Bölüm 19 : Değerli
━
Saat gece yarısını geçmişti. Bir elinde kaynak makinesini tutarken diğer elini yumruk yapmış , uyku akan gözlerini ovuşturuyordu. Göz kapakları yarı kapalı haldeyken masanın üzerindeki soğumuş kahvesine uzandı ve bir kaç büyük yudum aldı. Ardından kafasına taktığı koruma gözlüğünü aşağı indirerek yeniden gözlerine taktı ve zırhına eğilip makineyi çalıştırmak için hazırlandı.
"Miyav."
Ayağının dibinden gelen sesle yeniden doğruldu ve bakışlarını şaşkınlıkla aşağı indirdi. Nereden geldiğini anlayamadığı siyah yavru bir kedi başını kaldırmış kendisine bakıyor ve aynı anda miyavlıyordu.
"Heyy.." dedi Tony elindeki makineyi masaya geri bırakıp gözlüklerini hışımla çıkarırken. Eğildi ve neredeyse avucu kadar olan kediyi eline alarak döner sandalyesine oturdu.
"Nereden girdin sen bakayım?"
Kediyi baş hizasına kadar kaldırdı ve bir yandan da çenesini ve yanaklarını okşadı. Kedi hoşnut hırıltılar çıkarıp mayışırken bu sefer Tony onu dizlerine koydu ve yatırıp karnını kaşımaya başladı.
"Hoşuna mı gitti hmm?" Ses tonu şımarıktı. Kediyi hunharca hırpalamaya devam ederken dizlerine binen ani ağırlık sebebiyle mutlu yüz ifadesi suratında donakaldı. Az sonra kucağında kedinin oturması gereken yerde Loki belirince şaşkınlıkla dudaklarını araladı.
"Aman Tanrım beni kandırdın." dedi Tony omuzlarını düşürüp. Loki iki yana açık bacaklarını Tony'nin etrafına sarıp çenesini kavradı.
"Sıkıldım , kaç saattir buradasın." dedi sesindeki hüznü gizlemeden.
Tony düşmemesi için ellerini Loki'nin çıplak sırtına doladı ve bir yandan da başını onun göğsüne yasladı. "Buraya gelince kendimi hep kaybediyorum." Harfleri yutması uykusuzluktandı. Loki ellerini onun saçlarına götürüp parmağına bir kaç tutam dolayıp oynarken ikisi de tek kelime etmiyordu. Zaman atölyede bir süreliğine durmuş gibiydi. Dinginlik Tony'nin bütün bedenini ele geçirdiğinde başını dayadığı göğüste gözlerini kapadı. Saçlarıyla oynanması hep hoşuna giderdi ve zaten uykulu olmanın getirisiyle mayışmıştı.
"Yatağa gitmeye çok üşeniyorum." Tony boğuk bir sesle mırıldandı. "Hem burası daha rahat." deyip başını Loki'nin boynuna gömünce Loki kıkırdadı. Elini Tony'nin ensesine götürdü ve yavaşça okşadı. Gözleri Tony'nin arkasındaki alet edavatlara bakarken aklından geçenler bambaşkaydı. İçi hala Tony'den bir şeyler saklamanın getirdiği huzursuzlukla fokurdayıp duruyordu ama dilinin ucundaki şeyleri söylemeye bir türlü cesaret edemiyordu.
Kendini ilk defa değerli hissediyordu.
"Pekala.." dedi Tony başını Loki'nin boynunda kaldırıp ona iyice tutunarak ayağa kalkmaya çalışmadan önce. Loki o ayağa kalkınca ayaklarını yere indirmek istemişti ama Tony izin vermedi.
"Bence seni taşıyabilirim."
Loki tek kaşını kaldırıp kollarını Tony'nin boynuna sardı. "Zırhın olmadan mı?" Loki'nin sesi ona güvenir gibi çıkmıyordu.
"Evet zırhım olmadan!" dedi Tony bağırarak. Laboratuvar merdiveninin ilk beş basamağını sorunsuz bir şekilde çıksa da geriye kalan beşte bacaklarının halsizliğiyle tökezleyince kollarının arasındaki ağırlık birden azaldı ve boynuna sarılı eller küçüldü. Şimdi tişörtüne tırnaklarıyla tutunan yavru kedi çene hizasından kendisine bakıyordu.
"Yapabilirdim!" dedi Tony söylenerek. Kediyi tek avucuna alıp merdivenleri çıkmaya devam ederken bir yandan da başındaki tüyleri okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner | Ironfrost
Fanfiction"Oh , Tanrım yardım et bana!" "Yardım edeceğim en son kişi sensin Stark." ⚠️İlk Türkçe Ironfrost (TonyxLoki) kurgusudur.