Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kız çocuğun zoruyla ağzına bir kaç lokma sıkıştırmış yemeğin verdiği enerjiyle sırtını yatağın başlığına yaslayarak yanına tamamen yerleşmiş Jimin'e baktı. Çocuk gözlerini tavana dikmiş sessizce beyaz tavanı izliyordu. Dudaklarında kaç saatten beridir bir sigara almamış olması kızı şaşırtsada onun gibi yatarak tavanı izlemeye koyuldu.
Genç adam kafasını çevirerek kızın yüzüne baktı. Ne kadar çok benziyordu..."Bazen öldürdüğüm bütün insanların karşılığında Yura geri gelsin istiyorum."
"Onu seviyor musun?" üzerini değiştiren Hoseok gülerek kızın kapısının önünde durdu ama duyduğu ses ile kaşlarını çatarak onları dinlemeye başladı.
"Seviyordum....Artık geçti gitti."
"Hoseok herkesi öldürüyor, bu korkunç bir şey...Onun yaptıklarına daha fazla göz yumabileceğimi sanmıyorum."kızın ağlamaklı sesine karşılık kapının ardında ki genç dişlerini sıkıp hafif aralık kapıdan onları izlemeye başladı.
Jimin'den nefret ediyordu. Kızı manipüle ettiğini düşünüyordu, yoksa Aware neden onun hakkında böyle konuşsun ki?
Jimin yavaşça kafasını salladı. "Onu Hoseok öldürmedi," kız ona bakınca yüzüne bal gibi dökülen kirli olsa bile yumuşsacık saçlarını kulağının arkasına ittirdi. "Jungkook da ona aşıktı ve böyle aptalca bir yola başvurdu. Yura beni seviyordu. Diğer çocuklarda Yura'yı seviyordu. Namjoon bile Yura'ya bir abi gibi davranırdı, aslında Yoongi dışında bütün herkes ona abi gibiydi..."
From Hyie Ae;
"Hoseok?" diye sordum, kaçtığım adama yakınlaşmak için onun hakkında bilgi edinmeye çalışıyordum. Gerçek olan Hoseok'ta beni kendine çeken bir şeyler vardı. Bu evden kurtulunca yine bana karşı aynı şefkati gösterir miydi? Yoksa bütün bu ilgisi sadece güçlü durmak için birine ihtiyaç duymasından mı?
"O, sen gelene kadar evde ki hiçbir kızla haşır neşir olmadı Yura dışında ki bütün kızları kendi elleriyle katletti ama elinde olsa onu da öldürürdü."
"Hyung," diye seslendiğimde gülerek ağaçtan atladı.
Kolu ve yüzü kanlar içerisindeydi. Pantolon askılarını çekiştirerek kanlı elini gömleğine sürdü. "Bak Jimin, " cebinden ölmüş bir ebabil çıkartarak suratıma doğru tuttu. "Ağaçta çok güzel bir kuş buldum."
Korkuyla gerilediğimde ayaklarıma dolanan ayak kökleri ile tökezledim. "H-hyung o-o ölmüş!"
Ürkütücü gözlerini üzerime dikti. "Biliyorum, onu ben öldürdüm."Kuşun kanlı kanatlarını okşadı." O artık daha güzel bir kuş. "
