Bölüm 15 : Davetsiz Misafir
━
Uykusunu alabilmiş olmanın etkisiyle gözleri kendiliğinden aralanırken yüzüne vuran televizyonun ışığı yüzünden geri kapatmak zorunda kalmıştı. Bir elini saçlarına götürüp onları sersemce karıştırdıktan hemen sonra yatağın başucundaki komodine uzanıp kumandayı aldı ve televizyonun gözüne yaptığı işkenceye bir son verdi. Hemen sonra ise yeniden araladığı gözleri soluna kaydı. Bacağının üzerindeki ağırlık onu gece boyu rahatsız etmişti ve sebebini ise şimdi anlıyordu. Loki bacaklarını onunkilere dolamıştı ve Tony'nin aksine başı yastıkta değil yatağın kenarında duruyordu. Siyah saçlarının aşağı doğru uzanışını hemen karşıdaki boy aynasından görebilen Tony bu çılgın yatış şekline kendi kendine gülmeden edemedi.
Komodine tekrar uzandığında bu sefer kol saatini alıyordu. Saat sabahın 10'uydu ve yatalı neredeyse beş saat oluyordu. Gece boyu Loki'yi Bambi izlemeye ikna etmeye çalışması başarıyla sonuçlanınca daha önce hiç patlamış mısır tatmamış Loki'ye kaselerce mısır patlatmak zorunda kalmıştı çünkü...nasıl o kadar hızlı bitirebiliyordu Tanrı aşkına?
Loki'nin sinema kültürünü 'saçma Midgard geleneği' olarak adlandırması ve en sevdiği animasyonu yerden yere vurmasına rağmen Bambi'nin annesini kaybettiği sahnede gözlerinin dolduğuna yemin edebilirdi. Film bittikten sonra ise ona Asgard'da yapılan tiyatrolardan bahsetmiş , hatta Odin'den gizli nasıl birinde oynadığını anlatmıştı. O yaşadıklarını anlatırken Tony belli etmese de bir yanı şaşkındı. 'Kötü' olarak nitelendirilen birine göre oldukça eğlenceli bir hayatı olması belki de ona ilginç gelmişti. Loki'nin geçmişini dünyadaki ergenler gibi anne babasına sataşıp kendini gün boyu odasına kapatarak hayata nefretini kusarken hayal etmesi onun suçu değildi.
Düşüncelerine dalıp hala uyuklayan adamı seyrederken aniden aklına gelen şeyle kaşlarını çattı. Artık kabus görmüyordu , panik atakları hala tetikte beklese bile eskisi kadar şiddetli değildi ve bunu yeni fark ediyordu. Ataklarını tetikleyen şeyin aynı zamanda onu yok edeceğini de nereden bilebilirdi ki?
Loki'nin kıpırdanmasıyla dikkati dağılan Tony , üzerinden kaybolan bacakları takip edip Loki'yle buluştuğunda onun da kendisine mahmur bir halde baktığını gördü.
"Neden bütün yorgan sende?" diye soran Loki yatakta dönüp başını yastığa koyarken Tony'den bir cevap bekliyordu.
"Üşümezsin diye düşündüm."
Loki düşük bir sesle "Üşüdüm." diye mırıldanırken aslında bunun olmadığını ikisi de biliyordu. Tony küçük bir göz devirmesi eşliğinde yorganı kaldırınca kendini ona doğru sürüyen Loki yorganın altına girdi. Aynı yastıkta yatacak kadar yakınlardı ve bu yüzden Tony kendine temas eden bedenin soğukluğunu hissedebiliyordu. Kendini gerçekten üşümüş olabileceğini düşünürken bulmuştu.
"Beni kandırıyorsun değil mi?"
Loki hınzırca gülümseyip cevap vermek için ağzını aralamıştı ki odanın camına yansıyan ani bir ışık kümesiyle ikisi de o tarafa dönmüştü. Hemen ardından ne olduğunu sorgulayan bakışları birbirini bulduğunda Tony yataktan kalkıp cama doğru koşmuş ve etrafına bakınmaya başlamıştı. Tam o sırada ise Jarvis'in evin içinde yankılanan sesi ile paniklemiş hali yerini rahat bir nefese bırakmıştı.
"Kırılma noktası bahçede efendim. Kapıyı açmamı ister misiniz?"
"Kırılma noktası da kim?" diyen Loki , kıyafetlerini giyen Tony'i izliyordu. "Thor." diye yanıt veren Tony ise az sonra bir şeyi hatırlamış gibi yatakta oturan Loki'ye baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner | Ironfrost
Fanfiction"Oh , Tanrım yardım et bana!" "Yardım edeceğim en son kişi sensin Stark." ⚠️İlk Türkçe Ironfrost (TonyxLoki) kurgusudur.