Bölüm 16

2.7K 334 13
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN....

Gemi ertesi gün adanın ilerisinde demir atmış onu bekliyordu. Doğrusu Galatea, bir haftanın sonunda istedikleriyle beraber bu adadan çıkabilmiş olduğuna inanamıyordu. Hem de sağ sağlım bir şekilde çıkmıştı. Üstelik yanında köle niyetine bir Ulu Bilge yaşıyordu.

Galatriel, adanın girişindeki kemere son bir kere daha baktı. Bir daha ne zaman buraya geleceğini bilmiyordu. Ancak en azından bir süre daha uzak durmayı tercih edeceği kesindi. Gözlerini kapatarak efendisine ulaşmaya çalıştı bir daha ne zaman onunla konuşacağını bilmiyordu.

Zihninden onun zihnine ulaştığını hissedebiliyordu. Ancak çoğu insanın zihninin aksine sanki demirden bir kapı önünde kapalı duruyor gibiydi. O kapıları açamıyordu. İçeri giremiyordu ancak efendisinin hemen arkasında olduğunu biliyordu.

En sonunda kapı hafifçe aralandı. Büyük bir güç dalgası onu, efendisinin zihninden dışarı attı. Galatea tokat yemiş gibi sendeledi. Bir an için nerede ve kimle olduğunu unutmuştu. O kadar büyük bir güç dalgasıydı ki kafasını karıştırmıştı.

'Bana ulaşmak için kapılarımı tırmalamanın önemli bir nedeni olmalı'

Genç kadın onun sesiyle derin bir nefes alıp verdi. Efendisinin sesi biraz asabi çıkmıştı sanki. Kapılarını tırmalamak onu kızdırmış olmalıydı. Galatea yutkundu. 'Artık yola çıkıyoruz, Lordum' dedi. 'Emrettiğiniz gibi en kısa sürede orada olacağım'

Cameron bundan memnun olmuş gibi başını salladı. 'Galatea' dedi sakinleşmiş bir sesle.

'Emredin, Lordum'

Cameron zihninde onun zihniyle arasındaki duvarı indirdi. İkisi şimdi karşılıklı birbirlerine bakıyordu. Galatea, gözlerini ona dikti. Sanki ilk defa görüyor gibiydi. Oysa iki ay önce bıraktığının aynısıydı. Melekler onun yanında utanmalıydı. Masmavi okyanus rengi gözler. Simsiyah, mürekkep karası saçlar. Herkesin korkması gereken bir güç ve korkunç derecede acımasız bir kişilik.

Cameron, onun gözlerinin içine baktı. 'İki hafta içinde geri dön' dedi. 'Deniz yolculuğundan sonra Rhys ve Lucan'dan rica edeceğim. Seni bir an önce bana ulaştırsınlar diye' dedi. Gözlerindeki ciddiyeti görebiliyordu genç kadın. 'Gemiden indiğin anda bana ulaş. Sana bir kapı açacağım. Ancak sana hemen burada ihtiyacım var.'

Galatea, başını salladı. 'İki hafta içinde yanınızda olacağım' dedi ve o anda iletişimleri koptu.

Genç kadın gözlerini açtığında tekrar Gökdeniz Adası'ndaydı. Ankna boş gözlerle bir noktaya odaklanmış aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu. Efendisi ile olan bağı kopmuştu. Hala ada sınırları içinde olduğu için gücü de yoktu. Galatea gülümsedi. Gerçekten de bu adada olmaktansa Lord Cameron'un gazabına razı gelirdi.

Yavaş adımlarla adanın sınırları içinden çıktı. Kemeri geçtiği anda güçlerinin tekrar geri geldiğini hissedebiliyordu. Derin bir nefes aldı ve bunun keyfini çıkardı. Arkasını dönüp olduğu yerde duran Ankna'ya baktı. "Gel bakalım, küçük bilge" diye mırıldandı.

Güçleri her ikisini de çevreledi ve havalandırdı. İki kadın da uçarak gemiye doğru ilerledi. Tayfanın ve kaptanın gözleri önünde gemiye indiler. Galatea, gülümseyerek Markus'a baktı. Onu bıraktığı zamandan bu yana bir değişiklik olmamıştı. "Neredeyse sizi özleyecektim, Kaptan" dedi neşeli bir şekilde.

CAMELOT SERİSİ 3. KİTAP- CAMELOT CADISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin