Bölüm 5 / Kolye.

494 27 6
                                    

Multimedya'da Caroline'ı görebilirsiniz!

İyi Okumalaar!

Rüzgar yüzüme çarparken ve saçlarımı savururken hissettiğim tek şey korkuydu. Adrenalininde buna yardımcı olup korkumu artırıyordu. Kalbim göğsümü yumrukluyor ve dışarı çıkıp elimde atmak için çırpınıyordu. Sık sık nefes alıyordum. Nerede olduğumuzun ve beni nereye götürdüğünün hiçbir önemi yoktu. Hissettiğim ve önemsediğim tek şey vardı;

Korku.

Kollarımı Anton'un beline daha sıkı sardım ve kafamı sırtına daha sıkı bastırdım. Anton yavaşladı ve ayaklarını yere indirdi. Kaskının camını kaldırıp konuştu;

"Daha fazla sıkarsan nefessizlikten öleceğim Care."

"Sana korktuğumu söylemiştim Anton! Tekrar söylüyorum. Korkuyorum."

Kaskı kafasından çıkartıp sinirli bir ifadeyle yüzüme baktı. Ve kelimeleri tek tek söyledi.

"Bana bağırma Caroline." Nefes alıp gözlerini kapadı.

"Az bir yolumuz kaldı biraz daha sabret."

Homurdanıp inmeye kalkışıyordum ki beni tekrar tutup yerime yerleştirdi.

"Otur Caroline. Az kaldı dedim."

Normalde olsa kimse beni durduramazdı ama Anton sinirlendiğinde çok korkutucu oluyordu. Bu yüzden yerime sindim.

Tekrardan gaza yüklendi. Sanırım saatte 100 kilometreyle gidiyorduk.

Ellerimi havaya kaldırıp aynı anda salladım ve müziğe eşlik ettim.

"I never feard death or dying.

(Ölmekten yada ölümden asla korkmadım.)

I only fear never trying.

(Asla deneyememekten korkuyorum.)"

"Tutun Caroline, tutun."

"Ne, neden?!"

Bağırarak konuşmamızın nedeni cidden çok hızlı gidiyor olmamızdı.

"Sana tutun dedim."

Tutundum. Gittiğimiz yol taşlıktı ve kayma ihtimalimiz çok yüksekti. Etrafıma baktığımda uçurum kenarında olduğumuzu fark ettim. Cameron'a seslendim.

"Yavaşla Cameron! Çok hızlıyız."

"Biliyorum bebeğim ve seni seviyorum."

Kalbim kan pompalamayı bırakmıştı. Ellerimi motorun kenarından ayırıp Cameron'a sarıldım.

"Korkutuyorsun beni Cam. Lütfen yavaşla."

Cameron frene ani bir şekilde bastı. Tekerlerin tozları ve ciyaklama sesi tüm beynimi istila etmişti. Gözüm hiçbir şey görmüyordu. O sırada kolum çakıllarla karışık toprağa değdi. Acıdan yüzümü buruşturdum. Ben savrulmuştum. Çünkü fren sesinden sonra bütün bedenim işlemeyi bırakmıştı.

Ayağa kalkarken her tarafım acıyordu. Aklıma gelen ilk şey Cameron'du Ellerimle gözlerimi sildim. Yavaşça görüşüm netleşti. Sol çaprazımda yatan, tek bacağı motorun altında kalmış ve yüzü kanlarla kaplı sevgilime baktım.. Nefesim kesildi. Olduğum yerden hareketlendim ve Cameron'a doğru koştum. Yanına eğildim ve çığlık attım.

Kafasını ellerimin arasına almıştım. Dudakları titriyordu. Kesik kesik nefesleri beni korkutmaya yetmişti.

Ciğerlerime hava yetmiyor gibiydi. Tekrar tekrar nefes aldım. Konuşmaya çalıştım, ağzımdan çıkan her kelimede bir nefes alıyordum.

DeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin