HEYULA

3.bölüm

Bahçedeki  kulübesinden hızlıca  çıkan  köpek,  beyaz uzun tüyleriyle bir tüy yumağına benziyordu.
Uzun düşük kulaklarını sallayarak, bir kadına birde karşısında duran yabancıya baktıktan sonra   genç kadına doğru koştu.
Patilerini omzuna kadar uzattı. Genç kadına sevgi gösterisinde bulunduktan sonra hemen yabancının yanına giderek koklamaya başladı.
Genç adamın eşofmanın paçalarını ve kendini okşamak isteyen parmakları kokladıktan sonra huzur dolu bir mırıldanmayla adamın ayak ucuna kıvrılıp gözlerini yabancıya dikti.
Eflal köpeğin kendisini umursamadan ,  yabancıya gösterdiği ilgiyi biraz şaşırarak birazda kıskanarak izledi.
Yabancı adam
“ Bu sevimli yaratığın bir ismi varmı ?”
diye
Köpeği okşarken bir taraftan da genç kadına kırılmış  gibi yaparak okşadığı köpekle konuşmaya başladı.

“Dostum gerçi bu bayan bana kendi ismini bile söylememişken senin ismini söyler mi bilmem?” diyerek.
Köpeğin başını iki elinin arasına alıp hafifce salladı,köpek bu samimi yakınlaşmadan hoşnut kuyruk sallarken

“ Rüya “ dedi genç kadın

“ Rüya mı?” diyerek eğildiği yerden doğrularak elini kadına tekrar uzattı.

“ Memnun oldum Rüya hanım  daha önce söylediğim gibi bende Hakan”

Genç kadının gülümsemesi birden kahkahaya dönüşürken,  yabancıya ayıp olmasın diye bir yandan da elleriyle kahkahayı boğmak ister gibi  parmaklarını ağzına kapattı.

“ Afedersiniz bağışlayın benim değil köpeğimin ismi Rüya “ diyebildi
Zorlukla hala içindeki kahkahayı bastırmaya çalışırken ,
karşısındaki yabancı genç kadına  gözlerini dikmiş hayranlıkla genç kadının gülümsemesini seyrediyordu.

“Böyle güzel gülüp böyle güzel bakabilen bir kadın daha önce hiç görmemişti,görmüşmüydü?” hafızasını yokladı

“ Yok hic hatırlamıyordu”

Genç kadının neşesine eşlik ederek gülümsedi.

“ O zaman bu Rüya ise siz kimsiniz ?”

“Kim olduğum konusunda hala şüpheliyim ama ismin Eflal “ derken adamın uzanan elini hafifçe sıktı.

“ EFLAL” diyerek
bariton sesle tekrarladı.

“Eflal ismin de gözlerin ve gülüşün kadar güzel “ dediğinde kadın birden ciddileşerek

“ Tanıştığımıza memnun oldum   kusura bakmayın gitmeliyim,randevuma  geç kaldım" dedi
Hızlıca adamın hemen yanından geçip ilerdeki park halinde duran arabasına doğru ilerledi.

Unuttuğu bir şeyi fark edip hemen geriye döndüğünde mavinin en koyusu gözlerle burun buruna geldi .
Genç adamın nefesi yüzünden içini titreten bir esintiyle bütün vücuduna yayılırken, ikiside bu yakın temastan rahatsız olmuş bir halde aceleyle birbirinden ayrıldılar.

ilk sessizliği yabancı böldü.

“  kusura bakmayın arkanızdan  seslendim ama duymadınız , ben de arkanızdan geldim,bir şey diyecektim eğer mahsuru yoksa Rüya 'yı gezdirebilirmiyim ?”

“Olmaz “ dedi .
Genç kadın sert bir sesle, adama öfkeli bir halde baktı.

Yabancı önünde durup ve hala bir eli  ile sağ  kolunu tutarken ,kadın adamın elini, eliyle iteleyip

“ İzin verirseniz köpeği kulübesine götüreceğim “ dedi

Yabancı dalgın gözlerle kadına bakarken
“ Ah tabi afedersiniz “ diyerek arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı.
Yabancının arkasından havlayan köpeğe sinirle bakan kadın ,işaret parmağı ile köpeği azarlarken, gözleriyle de giden yabancıyı izliyordu.
Köpeği zorlukla kulübesine sokup bahçe kapısını kilitledikten sonra bile hala mavi gözlü yabancıyı düşündüğünü fark etti.

İçinden kendi düşüncelerine bir küfür savurup.
Hızlı adımlarla arabasına yürüdü.
O anda yerde ışıldayan bir şey dikkatini çekince, biraz önce köpeği sevmeye çalışan adamın düşürdüğünü zannettiği bir madalyonu yerden alıp ceketinin cebine koydu.

Telefonundaki saatine baktığında  randevusuna 15 dk kaldığını görünce park yerinden hızla çıkarak doktorlar sokağına doğru yöneldi.