Bölüm 21 : Sulu Göz
━
İçine çekildiği rengarenk ışıklar son bulduğunda kendini Bifrost'da bulmuştu. Ciğerlerine derin bir nefes çektikten sonra başını kaldırarak odağını karşısındaki koruyucuya çevirdi. Bir şey söylemiyor , yalnızca kendisine bakıyordu. Aynı görünüyordu , elinde kılıcıyla ve bütün heybetiyle Bifrost'u korumaya devam ediyordu. Anlaşılan geçen zaman bir tek Loki'yi değiştirmişti.
Aralarında süregelen sessizlik , Loki'nin teslim olurcasına ellerini Heimdall'a uzatmasıyla kesildi. Loki bileklerine geçecek olan zinciri beklerken Heimdall'a göz teması kurmamaya çalışıyor , başını eğip yeri izliyordu.
"Git hadi."
Heimdall'ın sesiyle başını şaşkınca kaldıran Loki kaşlarını çatarak koruyucuya anlamsızca baktı. Heimdall bu defa bir şey demeden başını oynatınca Loki kast ettiği şeyi anlayıp ellerini yavaşça kendine geri çekti ve minnet gösterir gibi başını bir kere sallayıp yeşil ışıklar içerisinde Bifrost'u terk etti.
Kısa bir süre sonra Asgard sarayının içindeydi. Evinde gibi hissedebilmeyi çok isterdi ancak bu haliyle yalnızca daha çok acı çekiyordu. Vakit kaybetmeden hızlı adımlarla bulunduğu katı dolaşmaya başladığında gözleri sürekli etrafını tarıyor , bazı odaların kapısını aralayıp içeriye baktıktan sonra aradığını bulamayıp geri çıkıyordu. Beyni o kadar doluydu ki çığlık atmamak için dudaklarını ısırıyordu. Katta bulunan son kapıya doğru ilerleyeceği sırada başı aniden dönünce duraksayan Loki elleriyle yüzünü kapatıp biraz soluklandı. Ardından bu defa ellerini simsiyah saçlarından geçirdi ve gözlerini yumup beklemeye başladı.
"Loki?"
Arkasında özlemini duyduğu sesi işitmesiyle gözlerini sonuna kadar açtı. Ellerini saçlarından çekip hızlıca arkasını döndüğünde eş zamanlı olarak yaşlar gözlerinden firar etmişlerdi. Yalan üzerine kurulu hayatında doğru olan tek şeye bakarken kalbine oturan ağırlığın kısa bir an için kalktığını hissetti.
"Anne.."
Küçük oğlunun bu yönüyle daha önce karşılaşmayan Kraliçe , kollarını iki yana açarak ona doğru adımladı ve boynuna sarılarak yıllar gibi gelen ayrılıklarında özlediği kokusunu içine çekti. Loki başını annesinin boynuna gömüp sarsılarak ağlarken Frigga saçlarını okşayıp ne olduğunu anlamasa bile her şeyin yoluna gireceğini fısıldıyordu. Ancak sözleri devriye gezen bir grup askeri gördüğünde yarıda kesildi. Yanı başlarındaki odanın kapısı gözüne çarptığında Loki'nin elinden tuttu ve onu odaya sürükleyip içeri girdikten sonra kapıyı kapatarak askerlerin odaya girememesi için ustaca bir büyü mırıldandı.
Arkasını döndüğünde Loki'yi yatağın üzerinde otururken bulan Frigga , adımlarını ona doğru atıp hemen yanına oturdu. Oğlunun kızaran gözlerinin kendisine dönmesiyle kucağındaki elini sıkıca tuttu , hemen ardından yanağını okşadı.
"Çok acıtıyor."
Loki titreyen dudaklarıyla kurduğu cümlesinin ardından eğilerek başını Frigga'nın omzuna bıraktı.
"Buraya hiç gelmemeliydin bebeğim." dedi Frigga , Loki'nin saçlarını öpmeden önce. Odin'e en yakın kişilerden biri olarak , oğlunu neyin beklediğini kestirebiliyordu Kraliçe. Ancak kendisinin aksine bu Loki'nin umurunda değil gibiydi. Öyle olsa en başından buraya adımını dahi atmazdı. Onu bu denli üzecek şeyi merak etti. Soru sormak için ağzını araladı ancak Loki bunu fark edip ondan önce davrandı.
"Sadece böyle dursak olmaz mı?"
Frigga başını salladı. Ardından kollarını oğluna sarıp iyice kendine çekerek isteğini yerine getirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner | Ironfrost
Fiksi Penggemar"Oh , Tanrım yardım et bana!" "Yardım edeceğim en son kişi sensin Stark." ⚠️İlk Türkçe Ironfrost (TonyxLoki) kurgusudur.