Merve ve Kerim döneli bir gün olmuştu. Daha dönmeden programını yapmış, onun için de hazırlanmıştı Merve. Pembenin farklı tonlarında giyinmişti bu sabah. Aşağı indiğinde Kerim'in kahvaltısını bitirmiş kahvesini içtiğini gördü.
"Günaydın sevgilim." diyerek Kerim'i yanağından öptü.
"Günaydın bebek. Bir yere mi gidiyorsun?"
"Salı kahvaltısına gidiyorum. Kızlarla her salı kahvaltı yaparız biz."
"Birlikte çıkalım o zaman?" dedi Kerim ayağa kalkarak.
"Olur. Görüşürüz Rachelcim." dedikten sonra dışarı çıktılar.
"İstersen bırakayım seni?"
"Kendim giderim." der demez Ayşe'nin sesini duydu Merve ve Kerim. Ayşe'nin sesini duyunca duymamış olmak için gözlerini kapattı Kerim. Merve, Kerim'in tepkisine güldü ama Ayşe üzerine alınmasın diye hemen toparladı kendini.
"Ayşecim! Günaydın canım. Nasılsın?"
"Ay Mervecim, Kerim Bey, hoş geldiniz! Nasıldı balayı?"
"Çok güzeldi Ayşecim."
"Hanımlar size doyum olmaz ama benim gitmem lazım."
"Tabii Kerim Bey." dedi Ayşe tüm neşesiyle. Kerim, Ayşe'ye gülümsedikten sonra Merve'ye döndü.
"Görüşürüz bebek, kendine dikkat et."
"Görüşürüz hayatım, sende iyi bak kendine." dedi Merve gülümseyerek. Kerim Ayşe'ye aldırmayarak Merve'nin yanağına bir öpücük bıraktı. Merve'nin yüzüne bir gülümseme yayıldı. Ayşe de heyecanla onları izlemişti.
"Ay ne tatlınız hayatım siz böyle."
"Sağ ol Ayşecim. Görüşürüz sonra ha?"
"Tamam tatlım. Görüşelim ama bak."
Merve arabadan inip Pelin ve Arzu'nun oturduğu masaya yöneldi. Sarmaşık halkı Merve'yi nikahtan sonra ilk kez gördüğünden arasında konuşmaya başlamıştı bile. Pelin ve Arzu, Merve'yi gördüğünde hemen ayaklandılar.
"Kızlar!" dedi kocaman gülümseyerek Merve.
"Merve! Hoş geldin tatlım!" derken Merve'ye sarıldı Pelin.
"Hoş geldin Mervecim." diyerek Arzu da Merve'ye sarıldı.
"Hoş bulduk. Ee nasılsınız bakalım?" dedi ve yerine oturdu Merve.
"Ya bırak bizi hadi anlat nasıldı balayı?" dedi Pelin merakla.
"Pelin dur kadın bir soluklansın." dedi Arzu gülerek.
"Ya ama çok merak ediyorum. Hadi anlat Merve ama ilk günden son güne anlat lütfen."
Merve, Pelin'in heyecanını, Arzu ile didişmesini gülümseyerek izliyordu. Kerim'le birlikte vakit geçirmek çok güzel olsa da Sarmaşık'ı, can sisterlarını özlemişti."Nikahtan sonra hemen havaalanına gittik zaten biliyorsunuz. Bana nereye gittiğimizi inene kadar söylemedi. Sürpriz oldu bana da."
"Kerim harika bir yer seçmiş ama. Nice muhteşem bir yer."
"Muhteşemdi. Son zamanlarda yaşadığımız her şeyi unutturdu Kerim bana... Uçaktan indikten sonra otele gittik önce. Otel öylesine şık ve güzeldi ki..."
-İki Hafta Önce, Nice -
"Kerim burası şahane bir yermiş!" dedi Merve odaya girer girmez. Kerim otelin en üst katında bulunan kral dairesini ayarlamıştı. Kapıdan girer girmez boydan boya bir cam, camın arkasında ise eşsiz bir deniz manzarası karşılamıştı onları. Tam ortada klasik ama modern bir oturma grubu vardı. Açık renklerle döşenmesinin etkisi ve pencerelerin etkisiyle ferah, aydınlık bir yaşam alanındalardı. Sağda ise açık bir mutfak bulunuyordu. Koyu renk mobilyalarla döşenen mutfak ise bu aydınlık alanla gece ile gündüz gibi tezat oluşturmuştu fakat insanı rahatsız eden bir tezat değildi bu. Merve sol tarafta bulunan sürgülü kapının ardını merak etti. Kapının ardına geçtiğinde yatak odası ile karşılaştı. Yatak odasında da diğer odadan devam eden boydan boya pencereler vardı. Odanın tam ortasında devasa bir yatak konumlandırılmıştı. Oda olabildiğince az eşya ile donatılmıştı ve bu insana bir rahatlık veriyordu. Yatağın arkasındaki duvarda boydan boya bir dolap vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scarlett&Rhett
FanfictionUfak Tefek Cinayetler'e Kerim'in Merve'yi Fransa'da bulmasıyla devam ediyoruz. Asıl hikayeden birkaç farklı, olmasını hep istediğimiz şeyler bekliyor sizi içeride. Dizide cevap bulmayan soruların cevabını bu hikayede bulacaksınız. Merve ve Kerim b...