Bölüm 23

3.1K 324 45
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... FİNALE 7 ADIM KALDI... İYİ EĞLENCELER...

"Lanetin nasıl bozulacağını bildiğini biliyorum" dedi genç kadın kollarını göğsünde birleştirerek. Altın rengi gözleri kadının açık mavi gözlerinin içine bakıyordu. "Bunu nasıl yapacağımı söylemeni istiyorum"

Ankna, başını yana çevirdi. "Dün akşamdan bu yana oldukça değişmişsin" dedi küçümser bir sesle. "Dün korkundan efendinin arkasında saklanıyordun oysaki. Şimdi ne değişti acaba?"

Kolay kolay konuşmayacağını tahmin etmişti zaten. Yine de korkma konusunda haklıydı. Dün ondan gerçekten çok korkmuştu. Oysa şimdi Cameron'un güçleri de onunla beraberdi. Korkması için bir sebebi yoktu. Ankna ona karşı koyamazdı. "Seninle hoş sohbet etmeyeceğim" dedi sakince. "Onu dün yaptık. Açıkçası benim o kadar da hoşuma gitmedi"

Yüce Bilge, ona bakmamakta ısrarcıydı. "Ben sadece kendi ailemi ve geleceğimizi koruyordum" dedi. "Yüce Bilgeler yalnızca aynı kandan gelir. Tıpkı benden önce annemin ve onun annesinin olduğu gibi. Sıranın Lysandra'da olması gerekiyordu."

Bu konuşmalardan çok sıkılmıştı artık. "Anlamıyor musun?" diye fısıldadı kadına doğru bir adım atarak. "Lysandra öldü. O, bu krallığı kurdu. Âşık olduğu adamla beraber bu krallığı yönetti ve daha sonrasında da onu korumak için ruhunu Aoda'ya bekçi olarak adadı. Kendi çocuklarının hayatı için ruhunu feda etti." Lysandra'yı hiçbir zaman sevmemiş olsa bile onun güçlü bir kadın olduğu gerçeğini kabul ediyordu. "O kendi seçtiği hayatı yaşadı. Senin ona zorla dayattığın hayat ise benimkini mahvetti. Buna hakkın yoktu"

Yüce Bilge bir süre sessizce durdu. Hala gözlerini yere odaklamış bir halde duruyordu. Onun bu denli inatçı olduğuna inanamıyordu Galatea. Neden her şey artık bittiği halde ona yardımcı olmuyordu? Genç kadın öfkeyle arkasını döndü.

"Beni ustaların önünde küçük düşürüyordun"

Galatea kaşlarını çatarak arkasını dönüp ona baktı. "Ne?"

Ankna başını kaldırdı. "Seni mühürleyecekleri gün bana karşı çıkıyordun" dedi gözlerinde nefret vardı. "Dizlerinin üzerinde ve ellerin bağlı olmasına rağmen gözlerini isyankârca bana diktin" dedi. "Hep böyleydin. Asla sana emredileni yerine getirmezdin. Asiydin. Güçlüydün. Senin için en uygun olan köle olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmen oldu"

Onun söylediklerine inanamıyordu. Bu kadının gururu onun hayatını mahvediyordu resmen. Galatea, ellerini saçlarının içinden geçirdi. "Ben kölelik yaptım!" diye bağırdı en sonunda. "Bu dünyadaki en onursuz insanların önünde eğildim. Tek amaçları o günü aç geçirmemek olan çocukların önünde eğildim. Katillerin ve hırsızların önünde eğildim ben. Sen bunun nasıl bir şey olduğunu nereden bilirsin ki?" derken sesini artık kontrol edemiyordu.

Galatea, onun sessizliğine daha fazla dayanamayacağına emindi. Eline bir hançer aldı ve kadının önüne gelip hançeri gırtlağına dayadı. "Lanetimi bozmanın bir yolunu anlatmayacaksan o zaman sana ihtiyacım yok demektir" derken artık gözünü kan bürümüştü.

Bu dünyada en çok istediği şey bu kadının acı çektiğini görmekti. Ancak artık ona olan sabrının sınırına gelmişti. Ölmesini istiyordu. Onun ruhunu efendisine kurban edecekti ama bedeniyle ne istiyorsa onu yapacaktı. Cameron'un buna karşı çıkmayacağını biliyordu.

CAMELOT SERİSİ 3. KİTAP- CAMELOT CADISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin