12.bölüm

993 3 0
                                    

Kendilerinin tedavi için geldikleri yalanını  bir an önce Sinan'a bildirmek zorundaydı, ama nasıl. 
Tüm gün  tam istediği gibi sevdiği renklerle donatılan oda da planlar kurmaya başladı. Üçgen odaya gitmenin bir yolunu bulması lazımdı. Odasında saat olmadığı için zaman sıkıntısını yaşayacaktı ama ne olursa olsun bunu paylaşıp ve buradan kaçmanın bir yolunu bulması gerekiyordu. 

Büyük patronun ihtarından sonra elini çabuk tutması gerektiğini biliyordu doktor. Hemen üçgen oda ya geçip, Sinan icin gerekli son tedaviyi de uygulayıp ,sonuç alınacak mı bakması gerekiyordu. 

Hastalar içinde en hazır olan Sinanın kapısına yaklaşır yaklaşmaz oda da havlayan köpeğin sesi ile kendi kendine konusmayi birakip odanın  kapısındaki kilitlerini açmaya başladı.
Sinirlerine hakim olamayarak titreyen parnaklarini ovusturarak icerideki çocuğa seslendi
" Çek şu pis köpeği kapının önünden!. "

" Kime diyorum cabuk bağla onu demirine yoksa tamamen alırım senden köpeğini…"

Sinan köpeğinden kopma korkusu ile hemen demirlikte olan tasmayi boynuna geçirdi. Çok az konuşan çocuk doktorun yüzüne bakmadan hemen yüzünü yatağının sol tarafına çevirip uzanmaya başladı. Doktor son kiliti açtığı sırada koridorda gelen sesler ile oraya doğru koşmaya başladı.
 Özel odalar bölümünde kalan Eflalin kapıyı zorlayıp aradan kaçtığını görünce hemen kollarında yakalayıp kare odaların olduğu bölüm de sürüklemeye başladı. Odadan kaçmanın cezası çok ağır olduğunun farkındaydı küçük kız.
  Doktor dedikleri adamın ne kadar kötü biri olduğunu öğrendikten sonra aciz vücudunu yerde sürünmesine izin vermis, sadece başına gelecekleri düşünüyor tortop olmuş vaziyette ağlıyordu. Yakalanmanın verdigi üzüntü ile Sinanın odasinda oldugunu farketmemişti ilk önce taki havlayan köpeğin sesini duyana kadar
Doktor Albert
"Biz! Burada senin tedavinle uğraşalım sen kaçmaya çalış. Iyi bir cezayı hak ediyorsun. 
diye kücük kızın yanına  yaklaştı

Ağlamaklı sesle cevapladı doktoru

"Ne tedavisi. Kimi kandırıyorsun sen. Duydum konuştuklarınızı bizi denek olarak kullanıyorsunuz." 
Doktor karşısinda bir yaratik varmış gibi tısladı

"Seni küçük şeytan...." diyerek odayı kilitleyip koridorda yurumeye başladı

Olanlardan haberi olduğunu fark eden doktor hemen koridorun yarısında durup en üst kata çıkan asansöre yöneldi. 
Eflalin
 "bizi denek olarak kullanıyorsunuz" kelimesi koridorda tiz bir ses oluşturmuştu. 
Onları tedirgin bir sekişekilde izleyen Sinan Eflalin başına büyük bir bela gelmeden doktorun elinden kurtulması gerektiğini biliyordu. 
Doktorun odaya gelmesi çok kısa sürmüştü

"Seni küçük şeytan ,demek gizli gizli bizi dinlersin. "
"Aslında bugün Sinan  bu makinaya girecekti ama kısmet sanaymış. Şimdi tüm geçmişini bir daha düşün çünkü 20 dk sonra bir geçmişin olamayacak. " dedikten sonra küçük kızı sürükleyerek koridora çıkardı.

" Artık senden korkmuyorum. Ne yapacaksan yap. Böyle yaşayacağıma ölürüm daha iyi" diye feryat eden kızın agzını parmaklarıyla kavradı

" Ölmek mi? Daha beterini tadacaksin. "

Kızın ince bileklerine banjalari takıp başına geçirdiği makinaya yerleştirerek 
"Artık sen bu deneyin ilk kurbanı olarak tarihe geçeceksin küçük şeytan ". Dedi

Makinayı çalıştırıp  küçük kızın direnmesini izlerken üçgen odada  kilitlerin açık olduğumu farketti ,birden ve koşarak koridoru bitirip asansörle aşağıya indiğinde odada kimsenin olmadığını farkedince küplere binmiş bir şekilde alarm dügmesine  doğru koşmaya başladı.
Sinan yanina aldığı köpeği ile beraber Eflali makinadan çıkarmanın bir yolunu arıyorlardı. Bilgisayara bir kaç tuştan sonra kapsülün içinde hızla dönen kızı  durdurmayı başarmıştı. 
Hemen sol elinde ki bandajı açmaya yönelirken doktorun  nöbetçilerle koridorda ellerinde silahlarla kendilerine doğru koştuğunu farkedince sol elindeki bandajı açıp hızlıca merdivenlere doğru koşup doktoru olabildiğince oyalamaya başladı...

 kendine geldiğinde yanında minik bir köpek ve daha önce hiç görmediği bir mekanda eli bağlı olarak asılı görmüştü. Olan bitene bir anlam vermesede karşında ki kopegin paçasını tutup ısrarla havlamasindan başının derte olduğunu anlayıp köpeği takip etmeye başladı. Böyle bir yere nasıl geldiğini bir türlü hatirlayamayan Eflal  korku ve telaş içinde sadece köpeği takip ediyordu. Dış kapı olduğunu düşündü büyük kapıdan tam çıkarken "tak" bir ses koridoru sağır edecek bir şekilde yankılandı. Biran durup sadece arkasına bakıp gelen ateş sesiyle birden durdu. Kendine geldiğimden beri yardımı dokunan köpeğin birden gelen ateş sesine doğru koştuğunu görünce hemen üstüne atlayıp kucağına aldı. Ve büyük kapıdan hızlıca koşmaya başladı nereye gideceğini bilmeden...

HEYULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin