İYİ OKUMALAR
16. Bölüm; konuşma
Bulutlar yer değiştiyordu. Kalbimdeki kelebekler gibi.
Kalbime prensin soktuğu kelebekler gibi.
Ama şu an kanadı kırılmıştı o kelebeklerin.
Uçamıyorlardı. O fotoğrafla ihanete uğramış gibi hissediyordum.
Prens yapmazdı "senin prensin böyle bir şey yapmaz Eylül mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır." Diyen iç sesime hak verip vermeyeceğimde bile kararsızdım.
Bir de ona karşı olan hislerimi kurtarmak için o kadar hazırlanmış Lucas ile yemeğe çıkıyordum.
Bunu yapmış olamazdı, Charlie bunu yapamazdı. Yapmazdı.
Zor durumda kalacağını bilsem bile onu aramalıydım. Bir açıklama yapmak zorundaydı.
Hemen telefonumu çıkartarak numarasının bulunduğu yeri tuşlayarak aramaya başladım.
Çalıyor... Çalıyor...
Açmıyordu. Telefonu fırlatma isteğim artarken düşüncelerimi bölen bir tür araba kornası sesiydi.
Büyük ihtimalle Lucas gelmişti ama ben çok yorgundum bitkindim. Şimdi ne diyecektim ona?
Aklıma Mia gelerek Mia'nın yanına gittim.
Mia'ya durumu anlattığım da Mia kafasını salladı ve
"Tamam seni bu akşam ben idare ederim sorarsa da hastaydı derim. Gerçi zaten hasta gibisin."
"Ah birazcık yorgunluk var üzerimde. Çok teşekkür ederim Mia. Sen çok iyi birisin ve benim sana borçlarım artıyor."
"Önemli değil canım ne olacak sen sıkma canını."
Gülümsedim ve sarıldım.
Nitekim depresyona girilecek bir gün vardı ve beni bekliyordu.
***
Komodinin üzerinde çalan telefonumu umursamadan yorganın altında nefessiz kalmaya devam ettim.
Birazdan böyle kalırsam boğularak ölecektim.
Ama umrumda değildi.
Telefonum ısrarla çalmaya devam edince yorganı kafamdan çektim.
Şuan saçlarımın elektiriklendiğine emindim.
Telefonumu elime alarak baktığımda Lucas olduğunu gördüm.
Of cidden hiç çekemezdim şu an onu.
Hiç bir şey belli değildi ve ben kendi kendime depresyona girmiştim.
Ya resmen prens Pia'yı yanağından opüyordu yanağından yanağından!
Telefonum tekrar titremeye başladı.
En sonunda sinirle ekrana bakmadan açtım çünkü Lucas olduğunu biliyordum.
Ama bunu yalanlayan tek şey onun sesi olmuştu.
"Eylül."
"C-charlie."
Ardından ise kendime gelmeye çalıştım.
Unutma kızım o suçlu sakın heyecanlanıp durumu mahvetme.
"Neden üst üste aradın?"
"Sence?" İlk defa bu kadar kısa ve net konuşuyordum onunla.
"Bilmediğim için soruyorum Eylül."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İngiltere Prensi ( Düzenleniyor )
Novela Juvenil#sevgi kategorisinde 1. Bir varmış bir yokmuş diye başladı hikayeler... Bende bir varmış o yokmuş, diye başlatmak istedim... Her zaman annelerimiz tarafından yatmadan önce masallar dinlerdik. Bu masallara çocukken inansakta büyüdükçe inandırıcılığın...