Prisoner | Ironfrost

┇7┇

Bölüm 7 : Buzlu Kıç

  ━  

Neredeyse donmak üzere olan elleriyle sıkı sıkı kavradığı atkıyı çekerken zorlandığını hissediyordu. Üzerinde yalnızca incecik bir tişört vardı ve bu dondurucu soğuk yetmiyormuş gibi üzerine yağan kar taneleri yüzünden biraz sonra kardan adama döneceğinden emindi! 

Çenesi titrediği için dişleri birbirine çarparken başını sağına çevirip kendinin tam tersi davranan adama baktı. Onun da üzerindekiler pek kalın sayılmazdı ve şuna bak , sanki Malibu'da yürüyor gibiydi.

Gücünü kaybetmiş zırhına bağladığı atkıyı daha çok kavradı. Soğuk yetmezmiş gibi bir de bu ağır şeyi sürüklemek zorundaydı. Kendini birden homurdanırken buldu. 

"En azından üşüyormuş gibi yap sinirlerimi bozuyorsun!" 

Loki yalnızca yürümeye odaklandıklarından uzun süredir hakim olan sessizliği Tony'nin bozmasıyla bakışlarını teptiği karlardan kaldırıp soluna çevirdi. Ardından soğuktan titreyen Stark'ı görüp neşesinin yerine geldiğini hissetti. 

"Sana bir kürk yapabilirdim.." diye mırıldandı. Ses tonundan gülümsediği anlaşılıyordu. Tony kaşlarını çatıp biraz da ne diyeceğini merak ettiğinden başını ona çevirdi. 

"Ama böylesi daha eğlenceli." 

Tony hep yaptığı gibi gözlerini devirdi. Sessizlik yeniden baş gösterdiğinde Loki hala sessizce sırıtmaya devam ediyordu. Ancak Tony bir şey diyecekmiş gibi aniden ona dönünce yüzündeki sırıtışı sildi. 

"Hem sen hücreden nasıl çıktın? Unuttuğumu falan sanma!" Dişleri birbirine vurduğundan zar zor konuşuyordu. 

Loki omuz silkti. "Belki de sanılanın aksine dahi falan değilsindir?" 

Loki yarım ağız gülümseyince Tony ona öldürücü bakışlarından birini fırlattı. Hemen sonra bu bakışları gören Loki yüzündeki gülümsemeyi sildi ve ellerini bir suçlu gibi havaya kaldırdı. 

"Tamam tamam , biraz yardım almış olabilirim." 

"Sana kim yardım edebilir ki?" diye sordu Tony , sesi tonu da bir yandan düşündüğünü gösteriyordu. 

"Barton'ın ağlak kızı." 

Tony başını salladı. "Tanrım hiç susmuyor değil mi?" 

Ardından ne dediğini yeni yeni fark edince gözlerini irileştirip dehşet bir ifadeyle Loki'ye baktı. "Aşağılık herif ona ne söyledin? Zavallı kız akşama kadar bir köşede ağlayıp durdu." 

Loki elinde olmadan kıkırdadı. "Hiç." dedi bir yandan da omuzlarını silkip. Tony ona yandan yandan tehditkar gözlerle baktıktan sonra homurdanıp yeniden yürümeye devam etti.

Yürüyüşleri karşılarına çıkan bir kulübeyle son bulurken Tony artık yorulmuş ve uyuşmuş kollarını son bir gayretle zorlayıp zırhını çekerek kulübeye ilerliyor , Loki ise tam tersi durmuş , etrafına bakınıyordu. Tony onu takip eden ayak seslerini işitmediğinden o da biraz ilerleyip durdu ve Loki'ye baktı. "Buzlu kıçını hareket ettirmen için davetiye mi vermeliyim?" 

Loki gözlerini diktiği anayola bakmaya devam ederken başını sakince Tony'e çevirdi. "Sanırım burada yollarımız ayrılıyor Stark." Yine o yarım ağız gülümsemesi.. Tony yumruk yaptığı elini yüzüne geçirmemek için olabildiğince sıktı. Bu gülüşü en son gördüğünde kendini kaybetmişti. Oh hayır.. bunu neden hatırladı ki? İşte kalbi yeniden hızlanmaya başlamıştı. 

"Bu da ne demek?" dedi ses tınısına gizem katarak. 

"Artık.." Geriye doğru bir adım atarken aynı güleç ifadeyle ellerini iki yana açtı. "Tutsağın değilim demek."