11.bölüm

1K 4 0
                                    

Kentucky eyaleti
12 yıl önce..
Babylon araştırma laboratuvarı

Gözlerini ne zaman bu oda da açsa hep aynı duygunun esiri oluyordu zayif ve güçsüz vücudunu kıpırdattı kendini zorlayarak yattığı yerden doğruldu. Bir şeylere direnmesini söyleyen iç sesine inat beyni kendisine başkaldırarak vücuduna itaat emri verirken zihnini tüm zorlamalara rağmen toparlayamadı ,küçük kafasını narin parmaklarının arasına alıp ovalarken bunu defalarca denemiş olmanın verdiği bıkkınlıkla kalbi ile beyninin verdiği savaşa bir son verip sehpaya uzandı .
Elinde tuttugu su dolu bardağa bomboş gözlerle bakarken gayri ihtiyari bardağı dudaklarına götürup bir yudum suyu zorla yutkundu .
Gecmisi ile ilgili bir şeyler hatırlamaya çalışması yasaktı ancak bu yasağı her defasında ihlal etmekten kaçınmıyordu. Hatırladığı şey "Kizim sakin teslim olma" diyen bir erkek sesi ve elleriyle sıkı sıkı tuttuğu kolu biraktirmak isteyen ve yüzünü hiç görmediği başka bir erkek sesi "Artık ağlamayı kes ufaklik sabrımı zorluyorsun "...diyen iğrenç ses zorla sıkı sıkıya tuttuğu o güvenli kollardan bir hamlede çekip bıçak gibi koparıp almıştı.Bindikleri helikopterin penceresinden aşağıya feryat figan bakarken ensesine yediği darbeyle gözleri kapanmadan görebildiği tek anı hüzün ve çaresizlik ile bakan bir çift göz olmuştu ama suret hafızasında yoktu
" kimdi o adam "

Hatırlamak ona sadece acı verdiği için mi doktoru ona yasaklamıştı. Rüyalarında ve geçmişine dair duyduğu tek kelime " teslim olma" bu kelime beyninden ziyade iliklerine nüfus etmiş olacak ki yasak denilen her şeyi yapma isteği doğuruyordu . Kare bölüm diye adlandırılan odasında gezinmeye başladı "oda neden komple beyaz" bu soruyu kendisine binlerce kez sormuş olsada doktoruna bir kere sorma cesaretine sahip olabilmişti.Adamın boş gözlerle bir kac saniye baktıktan sonra hiçbirşey demeden sanki sordugu soruyu anlamamış gibi bakmasına hiç anlam veremesede bir daha aynı soruyu hiç soramamıştı.

Bu beyaz ve sadece gri yataklı oda da kalmayı hiç sevmiyordu. Kendini ne zaman bu odada bulsa bu soruları düşünerek geçirir di vaktini. Yine aynı soruları bir kısır döngü eşliğinde devam ederken birden bembeyaz kare odasının kapısı açıldı ve içeri giren doktoru.
" Merhaba Eflal cezanın süresi doldu." diyerek odanın kapısından içeriye doğru bir kac adim attı

" iyi günler Dr.Albert ,ceza sürem doldu mu yani ?, saatin olmadığı bir ortamda zamanın akışı bir anlam ifade etmiyor" diyerek karşısındaki adamı sinir eden bir gülümseme attı.
Dr Albert yatağın kenarında bulunan metal sandalyeye otururken bir yandan da kızın davranışlarını gözlemliyordu.

" Artık dediklerimi yaparsan son bulacak bu odaya gelişin. Ama görüyorum ki yine geçmişte yaşadıklarını düşünmeye çalışmışsın. Bu sana sadece acı veriyor bunu sok kafana sevimli cadı"

Eflal gülümsemesini derinleştirerek sakin bir halde yatağın kenarına oturup birşeyleri kabullenmiş gibi başını eğdi fayans zeminde bir süre gözlerini gezdirip

" Farkettim Dr.Albert . Artık ne derseniz o.. özür dilerim " diyerek adamın bakışlarına sabitledi bakışlarını bunu doktorundan öğrenmişti etkili bir ikna yöntemi olduğunu çok iyi biliyordu

İstediğine kavuşmuş olduğu kanısına varan doktor Eflal' e eliyle " Gel" işareti yaptıktan sonra bir dizi kapalı odaların olduğu koridordan yürüyerek geçtiler .

Üst kata çıkarken üçgen oda diye adlandırılan bölüme geldiklerinde köpeği ile aynı odada kalan Sinanın olduğu odanın kapısına takıldı gözü.

"Dr Albert Sinan neden üçgen oda da hala".

"Onun tedavisi için en uygun oda orası küçük cadı ,yine seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma . Kare odasını yeni terkettin bu kadar çabuk özlemiş olamazsın öyke değilmi" diye küçük kıza iğrenç gülümsemesini gönderdi....

Doktorun tehditkar konuşmasından sonra yaptığı o iğrenç sırıtışı hayatında gördüğü en iğrenç durumlardan biri olmalı diye düşünüyordu. Doktorla birlikte beraber günlük tedavisi için silindir bölüme geçtiler. Kaç yıldır bu tedaviyi gördüğünü hatırlamıyordu ancak doktorunun sinir ve asabi olmadığı bir zamanına denk gelmiş olacak ki 12 yaşın da olduğunu ve 3 yıldır tedavi gördüğünü anlatmıştı. Rutin tedavisi devam ederken odanın kapısında hiç görmediği birinin doktoru çağırması dikkatini çekmişti.

Tedavisi bitmesine kısa bir süre kalmışken doktor tedirgin bir şekilde telaştan kapıyı açık unutup yabancı adamla konuşmaya başladı. Makinalar kafasında döndüğü sırada beyninde oluşan uyuşukluğa aldırıs etmeden kendini toparlayarak dışarıda konuşan iki adama dikkat kesildi.
Gördüğü tedavinin tam olarak ne olduğunu bilmiyordu ancak her defasında dün yediği yemeği bile unutmasına sebeb oluyordu. Makinalar durduğu anda kollarında ki bandajı açıp açık kalan kapıda yabancıyla doktorun konuşmalarını dinlemeye başladı.

"Kes sesini doktor artık bahane istemiyorum.
" efendim elimizden geleni yapıyoruz. maalesef beyinleriyle olan mücadele ile bas edemiyorum. beyinlerine yolladığımız dalgalar günübirlik bir teshir sağlıyor ve istediğimiz zamanda bir etkiyi sağlayamıyoruz. Delta enerji dalgası çok kuvvetli bu nedenle Alfa dalgalanmasını tetikliyor
Islemden sonra dün ne yaptıklarını hatırlamasa da belli bir süreden sonra tekrar hatırlamaya başlıyor.

"Beceriksiz daha deneklerin üzerinde başarısız oluyorsun. Bunlar için fazla vaktimiz kalmadı. Yeni seçimlerde aynı başkan kazanacak. Ve biz kendi istediğimiz davranışları sergileyen bir başkan olmasını istiyorsak elini çabuk tutmalısın.Pentagon bizden haber bekliyor " diye tısladı karşıdaki adamın üniformasının yakalarından tutup sarsarken

" efendim merak etmeyin seçimlere kadar tedaviler cevap verecekler. Üçgen oda da olan bir denek şuan kendisini başka bir bedendeymis gibi davranışlar sergiliyor ancak belli periyotta bağlantı kopuyor. Kısa bir süre sonra istediğiniz her kim olursa olsun vücut olarak kendisi olabilir ancak gecmisi ve düşünceleri farklı biri olacak. Sizin dediginiz gibi zihin kontrolü projemiz başarıya ulaşacak.

Konuşulanlar karşısında hayrete kapılan Eflal tedavi altında kendilerini bir denek olarak kullandıklarını öğrendiğinde dehşete kapılmış bir halde parmaklarını dudaklarına bastırdı,yoksa çılızda olsa ağzından çıkan çığlığı duymaları an meselesiydi.Panikle etrafı kolaçan ederken aklına gelen ilk şeyle bir adım attı fakat bu imkansızdı iki adamda koridordayken Sinan'nın odasına gitmesi olanaksızdı duyduklarını mutlaka Sinan'a da söylemeliydi.
Doktor yabancı adamı uğurladıktan sonra odaya doğru yöneldi.Eflal doktorun geldiğini görünce ani bir telaşla yerine geçmeye çalışırken etejerin üzerinde duran malzeme kutusunu yere düşürdüğünde korkudan kalbi durmak üzereydi.
Doktor artık çok yaklaşmıştı ve hemen açık unuttuğu kapıyı farketti. Adımlarını daha da hızlı atmaya başlayarak silindir odaya bir baskın havasından giriş yaptı. Eflal bandajları açmakla uğraştığını görünce içi rahat bir şekilde "seni orada unuttuk küçük cadı"diyerek yaklaştı

Doktor gidene kadar tek bir kelime konuşmadan öylece odasında beklemeye başladı. Doktor kapıyı kapatır kapatmaz zihnini toparlamaya çalıştı.
Hatırladığı bir sahne her zaman imdadına yetişiyordu.
Fısıltı şeklinde bir kadın sesi eşliğinde yine geçmiş unutmamak için direndiği o anısına gitti
" Korkularımızla yüzleşmeliyiz " diyordu derinlerden gelen kadın sesi
"Şimdi korktuğumuz şeye değil ondan daha güçlü olduğumuza odaklanalım,öncelik gözleri kapatıyoruz " küçük kız yine aynı oyunu oynarken kendini herkesten daha güçlü bir peri kızı olarak hayal etti

HEYULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin