Bölüm 10 : Hatırla
─
Genç kadın , aynadaki aksine yaklaşıp elinde tuttuğu kırmızı rujunu dudaklarına sürerken hareketleri alışılmışın verdiği bir yavaşlık taşıyordu. Makyaj faslıyla işi bittiğinde rujunu küçük el çantasına attı ve aynadan uzaklaşıp kısa kumral saçlarını yüzündeki kusuru kapatmak için biraz öne çekiştirdi. Ardından barın tuvaletinden çıkıp topuklularının çıkardığı tok sesle barmene doğru yaklaştı. Bar taburelerinden birine oturup küçük el çantasını tezgahın üzerine bıraktı ve siparişini almak için bekleyen barmene istediği içkiyi söyledikten sonra beklemeye başladı.
"Bir daha bana bakarsan kafanı çıplak ellerimle koparırım!"
Genç kadın arkasındaki bağırışın sebebini anlamak için başını biraz çevirdi. Hemen arkasındaki masada oturan bir grup ayyaşı , ve kavga etmek için ayağa kalkan iri kıyım adamı görünce gözlerini devirdi ve barmenin önüne yeni koyduğu içkisine döndü.
"Sakin ol Davin." Yanındaki arkadaşı omzundan tutup onu yerine çekince bu sefer söylenmeye başlamıştı.
"Zaten şu iki piçi elimden kaçırdığım için sinirliyim." Davin önündeki koca bardağa doldurulmuş birasını yarıya indirdi. Bu sefer konuşan hemen yanındakiydi.
"Kim onlar? İstersen bulmana yardım edelim." Yumruğunu avucuna vurma sesi kadının kulaklarına ulaştı.
"Davin Jr'ı hırpalamışlar , belli ki buranın yabancıları." dedi başka bir ses. Artık Davin'in solukları öfkesini de yansıtıyordu.
"Yoksa kim cesaret eder ki?" dedi yine yanında oturan diğeri. Kadın onları duymak zorunda kaldığı için sıkkınlıkla dirseğini tezgaha dayadı ve elleriyle yüzünü kapayıp ofladı.
"Aslında.." dedi Davin , sesi düşünceliydi. "Birisi Tony Stark'a benziyordu."
Kadın duyduğu cümleyle elini yüzünden çekip dörtlü gruba yeniden kulak kabarttı.
"Ne yani.." diye başladı içlerinden biri , ses tonu alay eder cinstendi. "Stark Endüstirileri'nin sahibi Tony Stark , senin oğlunun kıçını tekmeledi öyle mi?"
"O değildi." dedi Davin dişlerini sıkarak. O böyle yapınca alaya alan adam da ifadesini ve oturuşunu değiştirmişti. "Yanında biri daha vardı. İlk gördüğümde elleri parıl-"
"Selam beyler."
Dörtlü , tepelerinde dikilen ve konuşmalarını kesen kadına döndü. Çoğunun yüzünde ukala bir tebessüm yer edinmişken kadın da aynı ifadeyle onları süzüyordu. Başını kendine yakın oturan Davin' çevirdiğinde ona doğru biraz eğilmişti. Bu yüzden önüne düşen perçemi de hafifçe kenara çekilince yüzünün kusurlu tarafı da açığa çıkmıştı. Dörtlü , yanık izlerini görür görmez gülümsemeyi kesip başlarını çevirirken kadın ise hala gülümsüyordu.
"Söyle bakalım." dedi Davin'e biraz daha yaklaşıp. "Şu iki piç ne tarafa gitmişti?"
━
Kulağına dolan rahatsız edici seslerle önce biraz kımıldandı. Ancak göğsüne baskı yapan her ne ise doğru dürüst hareket edememişti bile. Yüzünü buruşturup , gözlerini güneş ışığı izin verdiği kadarıyla araladı. Ardından elinin tersini gözlerine götürerek biraz ovuşturdu.
"Açsanıza kapıyı! Anahtarımı bulamıyorum!"
Duyduğu seslerin kapı yumruklanması ve az önceki oğlan sesinin de Harley olduğunu anlayan Loki gözlerini kocaman açtı. İlk gördüğü şey koyu kahve saçlar olmuştu çünkü göğsündeki ağırlığın da sebebi Stark'dan başkası değildi. Onu omuzlarından tutup bir çuval gibi diğer tarafa attı ve bir süre çıplak bedenleriyle bakıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner | Ironfrost
Fanfiction"Oh , Tanrım yardım et bana!" "Yardım edeceğim en son kişi sensin Stark." ⚠️İlk Türkçe Ironfrost (TonyxLoki) kurgusudur.