SHADOW

BÖLÜM-14

Y/N: Merhabalar. Üzücü bir giriş olacak ama Ladies' Code'dan ve ölen EunB'den yazmak istedim. Fanları değilim, bilmiyorum belki fanı olan vardır. Sabırlı olun, olalım. Eminim hepimizi üzdü bu olay. Ailesine, arkadaşlarına, Ladies' Code'un hastanedeki üyelerine, gencecik EunB'ye dua edelim din, dil, ırk ayrımı yapmadan. Ki bunlar benim için önemli değil. Umarım sizin için de önemli değildir. Son olarak, güçlü kalın arkadaşlar. Fighting!

( It's just another night and I'm staring at the moon, I saw a shooting star and thought of you - https://www.youtube.com/watch?v=-dtf_nFTPLg )

Baekhyun, mutluydu. Uzun zamandır beklediği mutluluk sonunda yüzünü ona göstermişti. Hem de beklemediği zaman, beklemediği kişiden. Az önce öptüğü adama baktı ve iç çekti. Elleri onun yüzünü ezberlemek istermiş gibi kendiliğinden gezerken, uzun olanın ellerini belinde hissedebiliyordu. Ne kadar izlese bile ona yetmeyeceğine emindi. 'Belki aşk budur.' Dedi içindeki ses ona. 'Ne kadar bakarsan bak, asla yeterli değildir.'

Chanyeol'e bu kadar aşık olmak çok aniydi Baekhyun için. Bu kadar sevilmek de aynı şekilde. Sevgilisinin yüzündeki hafif gülümsemeye baktı. İçindeki kelebeklerin bile heycanlanmasını sağlayan gülümseyiş, yüzünün pürüzsüzlüğünde kendini sergiliyordu. Ve Baekhyun onun mükemmelliğinde kaybolduğunu hissediyordu. 'Belki de aşk budur.'' Dedi tekrar ses. 'Hep aniden gelir ve sana çarpar. Belki de aşk kendini onda kaybetmektir.'

''Ne düşünüyorsun böyle?'' dedi kalın ses. Bir süre ses tonunun keyfini çıkardı. Sonra onun ki gibi bir gülümseme gönderdi.

''Seni.'' Dedi elleri onun saçlarına ulaştığında. ''Seni düşünüyorum.''

Chanyeol, belindeki ellerini sıkılaştırırken, kafasını onun omzuna yasladı. Her zaman son olabilirmiş gibi içine çekti kokusunu. Kısa olanın başını göğsüne yasladı daha sonra.

''Beni ağlatacaksın, sevgilim.'' Diye fısıldadı muzipçe. Diğeri kafasını kaldırıp ona baktığında, mükemmel gülüşüyle karşılaşmıştı.

''Kes sesini.'' Dedi huysuzca. Şu an bulunduğu ortamın bozulmasını istemiyordu.

Bir süre öyle kaldıktan sonra, Chanyeol onu dışarıya çıkarmaya ikna edebilmişti.

''Üşüdüm.'' Dedi kızarmış burnuyla. ''İçeri girelim.''

Elindeki battaniyeyi onun onuzlarına bırakırken, arkadan sarıldı küçük bedene.

''Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek ister misin, Baekhyun?'' Dedi çenesi omzundayken. Diğeri başını ona çevirdiğinde gülümsedi ve yıldızlarla dolu gökyüzünü gösterdi.

''Bir insan yıldızlı bir gecede gökyüzüne baktığında, binden fazla yıldız görür.'' Dedi kısa olanın gözlerini gökyüzüne çevirmesine sağlayarak. ''Ben her baktığımda seni görüyorum, teker teker, her yıldızda.''

Gözleri dolan Baekhyun, gözlerini gökyüzünden ayırmadı ve kendini devin sözlerine bıraktı.

''Bu yüzden, tüm gökyüzünü izliyorum. Yıldızlı gecelerde mutlu olduğunu düşünüyorum.'' Dedi boğuk çıkan sesiyle. ''Bulutlu olduğu zaman, senin düşüncelere çok fazla dalmış olduğunu, yağmur yağdığı zaman ağladığını ve gök gürlediğinde çok fazla kızdığını.''

Göz yaşları yavaş yavaş düşmeye başladığında, uzun olan ona daha sıkı sarıldı ve ensesine bir öpücük kondurdu.

''Sonra gökyüzüne tekrar bakıyorum Baekhyun ve birden tüm gökyüzünün sen olduğunu görüyorum.'' Dedi saçlarına öpücük kondururken. ''İşte seni böyle, bu kadar çok seviyorum.''