Yeni Başlangıçlar...

7.7K 604 40
                                    


Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Özdemir Asaf



Zilan, bir an olsun yüzünden gitmeyen tebessüm ile abisinin ardından yurda girmişti. İçindeki mutluluğu tarif edecek söz yoktu. Çok çalışmış, çok emek vermişti. Şimdi emeğinin karşılığının getirdiği mutluluğu doyasıya yaşıyordu. Tabi bunu abisinin yanına içinde yaşıyordu...

Ailesi değil ama abisi Urfa'dan başka bir yerde okumasını istemediği için onun yanında mutluluğunu doyasıya yaşayamıyordu. Abisinin memnunyetsiz tavırları ile beraber yurttaki odasına yerleşmeye başlamıştı.

Aslında kardeşi için çok mutluydu Mirza. Ama kardeşinin bir başına olması canını fazlası ile sıkıyordu.

" Acaba bir sene daha çalışıp sınava mı girsen? " demişti Mirza kendi kendine konuşarak. Kardeşini başka bir şehirde bırakmak hiç içine sinmiyordu.

" Abi ne diyorsun ya? O kadar çalıştım ben, ne tekrar girmesi? " diyerek hemen itiraz etmişti Zilan. " Hem bak, burada evimiz olmasına rağmen, sen istiyorsun diye yurtta da kalacağım. Niye böyle yapıyorsun? " demiş, kollarını abisinin beline sararak sokulmuştu.

" Tamam hemen sırnaşma! Bak Zilan, aradığım her saniye sana ulaşacağım. Okula giderken ve çıkarken beni haberdar edeceksin. Okuldan başka bir yere gittiğinde de benim haberim olacak. "

" Tuvalet için de haber vereyim mi abi? "

'' Zilan! "

" Tamam seni marakta bırakmam. "

" Her şeyi yerleştirdiysen çıkalım, ben acıktım. "

" Ayy iyi ki hatırlattın abi, annem sabahın köründe kaldırıp kahvaltı yaptırdı. Çok acıktım valla. " diyerek abisinin konuşmasını beklemeden çantasını almış, abisinin elini tutarak kapıya yönelmişti.

Abi kardeş keyifle yemeklerini yerken Zilan heyecanla hem dışarıyı hem de bir an olsun telefonunu bırakmayan abisini izlemişti. Yüzüne iyice yayılan gülümsemeyle elindeki çatalı abisinin önündeki bardağa vurmuş, ona bakmasını sağlamıştı.

" Yeter ama abi! Ne öyle ergen gibi, telefon elinden düşmüyor. Bir kaç saat bile yengemden ayrı kalamıyorsun! "

Mirza, gülümsemeyerek kardeşine bakmış;

" Bazen şansını gerçekten çok zorluyorsun Zilan! " demişti.

Zilan, yüzüne taktiği sevimli olduğunu düşündüğü gülümsemesiyle yerinden kalkmış, arkadan kollarını abisinin boynuna sararak yanaklarını öpmüş;

" Ben de seni çok seviyorum abiciğim. " demişti tekrardan abisinin yanağını öpmüştü. Ardından tekrardan yerine oturmuş tabağına dönmüştü ki;

" Rozalin'i aldatıyor musun? " diyen ses ile hızla bağını kaldırmış, sesin sahibine bakmıştı.

Mirza, duyduğu şey ile sinirle gözlerini kısarak Selim'e bakmış, başını iki yana sallayarak;

" Aptal olduğunu daha önce söylemiştim değil mi? " demişti.

" Açıklaman bu mu abi? "

" Sana bir açıklama yapmam gerektiğini düşünmüyorum Selim! "

" Rozalin benim arkadaşım ve evet bana açıklama yapmak zorundasın! " diyerek öfkeyle Mirza'ya bakmıştı. Gördüklerini çok yanlış anlamıştı genç adam.

" Abi ne oluyor? " demişti Zilan anlamayan gözlerle Mirza'ya bakarak.

" Abi mi? Sen sevgiline abi mi diyorsun? " diyerek Zilan'a dönmüştü.

Serçe Kuşu...✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin