16.BÖLÜM

542 29 7
                                    

Tavşan'ın ağzından;
Bu olmamalıydı,daha fazla üzülmemeliydi kahretsin!Be-ben..yeter artık yeter bitmeli,bu-bu olmaz,daha fazla üzülmemeli,bu işkence ,bu kabus bitmeli...
Yarın akşam bitecekti yarın akşam burdan çıkıp Pandamın yanına gidecektim...
7:30
Yataktan bu günlerde yaptığım gibi küfür ederek çıktım ve bana verdikleri odanın içindeki küçük banyoya girip duş aldım ve
odanın kapısını açtım karşımda bayan fırsatçı Min-Cha hanım.Yine bana yapıştı ve sanırım bir 30saniyelik zehirlenmeden sonra dudaklarımdan ayrıldı ve eliyle "Gel!"işareti yaptı.(Bu kız fazla hormon salgılıyor sanırım)ona başımın ağrıdığını ve hizmetlilerden ilaç almam gerektiğini söyledim ve hızlı adımlarla mutfağa gittim.Bu gün Onunla uğraşacak vaktim yoktu dersi hemen bitirmeliydik çünkü babasını tek yakalayacak zaman bulmalıydım.Yarım saat sonra Min-Cha nın yanına gittim ve Ona"Bu gün dersi erkene alalım mı?"dedim.Dudağını sevimli olduğunu sandığı bir biçimde büzdü ve"Yaa o zaman ödülümü alırım"dedi ve parmağını büzdüğü dudaklarında gezdirerek "Hadi çalışalım(!)"dedi.Başka şansım olmadığı için Onu belinden tutup kendime çektim ve süreyi elimden geldiğince kısa tutarak öptüm.
...
Benim için bir asır süren dersin ardından Min-Cha hanımdan kurtulup evin içinde Yaşlı adamı aramaya başladım ama şansıma ...bu gün evde değildi ben de odama gittim ve kendimi yatağa bıraktım.Gözlerimi biraz kapatırsam rahatlayabileceğimi düşündüm onları kapattığım anda Pandamı gördüm.Onunla geçirdiğimiz güzel anlar ve o kargaşanın içinde onu ilk ve belkide son kez öpüşümü düşündüm...
19:30
Yataktan zorlukla kalktım,bir aydır açamadığım silah kutusunu açtım ve silahı doldurdum silah toplamda 15mermi alıyordu mermilerin herbirini yerleştirirken sanki ömrümden 100yıl geçmişti.Silahı belime koydum,ceketimi üzerime geçirdim ve odamdan çıkıp yavaş adımlarla yemek odasına doğru yürümeye başladım.-Sadece akşam yemeklerinde Yaşlı adam ve kızı birlikte yiyordu ben de Min-Cha sayesinde akşam yemeklerini orada onlarla yiyordum-.Salona son bir kaç adım kala nedenini bilmediğim bir şekilde nefesim daralmaya başladı nedense içimde kötü bir his vardı.
....
Salona girdiğimde karşımdaki dehşet verici manzara karşısında donduğum bir kaç saniyeden sonra ağzımdan çıkabilen tek kelime"Soo Yun!"

-Soo Yun!
Bana ağlayarak bakan Pandam,masada gayet sakin bir şekilde oturmuş Yaşlı adam ve Pandama sanki Onu öldürecekmiş gibi bakan Min-Cha..birde beni bu işe bulaştıran Puşt takımı hepsi elleri bağlanmış yerde...
Hemen kendimi topladım ve"Ne oluyo?"diye sordum.Oturduğu yerden kalkıp bana doğru gelen Min-Cha"Özlemişsindir diye sevgilinle bu hödük tayfasını getirdik."dedi ve Pandamın yanına giderek 2metrelik fosforlu tırnaklarını yüzünde gezdirdi ve"Sevimli(!)"dedi.Bense yaşlı adama döndüm ve"Efendim ne oluyor acaba?".Bana alaycı bir şekilde bakan adama sanki anlamamış gibi baktım adam bakışlarındaki aynı alaycı görünüşle"Başarısız"dedi ve ben tam ağzımı açacakken devam etti"Sana tek bir şey soruncam ve tek bir şans vericem"dedi
Ona hala anlamsızca bakarken bir anlığına bakışlarımı Pandama çevirdim,bana hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu ve çok korkmuş görünüyordu ben Ona özlemle bakarken Yaşlı adam "Soru;bu insan yığınını tanıyor musun?Şans;doğru cevap iki tarafı da kurtarır!"dedi ve bana cevap bekleyen gözlerle baktı.Ne demeliydim?tanıyorum dersem bunun zaten yanlış olduğunu biliyordum ama tanımıyorum dersem Pandam....
En azından koruyabilirim...
"Cevabın..."
"Kesinlikle hiç birini tanımıyorum efendim hayatımda ilk kez gördüğüm bu insanları bana neden soruyorsunuz?"
"Yanlış cevap"dedi be-ben nasıl ?..
Ama devam etti"Ama bu onları bu saatten sonra tanıyacağın anlamına gelmez değil mi?"dedi ve adamlarına işaret verdi.Adamlar silahların hepsini sanki değer verdiğim tek kişinin Soo Yun olduğunu biliyormuş gibi Ona doğrulttu.Yaşlı adamsa ayağa kalkıp bana doğru yaklaştı ve"Sen bizim evde çalışan gitar öğretmeni misin?yoksa bir can hırsızı mı?"

HIRSIZ//BTS Jeon Jungkook(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin