8| "Yah doktor bozuntusu, sen sikik şerefsizin tekisin!"

4K 401 195
                                    

"Bu seansta neyden bahsetmemi istiyorsunuz Doktor?"

Bugün koyu mavi bir gömlek giymiş, gömleğinin manşetlerini dirseklerine kadar sıyırmıştı. Okuma gözlüğü olduğunu tahmin ettiğim siyah çerçeveli bir gözlük takıyordu ve saçları yine çok düzenliydi.

"Bayan Min, bana Ji Hoon 'un yaptığı şeyleri anlatmanızı istiyorum. Bunu yapabilir misiniz?"

"Fazlasıyla."

Doktor Kim Namjoon dinlediğini belirtmek için elindeki kalemi sakince masasına bıraktı ve koyu kahverengi gözlerini bana çevirdi. Gözlüğünü sakin hareketlerle çıkartıp ellerini masanın üzerinde birleştirmişti.

"Ji Hoon, fuhuş yaptırırdı. Ama... ama o buna mecburdu. Parası yoktu ve çaresiz bile olsa bir tek böyle kazanç sağlayabiliyordu. Yaptıklarından her daim pişmandı ama başka da çaresi yoktu, onu anlamalısınız çünkü bu durum zor olmalı."

"Başka ne yapardı?"

"Şiddet. Bazenleri evin içinde insan çığlıkları duyardım. Onlar için üzülürdüm ama sonuçta bunu hak etmek için çok kötü şeyler yapmış olurlardı çünkü Ji Hoon bunu isteyerek yapmazdı. Sonra... o kavgaya çok karışırdı. Birini bıçakladığını kendi gözlerimle gördüm ama bu nefsi müdafaaydı."

Yutkunarak yanan gözlerimi kaçırdım. Bu bahaneler artık o kadar da doğru gelmiyordu bana.

Doktor Kim Namjoon yüzümdeki ifadeyi anlarmışcasına sakin adımlarla yerinden kalkıp yanıma geldi. Oturduğum pastel mavi koltuğun üzerine, hemen yanıma otururken nedensizce gözlerim dolmuştu.

"Bayan Min, içinizde bir kargaşa yaşıyorsunuz. Bir tarafınız kendinizle çelişiyor değil mi? Lütfen inkar etmeden önce bir defa daha düşünün."

Doktor Kim bu tepkiyi sanırım sık görüyor olsa gerek ki inkar edeceğimi düşünüyordu ama bilmediği bir şey vardı. Gözlerimdeki bağı yavaş yavaş indiriyordum.

"Bayan Min, sizce parası olmadığı için mecburiyetten fuhuş yaptıran bir kişi, nasıl oluyor da bedava bilet çekilişinin olmadığı büyük bir konsere VVIP bilet alabiliyor? Bilet için para veren tanıdıkları vardır diyorsanız o zaman neden ona ihtiyaçları için para vermek yerine bilet için para versinler? İhtiyaçları için para verdiler diyelim, istemeyerek fuhuş yaptıracak kadar paraya ihtiyacı varsa neden o zaman parayı ihtiyaçları için harcamak yerine bilet için harcasın?"

İlk gözyaşı sol gözümden akmaya başladığında sessiz odayı hıçkırıklarım doldurmuştu. "Bilmiyorum tamam mı?! Neden yaptığı hakkında hiçbir fikrim yok! Lanet olası bir belirsizlik içerisindeyim ve beynim sırf bunları düşünmekten, her şeyin aslında bir zihin oyunu olduğunu kavramaya çalışmaktan dolayı patlayacak gibi ağrıyor!"

Ellerimle yüzümü kapatarak sesli ağlamalarımı sürdürürken yanımdaki telaşlı bedenden, Doktor Kim 'in daha önce benimki gibi bir tepkiyle karşılaşmadığını anlamıştım. Keza elini uzatıyor ve sonrasında geri çekip duruyordu.

Sonrasında omzumda eller hissettim. Büyük eller, yapılarının aksine narince beni kendisine yaklaştırırken halen içli içli ağlıyordum.

"Bayan Min... ağlamayın, lütfen."

Cevap vermeyip burnumu çektiğimde gergince güldü. "Genelde böyle durumlarda karşımdakiler bana sinirlenir ve küfrederler ama ağlayanı ilk defa görüyorum."

Kaliteli kumaştan dokunmuş olan gömleğinde gözümden akan tuzlu su yüzünden koyu lekeler oluşmuştu ama buna rağmen aldırmadan beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Burnumu çekerek şişmiş gözlerimi kısıp endişeli gözüken yüzüne baktım. Kulaklarım delicesine uğulduyordu ve dediklerini tam anladığımı sanmıyordum.

"Yah doktor bozuntusu, sen sikik şerefsizin tekisin!"

Gözleri irice açılmıştı. "Bu da ne demek? Bayan Min siz iyi misiniz?"

Dudağımı büzerek kafamı kaşımıştım. Muhtemelen gözlerim kızarmıştı ve halen burnumu çekiyordum.

"Ehe şey ağlamak yerine küfredin dememiş miydiniz?"

Ve Doktor Kim Namjoon o ciddi ifadesinden hiç beklemediğim bir şey yaptı. Kafasını geriye atarak elleriyle karnını tuttu ve delicesine gülmeye başladı.

Gülümsediğinde oluşan gamzeleri şimdi belediye çukuru gibiydi ve tepkisiz kalmakla gülmek arasında kalmıştım. Sanırım acınacak halime gülmeliyim.

Doktor Kim sonunda kahkahalarını durdurabildiğinde gülümseyerek bana bakmıştı.

"Sanırım beni yanlış anladınız Bayan Min, size genelde karşımdakilerin böyle durumlarda bana küfrettiklerini söylemiştim yine de sanırım size teşekkür etmeliyim çünkü uzun zamandır böylesine gülmemiştim."

Utançtan kafamı kaldıramıyordum. Lanet olsun ki çok fazla utanmıştım. Hayatımda daha önce en son bu kadar utandığım zaman, lisede sınav takvimine yumurta atacakken yanlışlıkla coğrafya hocamın kel kafasına attığım zamandı. Şu an belki de ondan daha fazla utanıyordum..

"Doktor Kim... şey ben üzgünüm. Kafam anlık duygusallıktan dolayı karıştı biraz. Cidden çok üzgünüm." Önünde doksan derece eğilerek özürlerimi sıraladığımda Doktor Kim Namjoon halen kıkırdıyordu.

"Ziyanı yok Sunyeon-sshi."

Bu içten bir şekilde adımı söylediği ilk andı.

psychologist | namjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin