı, yanında yoktu. Endişelendi kızını yanında göremeyince. Hemen yataktan fırladı, içeri geçti. Mila televizyonda sevdiği çizgi filmi izliyordu. Derin bir nefes aldı, rahatlamıştı.

"Günaydın bebeğim." dedi ve gidip kızını öptü.

"Günaydın annecim." dedi Mila ve annesine sarıldı. "Ben kahvaltımı yaptım anne." dedi.

Merve şaşırmıştı. "Kahvaltı?" dedi şaşırarak. En son Kerim ile balkonda oturup istiridye yemişlerdi güneşin doğuşunu seyrederken. Mila çizgi filme dalmıştı bile. Yemek masasını gördüğünde şaşkınlığı arttı. Kahvaltı çoktan hazırdı. Kerim hala buradaysa diye korktu ama Mila hiçbir şey dememişti. Gidip masaya baktı, çok güzel hazırlanmıştı. Birkaç tane üzümü ağzına atıp yüzünü yıkamaya gitti. Yatak odasına girdiğinde telefonundan gelen bildirim sesine yöneldi önce. Mila'nın öğretmeni aramıştı erken saatlerde. Önemli bir şey olabilir diye öğretmeni geri arama ihtiyacı hissetti.

"Merhaba Merve Hanım." diye karşıladı Merve'yi telefonun diğer ucundaki ses.

"Gü...Merhaba." Merve yeni uyandığı için günaydın diyecekti az kalsın, zorlukla toparlayabilmişti.

"Kusura bakmayın aramışsınız biraz meşguldüm, duymamışım."

"Önemli değil, bende erken aramıştım zaten. Mila okula ne zaman dönecek diye sormak için aramıştım. Size haftalık işlediğimiz konuları ve ödevleri göndermeye devam edeceğim ama yeni yıl gösterimiz olacak. Ona göre Mila'ya da rol vereceğiz de."

"Ah harika! Biz bugün dönüyoruz, Mila bu habere çok mutlu olacak." demişti Merve sevinçle. Kızını sahnede izlemeye bayılıyordu. Mila da aynı şekilde sahnede olmayı seviyordu.

"Öyleyse Mila'ya da rol veriyoruz. Görüşmek üzere Merve Hanım."

"Teşekkürler, iyi günler."

Merve bu haberi Mila'ya vermek için sabırsızlanıyordu. Telefonu yerine koyarken küçük bir kağıt dikkatini çekti. Kerim'in el yazısıydı. Hemen alıp okumaya başladı.

"Günaydın bebek.

Sabaha karşı istiridye yedik ama dönüş her zaman yorucu olur. Olanları halletmen için güçlü olman lazım.

Karnını güzelce doyur.

Tekrar kaçayım deme, yine bulurum.

Rhett"

Merve notu okurken gülümse yayılmıştı yüzüne. Elindeki kağıt parçasını çantasına koyup yüzünü yıkamaya gitti. Aynada kendine baktığında yorgun ama mutlu bir kadın gördü. Saçlarını arkaya attı. Sarmaşık'a dönüp Oya'ya, herkese gerçek kraliçeyi hatırlatmalıydı. Aklına Serhan gelince duraksadı. Hızla yatak odasına dönüp telefonunu eline aldı. Yanağına dokundu. Kerim'in okşadığı yeri. Aramayı sürekli ertelediği kişiyi aradı en sonunda.

"Selam tatlım ne haber?"

"Merve Hanım. İyiyim teşekkürler, siz nasılsınız?"

"İyi canım. Şey diyecektim. Sende vekaletim var. Şu aile mahkemesine başvuralım. Serhan'ın avukatıyla da görüşürsün. Ne gerekiyorsa yaparsınız."