19. Bölüm
Sevmek neydi?
Bir insanı kendinden bile çok önemsemek , heyecanlanmak , acı duymak , mutlu olmak , sevinç gözyaşları dökmek.
Sevgi buydu. Bir çok duyguyu barındırırdı içinde.
Şu an ağlamıyordum. Ben o gün o restorantın bahçesinde bırakmıştım göz yaşlarımı gök yüzüne. Ve birer yıldız olarak gökyüzünde yerini almıştı.
Güçlü bir kızdım. Kendimi her zaman bildim bileli çok ağlayan bir kız değildim.
Şimdi de ağlamayacaktım. Ergen triplerine girip depresyon sendromu yaşamayacaktım. Seven her insan depresyona girmezdi ki. Beklerdi değil mi?
Bu karşılıklı alınan bir karar değildi. Charlie istemişti ve olmuştu. Çünkü her zaman onun istediği olurdu.
Alışmıştım artık kendimden çok insanları düşünmeye benim adıma kararlar verilmesine.
Derslerime yoğunlaşmak isterdim fakat 15 tatil araya girecekti bu yüzden kafanı yoracağım bir şey bile yoktu.
fakat her zaman yanınızda insanların olmasına gerek de yoktur bazen öyle günler öyle aylar öyle yıllar gelir ki tek tabanca takılmanız bile gerekebilir.
Zaten Her şey bir masaldan ibaret değil miydi külkedisi masalı gibi mesela bir prensin bir külkedisini sevmesi sizce de çok olanaksız değil mi adı üstünde masal gerçek değil ki sadece bir rüyadan ibaret şimdi ben de bu durumu yaşıyorum bir rüya gördüm ve bu rüya bitti şimdi ise rüyadan uyanıp gerçekleri yaşama zamanı.
Ben pembeye inanıyorum ben gülmenin en iyi kalori yakıcı olduğuna inanıyorum her şey ters gidiyor gibi göründüğü zamanlarda güçlü olmaya inanıyorum. Ve en güzel kızların mutlu kızlar olduğuna inanıyorum.
Rüyadan uyandığma göre artık gerçeklere dönebilirdim. sinan'a verdiğim bir söz vardı ve bunu tutacaktım ama önce birazcık müzik dinlemeye ve kafamı dağıtmaya ihtiyacım olacaktı.
kulaklıklarımı ve telefonumu alarak yurt binasının an dışarı çıktım havada hafif bir rüzgarlar esiyordu ama bu beni ilgilendirmiyordu.
karanlık bir havada İngiltere sokaklarında yürüyüşe çıkmıştım.
Kulaklığımı takarken kafamda bir tek şu soru vardı. Her şey bitmiş miydi?
Belki de her şeye sıfırdan başlamak gerekiyordu.
vize haftasına gelmiştik ve sonra ise güzel bir sömestr tatili beni bekliyordu Türkiye'ye gidecek ve abimin düğününe katılacaktım işte bu bana mutluluk veren en güzel haberlerden bir tanesi iki sevdiğim insan da evleniyordu.
Ama olmuyordu çıkmıyordu aklımdan her şeyi unutmak güçlü olmak zordu.
İçimdeki acı dinmiyordu. Prensin yakıp kül ettiği kalbimin merhemi yine prensti.
Yağmur yağdığında ise daha fazla omuzlarıma yük bindirmeyi bıraktım.
Yağmur gözyaşlarının dostuydu. Onları gizlerdi.
Yurdun ilerisindeki her zaman gittiğim parka gittim ve salıncağa oturdum.
Boynumu bükerek yağmurun altında sessizce ağladım. Bu ıssız park bu yağan yağmurlar ise benim tek dostumdu. Yalnızdım. Başından beri.
Kimseyle gerçekten dost değildim. Sadece yanımda olan arkadaşlardı.
Sadece iyi hissetmeme yardımcı oluyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İngiltere Prensi ( Düzenleniyor )
Teen Fiction#sevgi kategorisinde 1. Bir varmış bir yokmuş diye başladı hikayeler... Bende bir varmış o yokmuş, diye başlatmak istedim... Her zaman annelerimiz tarafından yatmadan önce masallar dinlerdik. Bu masallara çocukken inansakta büyüdükçe inandırıcılığın...