SHADOW

BÖLÜM-13

BÖLÜM-13

Güneş ışıklarının kendini gösterdiği dakikalarda, Chanyeol yanında uyuyan güzelliği izliyordu. Baekhyun güzeldi. Baekhyun gerçekten güzeldi. Elini yavaşça kaldırdı ve onu uyandırmamaya dikkat ederek yüzünde dolaştırmaya başladı.

"Sen gerçek olamazsın." Diye fısıldadı istemsizce. "Gerçek olamayacak kadar güzelsin."

Baekhyun, huzursuz bir şekilde kıpırdanmaya başladığında, karşısındaki beden elini geri çekti. Gözlerini açtığında, yeni uyanmış olmanın verdiği sersemlikle diğer bedenin kim olduğunu anlayamadı ve hızla geriledi. Gözleri korkudan büyümüştü ve nefesleri sıklaşmıştı.

"Baekhyun, benim." Dedi endişeli sesiyle. Güçlü kollarını ona doladı. Küçük beden tanıdık kokuyu aldığında, titreyen vücudunu ona yasladı ve kollarını beline doladı. Kontrol edemediği göz yaşları yanaklarından dökülmeye başladığında, Chanyeol onu sakinleştirmek için başına hafif öpücükler konduruyor ve yatıştırıcı sözler söylüyordu. Baekhyun'un bu olayı hemen atlatamayacağını biliyordu ve sonuna kadar yanında duracaktı. Vücuduna sardığı kollarını biraz fazla sıktı ve diğer bedeni tamamen kendisine çekti.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu ancak küçük beden ondan ayrıldı ve şirince burnunu çekti.

"B-ben özür dilerim." Dedi ellerine bakarken.

Chanyeol onun bu haline gülümsedi ve yanaklarında hala kendini belli eden yaşları silip, gözlerinin kendisine dönmesini sağladı.

"Önemli değil bebeğim." Dedi. "Bunu atlatacaksın."

Baekhyun, başını hafifçe salladı ve yüzünü yıkamak için banyoya ilerledi. Aynada kendisini gördüğünde tamamen dağılmış olduğunu fark etti ve hızlıca yüzünü yıkayıp aynadan uzaklaştı. Chanyeol'u odada bulamayınca aşağıya inmeye karar verdi ve üstüne büyük gelen pijamaları incelerken mutfağa ulaştı.

"Hey." Dedi uzun beden onu görünce. Küçük bedenin onu şaşkınca izlediğini fark ettiğinde küçük bir kahkaha attı.

"Boş zamanım çok oluyordu."

Kısa olan sevgilisinin hazırladığı kahvaltıya aynı şekilde bakarken, Chanyeol onu keyifle izliyordu.

"Ye artık Baekhyun." Dedi güçlü sesiyle. Uzun süren sessizlikten sonra onun sesi küçük bedeni korkudan zıplatmıştı. Eline aldığı çubuklar titrerken, zorla da olsa bir şeyler yemeye çalıştı. Onun bu halini gören Chanyeol, soluğu küçüğün yanında almıştı ve onu beslemeye başlamıştı.

"Seni harika bir yere götüreceğim." Dedi aynı zamanda krep parçasını ona doğru uzatırken. Baekhyun'un itiraz edeceğini gördüğü an devam etti. "Xiumin'le konuştum, yanına Jongdae'yi alacak."

Karşısındakinin onaylar bir mırıltı çıkardığını duyduğunda, mutlulukla onu beslemeye devam etti.

------

"Umarım derste eğlenmişsinizdir." Dedi neşeyle onların yanında seken Taemin. Jongin, hala onun neden burada olduğunu anlamazken, Kyungsoo sinirden kızarmıştı bile.

"Taemin " Dedi birden durarak. "Neden bizimle uğraşıyorsun?"

Aniden gelen soruyla gülümseyip Jongin'e döndü.

"Sıkılıyorum."

Kyungsoo, gözlerini daha da büyüterek onlara bakarken, esmer olan yumruklarını karşısındaki sarışına geçirmek için gırsat kolluyor gibiydi.