Genç kız dışarda toprağı dövercesine yağan şiddetli yağmuru izlerken yağmurun şiddeti ile bir zihnindeki delice sorularıda akıtıyordu toprağa.
Öyleki her şeyi geride bırakıp hiç tanımadığı bir yerlere gitmek istediği günlere gitti anılarında.
Bundan bir yıl kadar önceydi İstanbulda oturuyordu o zamanlar ,işinden çıkıp evine gitmek için çalıştığı iş yerinin köşesindeki taksi durağına giderken birden yanında beliren silüetin elini tutup
" Eflal çok bekletiyorsun beni,gel artık " demesiyle çığlığı basmıştı.
Duraktaki herkesin genç kızın başına birşey geldi zannedip koşuşturduklarında, genç kızın olayı anlatıp adamı tarif etmesine rağmen adamı kimsenin görmemesi, çoğu kişinin kızın psikolojik bozukluğu olduğuna dair kanaat getirmesiyle önemsiz bir hadise haline dönmüştü.
Taksi durağındaki Tahsin amca dediği ton ton adam Eflal'i evine götürürken babacan bir tavırla
" Evlat seni bebekliğinden bu yana tanırım,bu yaşadıklarını zavallı annene söyleme zaten evhamlı ,baban öldüğünden beridir kendinde değil " diye söze başladığında genc kadın cılız bir sesle
" Tamam " diyerek yeniden daldığı girdaba geri döndü.
" Tabi ya " dedi bir şeyi keşfetmiş gibi .
" O o adam tabi yaa o adam rüyalarında gördüğü adamın ta kendisiydi"
" Tahsin amca eve gitmeyeceğim, sen beni Sena ' ya bırak " dediğinde yaşlı adam başını sallayarak arabayı sol yön tabelasına doğru yönlendirip geldikleri sokağın köşesinden tekrar sol yöne saptı.
Eflal o arada telefonu tuşlamış ,arkadaşını aramıştı.
Telefon iki kez çaldığında, telefonun diğer ucundan tiz bir kadın sesi cevap verdi.
" Eflal kuzum, bende eve yeni geldim,seni arayacaktım ,bu gece dışarı çıkalım mı?"
Genç kadın birşey demeden bir nefes çekip ses tonuna neşeli bir tonlama katarak
" Sena bebeğim şu an sizin sokağa girmek üzereyim,biliyorum habersiz oldu ama sürpriz yapmak istedim "diyerek arkadaşına bugün olanlardan dolayı ruh halini sezdirmemeye çalışarak sahte bir sevinçle
" Aaaa ne güzel düşünmüşsün zaten yarında tatil tamam bu gece seninleyim " diyerek telefonu kapattı.
" Tahsin amca ben ileriki durakda ineyim" diye çantasına uzandı.
Taksi durduğunda yaşlı adamın omzuna dokunarak
" Bugün olanlar aramızda kalırsa sevinirim Tahsin amca " diye adama gülümsedi.
Yaşlı adam " Tamam evlat en güzeli söylememek " derken aralarındaki bu küçük sırrın sonrası genç kızın hayatını değiştireceğinden habersiz suç ortaklığını kabul etmişti.
Kapının ziline elini daha uzatmadan kapı açılmıştı.Genç kız kapıda kendisine gülümseyen arkadaşına gülümseyerek
" Beni bu kadar çok özlediğini bilseydim daha önceden gelirdim Sena " diye arkadaşını kucakladı.
" Sen özlenmezmisin benim bal böceğim "diyerek sarıldığı arkadaşının yanaklarına sulu birer öpücük bırakırken genç kızda
" Ayyy iğrençsin Sena seni böyle öpme diye kaç defa uyaracağım " diye söyleniyor bir taraftanda peçeteyle yanaklarını siliyordu.
Genç kız yalancı bir öfkeyle yakınırken arkadaşıda kıkırdayıp yapıştığı elini çekiştirerek oturma odasına yönlendirip koltuğa birlikte sarmaş dolaş çöktüler" Efoş sana haberlerim var" diyerek göz kırptı.
" Neymis o haberler Sena ,sakın bana yine aşık oldum falan zırvalığı anlatma asla inanmam " derken gözlerini devirdi.
" Amannn ruhsuz şey ,senin gibi soğuk nevale ile kim aşktan konuşma gafletine düşer ki varsa yoksa gizemli dünyan ,aman orada yaşa sakın bizim dünyamıza gelme vallahi hiç katlanamam sana "diye genç kızı gıdıklayarak güldürme çabasındaydı
Sena biliyordu ki bu hal ve tavırlar arkadaşının canını sıkan bir şeylerin olduğunu gösteriyordu ve biliyordu ki asla anlatmayacaktı.
" Eflal iki ay sonra TMC diye Amerikan, Türk ortaklığı bir firma da işe başlayacağım "" Neee?" diye attığı çığlıkla yanında oturan arkadaşını bile korkutmuştu
" Bana sakın yurt dışına falan yerleşeceğim deme Sena yeminle yolarim seni,ülkedeki firmaların suyumu çıktı." diye söylenirken
" Dur ya dur bir sakinleş önce beni dinle sonra çemkirirsin " dedi arkadaşı" Firmanın ortaklarından Hakan Arıhan , arkadaşım Faruk varya ,hani şu doktor olan onun yakın dostu, hatırladın mı ?"diye arkadaşına soran gözlerle baktı.
"Eeee nolmuş Hakan Arıhan' a? " diye huysuzca dudak büktü Eflal" İşte o Hakan Arıhan ,hem yurt dışındaki hemde yurt içindeki firmasının ihtiyacı olan bir avukat arıyormuş,benide Faruk önerince görüştük, bende kabul ettim." diye devam etti
"Daha doğrusu dibim düştü, adam bir deha kızım "diyerek göz kırptı.
" Yani sen işi değil adamı beğendin ve kabul mu ettin ?" dedi arkadaşı" Sena delisin o kadarını biliyorum da ,manyaklık derecesinde olduğuna şu an inandım " diyerek arkadaşını azarlarcasına baktı.
" Ne işle uğraşıyor bu firma "
" Neydi ismi "
" TMC" diye heyecanla yanıtladı arkadaşını
" Sanırım psikolojik ilaçlar ve bazı deneyler"derken çok fazla detaya girmedi arkadaşı.
" Eee tamam o zaman bizede bunu kutlamak düşer " diyerek arkadaşının elini tutup koltuktan kaldırdı.
"Hadi elini çabuk tut önce bir şeyler yiyelim sonra kutlama " diyerek göz kırptı.
Neşeyle odasına giden arkadaşının arkasından sevgiyle bakıp iç geçirdi.
" Hep böyle kal ,sevimli bir kız çocuğu gibi " derken gözlerinin önüne çocukken beraber geçirdikleri günler geldi.
Eflal hep bir abla olmuştu Sena' ya aralarında iki yaş farkı Eflali abla pozisyonuna sokmamıştı tabikide birinin diğerine göre daha olgun halleri bu sorumluluğu Eflal'in üzerine düşürmüştü.
Sena üniversiteye giderken bir trafik kazasında ailesini kaybetmiş,hayatta hiç kimsesi kalmamıştı, sadece kardesim dediği arkadaşından başka.
O burhanlı zamanlar çoktan geride kalmış genç kız yeniden toparlanıp hayata tutunmuştu tekrardan ,hep neşe saçardı etrafına genç kız hala cıvıl cıvıldı."Ben hazırım, hadi bakalım gece bizim " diyerek dış kapıya yöneldiler.
"Her zaman ki yere mi " diye birbirlerine aynı anda sorduklarında kahkahalarla ikiside birbirine kafa sallayıp yine aynı anda
" Her zamanki yer " diyerek sahile yönlendiler.O gece güzel bir kutlamadan sonra eve dönüyorlardı tam sokağın yanına geldiklerinde Eflal büyümüş gözlerle karşı kaldırımda duran adama donmuş bir halde bakakaldı.Arkadaşının hortlak görmüş gibi bembeyaz olan suratına bakıp sonra karşıdaki adama baktı .
" Bu adamı daha önce nerde görmüştü?"hafızasını yokladı, boştu.
" Kim o adam, neler oluyor ?" diye sıraladığı sorulara aldığı yanıt kocaman bir sessizlikti.
Arkadaşını kendine gelmesi için bir kaç kez sarstıktan sonra aceleyle koluna girip eve doğru yönlendiler.
Karşı kaldırımda öylece duran adama tekrar başını çevirip merakla baktığında gördüğü koyu bir karanlıkla ürpermişti o an"Ne kadar hızla kaybolmuştu?"
" Nereye gider? "diye sokağın iki tarafinida hızlıca gözleriyle taradıktan sonra aceleyle çantasından çıkardığı anahtarla kapıyı açtı.
Arkasından itekleyerek eve soktuğu rengi muma dönmüş donuk bakan arkadaşını içeriye sokup kapıyı kapattı.
Kapıya yaslanıp derin derin soluyarak yaşadıklarını zihninde tarayıp sindirmeye çalıştı,bir yandan da o adamı nerden tanıyorum soruları zihnini meşgul ediyordu.
Biraz daha kendine gelen arkadaşına sarılıp bir süre sessizce bekledi." Efoş o adam kimdi bebegim?,neden hortlak görmüş gibi donup kaldın? ,sen benden birşeyler mi saklıyorsun?" diye kendi kendine konuşurcasına soruları sıraladı.
Tek bir cevap geldi arkadaşından
" Bugün ikinci kez gördüm"Sena arkadaşını zorlamamak için hiç birşey demeden üzerini değiştirip, hazırladığı yatağa uzatıp üzerini örttü.
" Merak etme seninle aynı odada yatacağım" diyerek odasına geçip kendi üzerini değiştirdi.
"Sabah bütün olanları konuşacağız Eflal daha fazla benden saklayamazsın " diyerek arkadaşına tehditkar bir bakış fırlatıp alnından öptü.
" Şimdi uyu ve bugün her ne yaşadıysan çıkar aklından şimdilik " diyerek kendi de karşı koltuğa uzanıp gözlerini kapattı, ama zihni hala arkadaşının yaşadıkları ne olabilir diye cevapsız kalan bir ton soruyla doluyken uykuya dalamıyordu.
Bir süre uyuyormuş numarası yaptıktan sonra yerinden kalkıp, bir kahve hazırladı kendine
Salonun penceresinden sokağı tekrar kuşkulu gözlerle taradı,kahvesini yudumlarken.
Gördüğü manzarayla yerinde donup kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEYULA
Mystery / ThrillerHerşey genç kadının gerçekle hayali karıştırdığı rüyaları ile başladı. Yoksa gerçek dediği hayatımı bir rüyadan ibaretti? Gerçeğini arayan bir kadın ...! Rüya gibi bir adam ...! Gerçekle rüyanın uçurumlarında kol gezen bir Aşk ...! ve sadece gözkapa...