Böyle Olmayı Sen Seçtin

1K 52 16
                                    

   Gözlerini açtığında yanında bir sıcaklık hissetti uzun zamandır hissetmediği. Tek başına uyumaya o kadar alışmıştı ki hemen anladı yalnız uyumadığını ama yine de başını kaldırdı Kerim'i görmek için. Yan yana uyumuşlardı ilk kez. On sekiz yıl sonra. On sekiz yıl boyunca sabahları gördüğü ilk yüz Serhan'ınki olmuştu. Her sabah Kerim'e ihanet ettiğini düşünmüştü Merve. Yavaşça yerinden doğruldu biraz, başı ağrıyordu. Kerim'e döndü, huzurlu yüz ifadesine baktı. Uyanıkkenki halinden eser yoktu. Dertsiz, tasasız genç bir adam vardı sanki yanında. Gülümsedi onu böyle görünce. Eliyle saçlarını okşadı, yanağını. Her sabaha böyle başlayabilirdi ama Merve savaşmak, canavarlara karşı koymak yerine kaçmayı, onlara boyun eğmeyi seçmişti. Kerim'i öylece bırakıp gitmesi, onu severken başkasıyla geçirmesi yıllarını... Kerim çevresinde değilken bu duygularla başa çıkması kolaydı. Acı ama tatlı bir hatıra, deneyim gibiydi. Şimdi Kerim yanında uyuyordu, tüm yaptıklarına rağmen çok iyi davranıyordu. 

"Ben seni hak edecek ne yaptım?" diye mırıldandı parmaklarını saçlarına gezdirirken. Dün olanlar aklına geldi bir anda. Serhan'dan boşanması, sevinçle Kerim'e gitmesi ve Meriç... Hayatını mahveden Meriç tam her şey düzelecekken tekrar gelmişti hayatını mahvetmeye. Sonrasını net hatırlayamıyordu. Kerim'in yanında bir kadın göreceğini hiç düşünmemişti. Meriç'le aralarında bir şey olmamıştı ama yine de yanmıştı canı. Canının bu kadar yanmasının sebebi Kerim'e yaşattıklarındandı aslında bunu çok iyi biliyordu. Kendisi böyle hissederken Kerim'in neler hissettiğini hayal bile edememişti. Daha fazla vakit kaybetmek istemedi, yataktan kalktı yavaşça, Kerim'in baş ucuna geldi. Tekrar okşadı Kerim'in saçlarını, yüzünü. Yanağından öptü uzunca. Kapıdan çıkarken dönüp baktı sanki veda edermişçesine. Ona bu kadar acı çektirmişken mutlu olmayı hak ettiğini düşünmüyordu Merve. Ortadan kaybolmak, bir daha asla buraya dönmemek istiyordu. Odaya baktı sonra. Burada geçirdiği zamanları düşündü, bu odanın balkonunu ne sevdiğini, bu ev için ne savaşlar verdiğini... Edip aklına geldi en son. Ne olursa olsun ölümü hak etmemişti. İç çekerek çıktı odadan. Aşağı indi olabildiğince yavaş bir şekilde. Dışarı çıktığında temiz havayı ciğerlerine çekti. Başı çok ağrıyordu, kendine gelememişti. Saçlarını düzeltti, çantasından arabanın anahtarını buldu. Arabasını kapının önünde görünce onu bıraktığı yer aklına geldi. Sonra da Emre ile sohbetleri. Elini alnına götürdü, onu o halde görmesini isteyeceği son kişilerdendi Emre. Kalanını hatırlamıyordu. Dün gece bu evde ne oldu, ne bitti, buraya nasıl geldi bilmiyordu. Arabasına bindi, camları açtı. Garip bir huzur vardı içinde bunca bilinmezliğe rağmen. Çözemiyordu bu huzurun sebebini. Kerim ile birlikte uyumuş olmalarından olabileceğini düşündü. Kerim'e çok kızgın olmasına rağmen bir yanı asla kızamıyordu ona. Gidip yanına uzanmak, sarılmak, öylece kalmak istiyordu. Oya'nın evinin önünden geçerken ikisinin arabalarını gördü. Tekerlekleri kesilmiş, metalik boyaları beyaz boya ile mahvedilmiş arabaları. Bölük pörçük sahneler belirdi gözünün önünde dün geceye ait. Kerim'in fikri ile kendisi bu hale getirmişti ve çok eğlenmişti, rahatlamıştı. On sekiz yılını böyle eğlenerek, sevdiği adamla geçirebilirdi. Bu düşünce son günlerde ele geçirmişti ruhunu ve en çok bugün hissediyordu pişmanlığı. Sarmaşık'ın dışına çıkmıştı bile çoktan. O çok sevdiği Sarmaşık bugün ruhunu ele geçirmiş, boğmaya başlamıştı. Arabayı sağ tarafa park edip indi. İner inmez anılar bir bir belirmeye başladı zihninde.

"Gelmemeliydim." dedi kendi kendine. Bu kadar fazla duygu değişimini kaldıramamaktan korkuyordu ama buraya getirmişti yol onu. Yol mu getirmişti yoksa kendisiyle yüzleşmek mi istemişti bilmiyordu. Yavaş yavaş indi aşağı ağaçların arasından. Etrafın sessizliğine karşın Kerim'in sesi aklında yankılanıyordu. O piknik masasının yanına geldi, eliyle dokundu. Yılların değiştirmediği şeylerden birisi de bu ormandı. Kendisini ve Kerim'i öldürdüğü bu orman. "Hem de ne uğruna?" diye geçirdi içinden. Aklında Kerim'in "Merve yapma!" dediği geldi önce. Gözleri doldu Merve'nin. O anı tekrar yaşıyordu sanki, her saniyesi gözünün önünden geçiyordu.

Scarlett&RhettHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin