XIII.

91 15 18
                                    


🎈 

Dokunduğum elim, bastığım ayağım, gittiğim yersin 
Hepsi sensin 

EXO _ One And Only 

      Kendimi havuzdan ve okuldan dışarıya nasıl attığım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Otobüs durağına koşar adımlarla gittim. Neyse ki çok beklemeden otobüs geldi ve kendimi en arkaya atıp soluklanmak için kendime zaman verdim. Beni öpmüştü! Beni resmen öpmüştü! Romantizmin dibine vururcasına bir şekilde hem de... Bir aya yakındır benimle konuşmamıştı ve bir anda şak diye dudaklarıma yapışmıştı. Olayın inanılmazlığı beni daha da delirtiyordu. Bu olayı birine anlatmalıydım. Aklıma ilk annem geldi. Ama ona her ne kadar her şeyimi anlatsam da Demir'in beni öptüğünü söyleyemezdim. Bacaklarımı kırardı ve yüzme hayatım sona ererdi. Böylelikle onu bir daha suyun altında öpemezdim. Düşüncelerimin saptığı yönle kendime kızdım. Onu tekrar öpmeyi düşünüyor olmam beni deli ediyordu. Ellerimi kafamdaki yün şapkaya götürüp aşağı çektim ve yüzümü kapattım. Ben kara kara ne yapacağımı düşünürken aklıma Doruk geldi. Onunla dönecektik ama ben o an pek düşünemediğim için unutmuştum. Hâlâ beni okulda bekliyor olmalıydı. Kafamdaki şapkayı geri itip telefonumu çıkardım. Hemen Doruk'u aradım. İkinci çalışta açtı. 

"Arya, neredesin?" dedi düz bir sesle. 

"Doruk özür dilerim. Çıkmam gerekti." dedim hızlıca. 

"Ne oldu? Sesin bir garip geliyor." dedi kısa bir duraklamanın ardından. Sesimin tonu onu işkillendirmiş olmalıydı. Sesimi sakinleştirmek için derin bir nefes aldım. 

"Konuşmalıyız." dedim sadece. 

"Beni endişelendiriyorsun, Arya." dedi tedirgin bir sesle. Onu ikna edemediğim bir gerçekti. Sanırım beni sandığımdan daha iyi tanıyordu. 

"Bizim evin oradaki parka gelir misin? Lütfen, Doruk.Kiminle konuşacağımı bilemedim." dedim adeta yalvararak. 

"Tamam, birazdan orada olurum." dedi Doruk daha fazla üstelemeden. 

"Peki." dedim sadece ve ardından telefonu kapattım. İneceğim durağa kadar heyecandan yerimde duramadım. Onunla sabahki okula gelişimiz aklıma geldiğinde iyice nefes alamaz oldum. Bir an önce kendimi buradan dışarı atmak istiyordum. İçim içime sığmıyordu. Bu duyguyu en son hissettiğim zaman onu ilk gördüğüm zamandı. 

      Parka geldiğimde heyecanım biraz azalmıştı. Ellerimin titremesi geçmiş, nefesim normale dönmüştü. Salıncakta otururken aklım bir parça yerindeydi. Ben dalgın bir şekilde yerdeki kumları ayağımla dürtüklerken önümde bir çift beyaz spor ayakkabı belirdi. Kafamı kaldırdım ve Doruk'la göz göze geldim. Rahatlamayla derin bir nefes aldım. Sonunda gelmişti. Ona gülümseyerek baktım. Sonrasında başımla salıncağı işaret ettim. Beni sessizce onaylayarak yanımdaki salıncağa geçti. Bir süre sessiz kaldık ama Doruk bu sessizliğe çok fazla dayanamadı. 

"Neler olduğunu söyleyecek misin artık, Arya?" dedi bezgin bir sesle. Hafifçe sallandığım salıncağı durdurdum. Gözlerimi yumdum ve derin bir nefes aldım. 

"Demir beni öptü." dedim ardından pat diye. Derin bir sessizlik oldu. Kafamı Doruk'a çevirip gözlerimi açtım. Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Benim son bir saattir yüzümde barındırdığım ifadeye benziyordu. Umutla ona bakıp bir cevap vermesini bekledim ama o aynı şaşkın ifadeyle bana bakmayı sürdürdü. En son onu öptüğümde böyle donmuştu. Sanırım onu sadece öpüşme eylemi ile şok edebiliyordum. 

Benim Muhteşem HatalarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin