matched × jikook

eight

Jimin, mahallesine yeni bir çocuğun taşındığını yanlarındaki teyzelerden duymuştu. Onları severdi, yaptıkları çoğu yemeği Jimin'e getirir, onunla ilgilenirlerdi.

Yeni gelen çocuğa hoş geldin hediyesi adına kek yapmaya karar verdi. Dolaba gidip yeterli malzemesi olmadığını görünce üstüne düzgün bir şeyler geçirip, marketin yolunu tuttu. İhtiyacı olanları alıp yanına da en sevdiği çikolatan iki tane ekledi. Neden bu kadar özenli hazırlamak istediğini bilmiyordu ama yapmak istiyordu. Kasadan aldıklarını geçirip eve gittiğinde her şeyi tezgaha koydu ve annesinin buzdolabına yapıştırdığı ve en sevdiği kek tarifini yapmaya koyuldu. Hayır, yemek yapmakta kötü değildi. Babası onları terk ettiğinde annesi hissettiği üzüntüden dolayı 1 ay bir şey yapmak istememiş, bu yük de mecburen Jimin'e kalmıştı.

Yaptığı keki fırına koyup salona geçtiğinde hızlıca pişmesini umdu, heyecanlıydı. Mahallesine taşınan yeni komşuları hiç umursamaz, getirdikleri şeyleri de geri çevirirdi. Ama bu çocuk ona garip hissettirmişti.

Mutfaktan, hazır olduğuna dair 'ding' sesi geldiğinde koşar adımlarla kekine bakmaya gitti. Kabarmış ve çok tatlı durmuştu ancak Jimin fırının sıcak olduğunu kekin görüntüsü sayesinde unutmuş, ufak bir süre için elini yakmıştı. İçinden küfredip fırın kapağındaki eldiveni aldı ve keki dışarı çıkardı. Güzel bir tabağa koyup büyük bir dilim çıkardı ve üstüne çikolata ile olan ne varsa serpiştirdi. Ona göre, ne kadar çikolata o kadar sevgiydi.

Karşı yoldaki evin kapısına ulaştığında heyecanla zile bastı. Bir cevap gelmediğinde bir kaç defa bastı, ancak daha fazlası ayıp olacağından evine hayal kırıklığı ile birlikte geri dönmek için döndü. O sırada kapının açıldığını ve birinin 'Üzgünüm, lavabodaydım.' deyişini işitti.

Arkasını geri döndüğünde şaşırmıştı, çünkü komşusunun o olacağı aklına bile gelmemişti.

TAM YERİNDE KESTİM HEHEHEHE
HERNEYSE (!) GÜNDE İKİ BÖLÜM YETER CINIMSLAR GUDBYEW LUH YA