( Without a soul, my spirit sleeping somewhere cold, until you find it here there and lead it back home - https://www.youtube.com/watch?v=SEy6WPB_txw )
Jongin, hızlı adımlarla kucağındaki bedeni sedyeye bıraktı. Doktorlar hızla onu içeriye doğru sürüklerken, yapabildiği sadece ağlamak ve arkasından koşabilmek olmuştu.
Ameliyathanenin kapanan kapısına çaresizce bakarken, arkadan gelen kalın ses onu olduğu yerde dondurmuştu.
''Jongin?''
FLASHBACK
Israrla çaldığı kapı açılmayınca, çantasının derinliklerindeki anahtarı aramaya başladı. İçindeki endişe yeşermeye başladığında kapıdan daha yeni girmişti ve sessiz evde göz gezdiriyordu. Baekhyun'un evde olması gerekiyordu.
''HYUNG?'' Diye seslendi içeriye doğru. Ses gelmeyince evi dolaşmaya başladı. Belki de uyuyordu. Jongin birden durdu. Belki de mektubu okumuştu.
''HYUNG?!'' Dedi tekrar odaları hızla ararken. Mektubu ona vermemeliydi. Mektubu kesinlikle ona vermemeliydi.
''HYUNG NEREDESİN?''
Jongin, onların odasının kapısını açarken, kendini her şeye kaşı hazırladı.
''AMAN TANRIM!'' Dedi banyonun kapısındaki bedene doğru koşarken. Zeminin bir kısmı kan olmuştu. Ve bu kanın sahibinin kim olduğu onu ölümüne korkutmuştu.
''Hayır hayır..'' Diye sayıklamaya başladı. ''Hayır seni de kaybedemem.''
Bedeni dikkatle kucağına aldığında kendini hızla dışarıya attı. Chanyeol'un evinin hastaneye yakın olması ilk defa işine yarıyordu.
FLASHBACK SONU
''Luhan, bugün ne yapmak istersin?'' Dedi onun saçlarını okşarken. Küçük beden hızla ona döndü ve gülümsedi.
''Sehun.'' Diye mırıldandı. ''Benim bir fikrim var.''
Uzun beden ona merakla bakarken, Luhan doğruldu ve ona yaklaştı. Dudaklarını yavaşça onunkilere sürttüğünde, diğer beden ne yapacağını şaşırmıştı. Bundan umutlanıp dudaklarını tamamen birleştirdiğinde, Sehun'da ona karşılık verebilmişti. Hayal ettiği şeyin şu an olduğuna inanamıyordu. Biraz daha öyle devam ettikten sonra, Luhan ondan ayrıldı.
''Gidelim buradan Sehun.'' Dedi dudakları hala onunkilere değerken. ''Lütfen, gidelim buradan.''
Sehun, şaşkınlıktan kurtulabildiği kadarıyla başıynı salladı ve onayı verdi.
''Gidelim sevgilim, gidelim.''
-------
''Neler oluyor?'' Dedi ona doğru yürürken. Jongin taş kesmiş bir şekilde dikiliyordu hala. Uzun beden onu kendine çevirdiğinde üstündeki kanı gördü.
''J-jongin?'' Dedi titreyen sesiyle. ''Onun olmadığını söyle.''
Onu ilk defa bu kadar çaresiz görmüştü Jongin. Kardeşi kaçırıldığında bile böyle umutsuzca bakmamıştı. Gözlerini ona çevirdi ve hafifçe kafasını salladı.
Daha sonra uzun beden, dizlerinin üzerine düştü ve gözlerinden birkaç damla akmasına izin verdi.
------
Eve vardığında bacaklarının gücü tükenmek üzereydi. Ellerinin titremesine aldırmadan anahtarla kapıyı açtı ve içeriye daldı. Gözleri uzun zamandır göremediği küçük bedeni ararıyordu. Evi bugün ikinci kere dolaşmışken bu sefer onun odasının önünde durdu. Kapıyı hafifçe araladı ve dikkatle odaya baktı. Odada kimse yoktu ve Jongin iyice korkmaya başlamıştı. Onu bulacağına öyle inanmıştı ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHADOW
FanfictionTANITIM-1 ‘’O-o g-geliyor.’’ Dedi titreyen sesiyle. Karşısındaki adama uzun süre baktı Baekhyun. Kimden bahsettiğini bile bilmediği adamın, korkunç bir insan olduğunu o anda anlamıştı. Çünkü karşısında asla kimseden kormaz diyebileceği bir adam, ko...